Medine Medeni bir Şehir
Abdulvahap Kaygusuz
Cuma namazından sonra serbest zaman vardı. Medine’yi gezme imkânı bulduk. Sanırım en çok da ben gezdim. Bir yandan girip diğer yandan çıktım. Kenar mahallelerine kadar gidip gezdim. Medine şehri adına yakışır gibi medeni. Cadde ve sokaklar daha intizamlı daha temiz. Esnafı saygılı. Fiyat sorup almadığın zaman arkandan konuşmuyor. Surat asmıyor. Bu da insanın hoşuna gidiyor.
Her konfor düşünülmüş
Ravzayı Mutahhara alanını gezdim. Mescitlere kavuşmadan Tuvaletler var. Tuvaletlerin yan duvarlarında su içme yerleri yapılmış. İç kısımlarda ise abdest alma yerleri var. Yürüyen merdivenle aşağıya iniliyor. Orta kapılardan otoparklara giriliyor. Yan kapılardan ise tuvaletlere geçiliyor. Klozetli tuvaletlerin yanında normal tuvaletler de var. Normal Tuvaletler diğer tuvaletlere göre biraz daha geniş. Yaklaşık 1 X 2 metre civarında. İlk yarım metresinde L şeklinde bir çıkıntı var ve burada elbise askıları var. Baş hizası yüksekliğinde ise duş alma için tertibat yapılmış. İsteyen duş alır. İsteyen normal abdest alır. İyi düşünülmüş, temizliğe önem verilen bir uygulama olmuş.
Kadın Parkları ayrı
Diğer kapıdan ise ücretsiz otopark alanına geçiliyor. Alanın tamamının altı otoparktan oluşuyor. Aracını otoparka bırakan vatandaşlar yürüyen merdivenlerle üst kata ibadet alanlarına çıkıyor. Dikkatimizi çeken diğer bir nokta da, Kadınlara ayrılan Tuvaletlerin bulunduğu alanlardaki otoparklar ise sadece kadın sürücüler tarafından kullanılıyor. Bu da her Mekana gelen ziyaretçilerin her açıdan refah ve huzurunun en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğünü kanıtlıyor. Buradaki otoparkın U şeklinde yapıldığı ve iki katlı olduğu değişik yönlerden altı adet girişi ve 4 bin araç kapasiteli olduğu, Otoparkın yangına karşı son teknoloji söndürme sistemi ile donatılmış ve mükemmel bir havalandırma sistemi olduğu verilen bilgiler arasında yer alıyor.
Dönüş Hazırlıkları Başladı
Artık kutsal topraklardaki son günlerimize geldik. Zaten hurmaları alıp gönderdikten sonra dönüşün başladığı kesinleşmişti. Arkadaşlar arasındaki şen şakrak muhabbetler bile hüzünlü bir hale gelmişti. Artık son gezilerimizi yapma zamanı gelmişti. Firma sorumlumuz akşamda bizlere gezi olacağını bildirdi. Sabah Namazını yine Ravzada kıldık. Namaz sonrası bir kez daha sıraya girerek Resulullah Miraç’a yükseldiği, Hz Aişe validemizin o bölgede namaz kılmaya özen gösterdiği Yeşil halı alanına girdik. Yaklaşık 2 saatlik beklemeden sonra tekrar orada namaz kılma şerefine nail olduk. Namazdan sonra gelip tan sonra gelip kahvaltı yaptık.
Ravza’yı mutahhara meydanı
Ravza-i Mutahhara meydanı diyorum. Çünkü başka bir şekilde tarif edemedim. geniş anlamıyla, Efendimiz Hz. Muhammed (AS)'in medfün bulunduğu yer ve Mescid-i Nebi ‘nin ön kısmını kastediyorum. Gerçi Mescid-i nebevi’nin 4 tarafı da aynı. Ama ön kısmı bir başka görünüyor gözümüze. Gündüzü apayrı bir manzara ile karşılıyor insanları. Tertemiz mermerlerin üstünde ailesiyle, çoluk çocuğuyla yatan insanlar var. Yemek yiyenler, uyuyanlar, ibadet edenler. Kimse kimseyi ilgilendirmiyor. Paylaşılan bir şey var sadece. Bir avuç hurma, bir tabak yemek ve gönül dolusu dua.
Diğer yandan alana güneş düştüğü anda müminleri güneşten koruyacak devasa şemsiyeler açılıyor. Her şemsiye kaidesinde 260 derecelik bir alanı kontrol edecek pervaneler var. Aynı zamanda bu pervaneler su püskürtüyor. İnsanları serinletiyor. Namaz vakitleri yaklaştıkça görevliler devasa halıları getirerek saf tutulacak alanlara seriyorlar. Çoğunlukla namaz sonrası toplanan halılar yeni bir namaz vakti tekrar seriliyor.
Çevre temizliğini ise yeşil ve mavi giymiş görevliler yapıyor. Bu görevlilere maaş verilmiyormuş. Burada ibadet etmeye gelen insanlar isterlerse gönüllerinden bir şey koparsa ‘sağ elin verdiğini sol el bilmesin’ düsturuyla görevlilere vererek bir yandan da sadaka vermiş oluyorlar. Bilindiği gibi burada yapılan ibadetlerin yüzlerce kat sevabı olduğu gibi verilen sadakaların da aynı ölçüde değerlendirileceğinden hiç kimse şüphe etmiyor. Yarın: Sağlık Hizmetleri, Neler götürmeli,
