Abdulvahap Kaygusuz

Sağlık Hizmetleri

Abdulvahap Kaygusuz

Mekke ve Medine’de Sağlık hizmetleri Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ortaklaşa veriliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kullanılan binalarda oluşturulan sağlık merkezleri ülkemizdeki sağlık ocakları gibi çalışıyorlar. Bir görevli sıra kaydı yapıyor. O sıraya göre hastalar içeri çağrılıyor. Doktorlar kendi defterlerine kayıt yaptıktan sonra hastalığı soruyor. Hastanın durumuna göre Masa üstüne ve dolaplara yerleştirilirmiş olan ilaçlar hastalara veriliyor. Kaç doz kullanılacaksa o kadar ilaç veriliyor. Öyle kutu kutu ilaç verip israf etmek yok.

Yemekler

Otellerde verilen yemekler ise genel olarak şöyle belirleniyor. Sabah 06- 10 arasında kahvaltı programı yapılıyor.  Sabah kahvaltısı geniş bir menü’den oluşuyor. Çorba başta olmak üzere, Zeytin, Sebze çeşitleri, peynir, tereyağı, bal, reçel ve ekmek içeren menülerden oluşuyor. Genellikle öğle yemekleri verilmiyormuş. Ancak ara öğün olarak Pilav veya makarna, yanında da sulu sebze yemeklerinden biri, kuru fasulye veya nohut ikram ediliyor. Akşam yemeği ise 2 ana yemek olmak üzere Pilav, Makarna, Kurufasulye Bamya, Nohut gibi ana yemeklerden oluşuyor. Yemek öncesi çorba almak isteyenler çorba alıyor. Çeşitli sebzelerin yer aldığı geniş bir alan bulunuyor. Bu alada doğranmş marullar, ince kıyılmış zeytinler, mayonez, patlıcan salatası, maydanos, tere gibi yeşillikler yer alıyor. Son bölümde ise tatlı ya da meyve ikram ediliyor. En sonunda suyunu alan vatandaş masasına geçiyor. Masalarda ise Limon suyu ve Zeytinyağı şişe içerisinde sunulurken kırmızı biber de masada yer alıyor. Lezzet bölümüne gelince, aşçılar Türk de olsa yemeklerin tadının bizim damak zevkimize uygun olmadığını da hatırlatırım. Ama birkaç gün geçince bunlara da alışılıyor.

Fırınlar

Çevrede birkaç fırın gördük. Fırınların bir kısmı bizim burada pastanelerde kullanılan elektrik fırınlarına benziyor. O fırınları lokantalar da kullanıyor. Orta Asya’daki Türki Cumhuriyetlerden gelen bazı vatandaşlar da Bizim Malatya’nın yer fırınlarına benzer fırınlarda ekmek yaptıklarını gördük. Fırınları yer üstüne yapmışlar. Fırından çıkan sıcak ekmeklerin çıtır çıtır tadına doyum olmazken ekmekler soğudukça lastikleşiyor.

Türk Lokantaları

Birçok yerde Türk lokantası görmek mümkün. Açıkçası gidip oralarda yemek yeme lüksümüz olmadı. O yüzden bu konuda bir şey yazmayacağım. Şunu belirteyim giden arkadaşlarımız memnun döndüler.

Neler götürmeli

Bu bölümü de iki başlık altında incelemek gerekecek. Yiyecek ve Giyecek olarak sınıflandırmak lazım. Birincisi giderken sadece giyim eşyası götürüleceğinden bağaj sıkıntısı olmayacak. Bu nedenle çok fazla giyecek alıp dönüşte yük olmamasına dikkat etmek gerekir. Yastık kılıfından yatak çarşafına kadar götürürseniz ya atmak zorunda kalacaksınız. Ya da geleceğiniz zaman alacağınız hurma ve zemzemi Posta ile göndereceksiniz. Bunun için öncelikle rahat edeceğiniz giysisiler seçin. Erkekler için söylüyorum. Uzun kollu giysiler mümkünse beyaz olmalı. Şapka diyeceğim ama Harem içerisinde şapka takmak uygun olmadığından namaz papağı en uygun olanı. Beyaz olması da hem güneşi fazla çekmiyor. Hem de çoğunluk beyaz giydiği için daha rahat ediyorsunuz.

Yiyecek götürün

Yiyecek olarak almanız gerekenler ise belki okuyucularım Allah Allah diyecek ama, Kavurma yapıp götürmek çok mantıklı. Hoşunuza gitmeyen bir yemek olduğunda alacaksınız ekmeğinizi, Otel odanızda bulunan Kette'larda (Su Isıtıcıları) suyu ısıtıp çayınızı demleyeceksiniz. Kahvaltı veya çay keyfini odanızda yapacaksınız. Bunun için de küçük bir demlik almayı ihmal etmeyin. Türkiye’den çay dahi götürebilirsiniz ama otelin lokantasından bunları temin etmeniz mümkün. Bunun yanında Pekmez, Bal, evde basılmış salamura peynir, süzme yoğurt, tereyağı, çökelek de önceden dondurarak valizinize koyabilirsiniz. Ayrıca, Ceviz içi, Kayısı çekirdeği, fındık, Gün kurusu kayısı, Pestil gibi gıda verici tok tutucu yiyecekleri de yanınıza almakta yarar var. Yarın: Geziler sürüyor. Rabia sevdalısı Mısırlı şoför

Yazarın Diğer Yazıları