Millet İçin Verilen Ömür...
Orhan Atak
Makine Kimya Kurumu, Denizcilik Bankası, Et ve Balık Kurumu, Devlet Malzeme Ofisi, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Türkiye Kâğıt Fabrikaları ve Ereğli Demir Çelik açıldı, ezanımızı aslına çevirdi, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesini açtı. Atatürk’ün kurduğu İmam Hatip kurslarını, İmam Hatip Liselerine dönüştürüldü…
Yukarıda yazdıklarım rahmetli Adnan Menderes’in 1950 ila 1960 yılları arasında yaptığı yüzlerce projeden ilk çırpıda aklıma gelenlerden sadece birkaç tanesi… Aslında yaptıkları bugünün iktidarından çokta farklı değildi. Sürekli olarak yeni yatırımlar yapıyor, ülkeyi bir eksenin uzantısı olmaktan kurtarıyor, dış politikada geniş bir yelpazeye yayılmaya çalışıyordu. SSCB ziyaretini planladığı hatta bazı kaynaklara göre randevu tarihinin netleştiği dönemde ise engellendi. Özellikle 1955 yılından itibaren hem içeriden hem dışarıdan önemli saldırılara ve mesnetsiz iftiralara, baskılara maruz kaldı. 1958 yılında uluslararası bir ekonomik baskı altında bırakılarak IMF’in dayatması ile devalüasyon yaşanmasına acı çekerek göz yummak zorunda kaldı. Şahsına atılmış onlarca iftirayı saymaya gerek dahi yok…
27 Mayıs’tan birkaç gün önce kendisine darbe yapılacağı bilgisini getiren bir bürokrata, dönemin başbakanlık ofisinin penceresini açarak nöbet tutan askeri göstermiş ve “gece-gündüz bu devlet ve millet için nasıl çalıştığımı gören şu asker mi bana darbe yapacak?” diye sormuş ve “hayır inanmam” diyerek konuyu kapatmıştı. Evet, o asker değil ama akıllarını ve iradelerini kiraya vermiş olan “üst düzey” askerler Adnan Menderes’in şahsında milli iradeye darbe yaptı ve milli iradenin temsilcisini ipe götürdü.
Şu bilinmeli ki, tarih daima gerçekleri ortaya çıkarıyor ve iade-i itibarı kendi akışında gerçekleştiriyor. Millete rağmen siyaset veya icraat yapmaya çalışanları da tarih aynı şekilde yargılıyor. Bugün ülkemizde darbe yapanların tamamı nasıl yad ediliyor baktığımızda konu daha da net anlaşılıyor sanırım. Tabi ki halen postal meraklıları da aramızda yok değil…
1950 yılında iktidara geldiğinde, “Seçim propaganda döneminde tüm Anadolu’yu gezdim. Sıkıntıları ve talepleri not aldım. İlk icraatım, Ezan-ı Şerifi aslına çevirmek olacaktır” dediği bir toplantıda bürokratlardan birisi “Efendim, asker bu konuda çok kat’i davranıyor ve tavrı net, ciddi tepki alabilirsiniz” dediğinde; "Tek icraatım da olsa Ezân-ı Arapça okutacağım!" diyebilecek kadar yürekli, milletin değerlerine sahip çıkan bir başbakan olarak Adnan Menderes’i daima saygı ile anacağız.
Millete ve devlete adanmış bir ömrü saygı ile hatırlayacak, milletten tarafta olanlara bedel ödetmeye çalışanlara bir daha asla izin vermeyeceğiz.
İdamlarının 57. Yıldönümünde Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’a saygı, dua, hürmet ve minnetle… Mekanları cennet olsun.
