Abdulvahap Kaygusuz

Sadaka vermek için bozuk para bulundurun

Abdulvahap Kaygusuz

Nereye giderseniz gidin cebinizde mutlaka bozuk para bulunsun. Zaten Arapların en küçük banknotu 1 Riyal. Sadaka vermek için zaman zaman lazım oluyor. Sizi bir yerden bir yere taşıyan otobüs şoförleri dahi verdiği hizmet sonunda sadaka talep ediyor. Mescid-i Haramda çalışan temizlikçiler dahi hacıların verdikleri sadaka ile geçimlerini sağlıyorlarmış.

Rabia sevdalısı şoför

Otobüs Şoförü demişken Bizi Medine’de gezdiren Otobüs şoförü ile tanıştık. Kendisi Mısır Üniversitesinde biyoloji okuyormuş. 4. sınıf öğrencisi olduğunu söyledi. Esma Biltaci’nin Rabia ayaklanmasında gözlerinin önünde şehit edildiği gözyaşları içerisinde anlattı. Yaklaşık 4 ay zindanda kaldığını ve Kaçarak Arabistan’a geldiğini söylüyor. Kendisi Seyit Kutup Hayranı, Hasan El Benna’nın Muhammed Kutub’un kitaplarını okuyarak büyümüş. Şu an Arabistan’da Muhacir olarak yaşıyor ve şoförlük yaparak verilen sadakalarla geçiniyormuş. Hasan hocamız vasıtasıyla yol boyunca sohbet ettik. Türkiye sevdalısı bu kardeşlerimize de selam olsun.

Her yan kameralarla donatılmış

Hem Kabe ve çevresi hem de Mescidi Nebevi çevresi inanılmaz bir güvenlik ağına sahip. Her yanda kameralar mevcut. Ne işe yarar pek bilinmiyor ama her iki alan içerisinde binlerce kamera görmek mümkün. Belki de mevcut alanların güvenliğini bu kameralarla sağlıyorlar.

Klimalar heryerde

Dikkatimizden kaçmayan bir diğer husus da her iki alanda yer alan klimalar oldu. Kâbe içerisindeki kapalı alanlarda çalışan klimalar yukardan da vantilatörler tarafından her yana havayı dağıtıyor. Mescid-i Nebevide ise Sütunların çıkış noktasına yani taban bölümüne monte edilen klimalar hem kamufle edilmiş hem de mekâna serinlik sağlıyor. Alan içerisinde ise büyük pervaneler vasıtasıyla zaman zaman da su sıkılarak misafirlerin serinlenmesi sağlanıyor.

Oturmak için vakıf sandalyeleri

Kabe alanına girişte Kabe vakfı tarafından temin edilen katlanır sandalyeler var. İsteyen herkesin bu sandalyelere ulaşması mümkün oluyor. Ama önemli olan nerde bulabileceğini bilmek. Kabe’nin gölge düşen tarafları özellikle çocuklu kadınlar tarafından kapatılıyor dense yeridir. Orada oturup bir yandan çocuklarıyla ilgileniyorlar. Diğer yandan da yapabildikleri kadar ibadet yapmaya çalışıyorlar.

Umre’ye giderken yanınıza almanız gerekenler.

Giyecek olarak mümkünse beyaz veya açık renkler tercih edilmeli.  Erkekler de uzun kollu bol elbiseler tercih etmeli. Hem rahat ibadet yapma açısından hem de sıcaklardan korunma açısından faydalı olur.

Kronik hastalıkları olanlar ilaçlarını yanlarına almalı. Burada hem Diyanet’in hem Sağlık bakanlığının doktorları var. Muayene ve İlaç ücretsiz ama yine de tedbirli olunmalı.

Kalınan otel odalarında küçük buzdolapları mevcut. Otellerde yemekler bolca veriliyor. Günün her saatinde sıcak su, kahve ve çay mevcut.  Sabah kahvaltılarında çorba dahil çay ve kahvaltılık bolca var. Açık büfe olarak servis ediliyor. Ancak damak tadı farklı olanlar biraz daha zorlanıyor.

Bu nedenle süzme yoğurt, kavurma, kayısı, çekirdek, ceviz içi, çay demlemek için küçük bir demlik, sallama çay sevmeyenler bir miktar kuru çay yanlarına alabilirler.

Yataklar temiz. İstediğinizde temiz çarşaflar da alınabiliyor. Bence çok titiz olup kendinize yük edip fazla giyecek, kap kacak, yatak çarşafı pike vs götürülmeye gerek yok. Dönüşte kilo sıkıntısı oluyor.

Su içtiğiniz şişeleri atmayın

Pet şişelerde su alıp içiliyor. Otellerde su sıkıntısı pek olmuyor ancak dışarıda mecburen bolca su tüketilmesi gerekiyor. Zemzem suyu böbreklere uğramadan ter olarak atıldığı için böbreklerin çalışması için normal su içilmesi gerektiği hatırlatıldı. Buradaki tavsiyemiz de bu şişeleri kullandıktan sonra atmayın. Ağızlarını yıkadıktan sonra zemzem suyu ile doldurarak valizlere yerleştirin. Tabi havaalanında geçmesi şansa kalmış. Örneğin ben bu şekilde 5-10 şişe getirdim. Ama bazı arkadaşlarımızınkileri gümrük kontrollerinde çıkarıp attılar. İstanbul’a kadar gelen zemzem dolu pet şişeler gümrüklerde işgüzar memurlar tarafından çıkışına izin verilmediğine şahit olduk. Valizlerden çıkarıp attılar.

İnternet sıkıntısı yok

Gittiğiniz otellerde, bindiğiniz otobüslerde internet şifresi veriliyor. Normal telefon ile görüşme olmasa bile, Facebook, Messenger, Twitter, Whatsapp gibi sosyal medyaları kullanarak haberleşme şansını yakalıyorsunuz. Türkiye ile Gerek sesli gerek görüntülü görüşmek mümkün oluyordu. Biz ilk gittiğimizde Mekke’de Laberra şirketinden almış olduğumuz konturlu bir kart ile sadece telefonu açık tuttuk. Başka da bir işe yaramadı. Yarın:  Artık dönüş başladı

Yazarın Diğer Yazıları