Abdulvahap Kaygusuz

Cirane Umresi

Abdulvahap Kaygusuz

Cidde: Kızıldeniz kıyısında bir kent

21 Nisanda Sabah namazı öncesi Kâbe’de buluştuk. Teheccüt namazı kıldık Ardından sabah namazını eda ettik. Daha sonra otele döndük. Bugün bir gezi programımız var. Cidde’ye gideceğiz.  Bünyamin bey tarafından temin edilen bir midibüs ile Cidde’ye gideceğiz. Saat 9 gibi yola çıktık. Geldiğimizde de aynı yoldan gelmiştik. Ama ilk günün heyecanı bir yandan gece olması diğer yandan çevreyi görme imkânımız olmamıştı. Burada Hz. Havva Annemizin Kabri, Kısas Mescidi, Rahmet Camii ziyaret edilecek, Kızıldeniz kıyısında da bölgeye özel tavuk yemeği yenilecek.

Kısas mescidi

Öğlene doğru Cidde’ye kavuştuk. Önce Kısas mescidinde öğle namazı kıldık. Tam namaz vaktinde geldiğimiz için cemaatte dahil olarak öğle namazımızı eda ettik. Mescidin önünde toplandık. Bünyamin bey Mescitte alınan kararları, Mescidin karşısında yer alan Şeriat Mahkemesi’nin görevlerini anlattı. Daha sonra kararların uygulandığı,  mahkeme meydanında Şeriat Mahkemesi’nin işleyişi anlatıldı.

Hz. Havva ziyareti

Ardından Hz. Havva Annemizin mezarını ziyaret ettik. Kadınlar kapıda beklerken erkekler sıkı güvenlik önlemi altında mezarlığı gezdik. Öyle ki her insanın yanında bir görevli yer alıyor. El açıp Fatiha dahi okuyamıyorsunuz. Biat’mış. Sanırım onlar el açıp Allahtan dua istemeyi ölüden dua istiyoruz diyerek algılıyorlar. Bu algının değişmesi lazım. Tabi kadınlar arabada beklediler. Üzüntüleri sonsuzdu. Ziyaretlerin tamamlanmasının ardından Cidde’ye özel yapılan bir tavuk yemeği var. Kızıldeniz kenarındaki parkta oturarak yemeğimizi yedik.

Hacı Salah-Namaz- Yallah-Tarik

İkindi vaktinde Cidde merkezdeki bir camide namazımızı eda ettik. Daha sonra kısa da olsa Cidde’yi gezdik. Burada kadınların bazılarının başlarının açık olduğunu gördük. Dikkatimizi çeken ilk şeylerden bir tanesi bu oldu. Daha sonra Cidde çarşısı ve parklarını gezdik. Alışveriş merkezlerine baktık. Döviz bürosuna girdiğimizde ezan okunmaya başladı. Dükkân sahipleri bizimle birlikte dövizi bozmadan hemen dükkânı kapadılar ve namaza camiye koştular. Bu uygulamayı gittiğimiz her yerde gördük. İkindi namazını yakındaki bir camide kıldık. Daha sonra açılan döviz bürosunda 100 TL vererek 88 Riyal aldık. Alışveriş yapanlar hediyelik eşya alanlar oldu.

33 cc su 50 halala, 1 litre mazot 45 halala

Bizimle şehrin içine gelemeyen yaşlı bir teyzemiz vardı. Arabada oturmak istedi. Teyzemiz arabada oturduğu süre içinde yaklaşık 4-5 saat araba çalışır vaziyette kaldı. Klima çalıştırıldı. Burada adet böleymiş. Mazotun litresi son günlerde 0.45 halala  (Kuruş)  33 cc pet şişe su ise 0.50 halala. Yemek yiyip parkta dinlendikten sonra geri döndük. Cidde Kızıldeniz kenarında değişik mimarisi, sosyal alanları park ve bahçeleriyle yeşillikleriyle dikkat çekiyor. Kızıldeniz kenarında bir parkta oturarak bir yandan dinlendik. Bir yandan da deniz havası eşliğinde Cidde’ye özgü bir tavuk yemeği yedik. Yemekle birlikte Kola ve Su verdiler. Piknik tadında bir yemek yedik. Bir süre dinlendikten sonra tekrar Mekke’ye döndük.

Cirane Umresi

23 Nisan yavaş yavaş Mekke programının sonuna yaklaşıyoruz. Normalde eve döneceksiniz diye sevinmeniz gerekir. Ama böyle bir sevinç yok. Aksine buruk bir üzüntü kaplıyor yüreğinizi. Son Umremizi yapacağız. Hasan hocamızın nezaretinde Mikat sınırı alanı olan Cirane bölgesine geldik. Cirane, Taif ile Mekke-i Mükerreme arasında olup Mekke-i Mükerreme’ye yaklaşık 1 saat uzaklıkta bulunuyor. Burada yer alan ve müminler tarafından şifalı olarak bilinen su kuyusu Suud yönetimi tarafından kapatılmış.  Sebep ise kuyu suyuna kanalizasyon karışıyormuş. Yani kanalizasyonu sağlam borulara alıp uzaklaştırmak yerine kuyuyu kapatmayı seçmiş. Cirane de Resulullah (AS) Huneyn savaşından sonra umre yapmak için ihrama girdiği yer olduğu belirtiliyor. Bizler de burada niyet edip 2 Rekat namaz kıldık.

Şifalı su kuyusu betonla kapatılmış

Resullulahın hastalara şifa olacağını belirttiği Cirane kuyusu kapatılmış. Etraf sinekten pislikten geçilmiyor. Sözüm ona bir tane lokanta var. Ve bir sürü satıcı var. Satıcıların tamamı Türkiye’yi tanıyor. Türkiye zengin. Recep Tayip var.  Diye sevgilerini dile getiriyorlar. Hasan Hoca ve Bünyamin Bey Cirane ile ilgili bilgiler verdiler. Hasan Hoca Cirane ve Huneyn savaşı hakkında bilgiler vererek özetle şu ifadeleri kullandı. “Huneyn savaşı sonrası elde edilen ganimetler buraya getirilmişti. Resûlullah (AS) ganimetleri bir süre paylaştırmadı. Sahipleri gelirler de Müslüman olurlar ve malları kendilerine iade edilir diye bekletti. Bu durum karşısında bazı kişilerin dedikodu yapması üzerine ganimetler paylaştırıldı. Bazı sahabeler yeni Müslüman olanlara fazla ganimet verildiğini ileri sürerek sitem ettiler. Resûlullah (A.S) ile beraberliği dünya malına tercih edenler oldu. Bir kısmı ise dünya malını ellerinin tersi ile iterek Allah’ın elçisi ile beraberliği tercih etti” ifadelerini kullandı. Daha sonra tekrar Kâbe’ye dönüp son Umremizi yaptık.

Son tavaf

25 Nisan. Toplu olarak son tavafımızı yaptık. Artık yarın Medine’ye geçeceğiz. Herkeste bir hüzün vardı. Ayrılık başlayacaktı. Diğer yandan da sevgiliye kavuşmanın da heyecanı vardı. Bir nebze olsa bu düşünce hüzünleri dağıtıyordu. Toplu olarak yapılan tavafın ardından bir tavaf daha yaptık. Kâbe’ye veda etme içimizden gelmedi. Otele döndük. Yemek yedik kısa bir dinlenmeden sonra tekrar Kâbe’ye döndük. Asıl vedayı şimdi yaptık. Tavafımızı yaptık. Bir daha gelmeyi arzu ederek gözümüz arkada kalarak, vedalaşarak ‘ Beytül Haram’dan ayrıldık. Yarın: Medine,

Yazarın Diğer Yazıları