Abdulvahap Kaygusuz

İmamlar görevliler eşliğinde geliyor

Abdulvahap Kaygusuz

Kâbe imamları okunan vakit ezanından yaklaşık 5 dakika sonra güvenlik görevlileri arasında Namaz kıldıracağı alana getiriliyor. İmamlara hem gelirken hem giderken yaklaşık 10 tane güvenlik görevlisi eşlik ediyor. İmamlar vatandaşlar tarafından kendilerine verilen selamları da alıyor. Ayrıca her namaz sonrasında ise cenaze namazı kıldırılıyor ve bütün cemaat de buna iştirak ediyor.

İmamlar namazları Kâbe kapsının olduğu bölümde kıldırılıyor.  Namaza yaklaşık 15 dakika kala görevliler Kâbe’nin etrafını boşaltıyor. Hacerül esved taşı dahil her yan boşaltılıp saf düzeni alınıyor. İmam Kâbe alanına girdiğinde Kamet getiriliyor ve İmamın tekbiri ile kılınacak olan namaz başlıyor.

Sevr Mağarası, Hira Dağı, Arafat, Müzdelife, Şeytan taşlama Mina ziyaretleri

Namazdan döndük. Otelde kahvaltı yaptıktan sonra 07.00 de lobide toplandık.  Firma tarafından sağlanan otobüs ile Resulullahı (SAV) müşriklerin elinden saklayan Sevr mağarası ziyaretiyle güne başladık. Sevr mağarasında çıkmamıza izin verilmedi ancak Firma temsilcimiz ve hocamız mağara hakkında bilgiler verdiler. Mekke'nin güneyinde yer alan ve Kâbe'ye yaklaşık 4 km. uzaklıkta, 500 metre yüksekliğinde bir dağ olduğu anlatıldı. Sevr dağın zirvesine yakın bir yerde Peygamber Efendimiz ile arkadaşı Hz. Ebubekir'in Mekke'den Medine'ye hicret ederlerken gizlendikleri mağara olduğu hatırlatıldı.

Arafat Meydanı ve Arafat Dağı

Sevr ziyaretinin ardından, Mekke-i Mükerreme’nin doğusunda, haccın en önemli rükni olan vakfenin yapıldığı yer olarak adlandırılan Arafat Dağı ziyareti başladı.  Arafat dağı, Mekke-i Mükerreme’ye 20 km uzaklıkta ve düz bir ova içinde yer almaktadır. Arafat dağı ile ilgili verilen bilgide ise özetle şu ifadeler kullanıldı. “Hz. Âdem (a.s.) ile eşi Hz. Havva Cennet'ten kovulduktan sonra yeryüzüne indirilmiş uzun bir süre ayrı kaldıktan sonra birbirlerini arayarak sonunda Arafât Dağı'nda buluşmuşlardır.  Hacılar Arafat vadisinin tamamında vakfe yapmak mümkün olduğu halde hacıların, Hz. peygamber (AS) vakfesini Cebel-i Rahme üzerinde yaptığı için hacılar da vakfeye durduklarında burayı tercih ettikleri” belirtildi. Hep birlikte Arafat dağına çıkarak sembolik taşın çevresinde dua ettik.

Özal’ın izleri

Arafat meydanının daha önce sadece çöl olduğu verilen bilgiler arasında yer aldı. Verilen bilgilerde ise Merhum Turgut Özal’ın Kâbe’yi ziyaretinde buralarda su yokluğundan ağaç yetişmediğini gördüğü ifade edildi. Özal’ın Türkiye’ye döndükten sonra elaman ve ekipman ile birlikte damla sulama sistemi uygulamasını öğrettiği ve kurulmasına yardımcı olduğu hatırlatıldı. Hali hazırda Mekke’nin içinde de damla sulama sistemi ile sulanan ve yeşermiş alanları gördük.

Arafat’tan ayrıldıktan sonra İslam’ın ilk emri olan ‘OKU’ emrinin geldiği Hira Nur mağarasının önünden geçtik. Hira Nur Mağarasını daha sonra ziyaret edeceğiz.  Aracımız yola devamla Hacıların konakladığı şeytan taşlama bölgesindeki yerleri gördük. Dönüşümüzde ise Mekke içindeki Mina ve Cin mescidini uzaktan görüp geçtik.

Yatsı namazını kıldıktan sonra yeniden Kâbe’ye gittik. Cuma gecesi olduğundan bir Yasini şerif okuyarak Tavaf yapıp kaza namazları kıldık.  Sabah namazını beklemeden tekrar otele döndük.

Miraç Kandili

Bugün Miraç Kandili. Ancak burada kandil diye bir şey yok. Cuma namazı öncesinde erkenden Kâbe’ye geldik. İlk Cuma namazımızı Kâbe’de kılacağız. Tavaf yaparken askerler eşliğinde Minberin Kâbe’nin giriş kapısı önüne getirildiğini gördük. Enteresan bir görüntüydü. 2 Güvenlik görevlisi Mihrabın üstünde duruyor. Onlarca görevli ise tekerlekli olan Minberi iterek Kâbe’nin giriş kapısının sağına getirerek kurdular. Yaklaşık 40 derecelik bir sıcaklık altında müminler Cuma namazını beklemeye başladı. Kapalı alanlarda bulunan hanımlar ve erkekler bir kısmı serinletilen alanlarda uzanmış yatarken bazıları kaza namazı kılıyor bazıları ise alan içinde yer alan Kur’anı kerimleri alarak okuyorlardı.

Kâbe’de Cuma namazı

Bizler de bu arayı tavaf yaparak değerlendirdik. Önce öğle ezanı okundu. Bir müddet sonra da İç ezan okunarak İmam Hutbeye çıktı. Arapça okunan hutbede anladığımız kadarıyla İslam ülkelerinde yaşanan Müslümanlara yönelik sıkıntılar ele alındı. Hutbede sıkça Filistin, Kudüs İsrail isimleri geçti. Hutbenin ardından Cuma namazı eda edildi. Böylelikle Kâbe’de ilk Cuma namazını da kıldık.

Akşam normal olarak yatsı namazı kıldırıldı ardından bir de cenaze namazı eda edildi. Kandil dolayısıyla herhangi bir etkinlik yoktu. Yani Ülkemizde olduğu gibi ne özel bir dua,  ne özel bir ibadet vardı.

Çarşıya çıkmaya başladık

Cumartesi günü ise serbest zaman verildi. Rutin Kâbe ziyaretinin ve namazların kılınmasının ardından ayrıca çarşı gezisi de yaptık. Alışveriş yapmaya çalıştık. Burada şahit olduğumuz bir olay ise Ezanlar okununca bütün dükkânlar kapanmasıydı. Hurma dükkânındayız.  Ezan vakti yaklaşmaya başlayınca esnaftan uyarı gelmeye başladı. “Hajj ezan, salat, salat, tarik”  diyerek anlatabildikleri kadar dükkânların kapanacağını namazdan sonra alışverişe devam edileceğini söylüyorlardı.

Bu arada döviz bürolarına giderek TL’yi Riyal’a çevirmeye çalıştık. 100 TL’ye 88 Riyal veriyorlardı. Daha önceleri Türk Lirası değerliymiş. Ama Dolar yükselince Arabistan da fırsattan istifade durumu değerlendiriyor.  Yapacak bir şey yok. Yarın: Yasaklar başladı

Yazarın Diğer Yazıları