Orhan Atak

'İnce' Hesap

Orhan Atak

Geçtiğimiz hafta Türkiye, muhalif olması ile meşhur ve birilerinin “temel bilgi kaynağı” bir gazetenin başyazarının ortaya attığı bir iddiayı konuştu. İddia; CHP’li bir ismin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü yönündeydi. Hemen akabinde ise iddia sahibi topu başkalarına atarak kaynaklarını konuşmaya davet etti. Nihayetinde ortaya atılan isim CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce oldu. İnce’nin cevabı ise gecikmedi; “İspatlarsanız Taksim Meydanı’nda kendimi yakarım”

Söz konusu başyazarın tüm muhataplardan özür dilemesi ile sonuçlanan sürece görünen değil hedeflenen yönleri ile bakmak gerekiyor. Zira burada “İnce” bir hesap olduğu muhakkak…

Hatırlayacağımız üzere CHP’nin son Kurultayında mevcut Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun rakibi o dönem henüz “Gel Bakalım Muharrem” hitabı ile Cumhurbaşkanı Adayı olarak gösterilmemiş olan Muharrem İnce’ydi ve Kurultay’da delege üzerinde önemli bir etkinliği olduğu da ortaya çıkmıştı. Bunları hatırladıktan hemen sonra hatırlamamız gereken bir diğer husus ise; Muharrem İnce’nin malum polemik yaşanmadan kısa süre önce katıldığı bir televizyon programında “CHP’nin genel başkanı aynı zamanda doğal Cumhurbaşkanı adayı olmalıdır” cümlesi ile hem Nisan ayında yapılması planlanan CHP Kurultayı’nda Genel Başkan adayı olacağını ve akabinde 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olacağını ima etmiş oldu. İşte tüm hesaplarda bu dakikadan sonra başladı.

Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında konumlanmış bir ittifak ve bu ittifakın oyları bölünmesin hesabıyla CHP, HDP, İyi Parti’nin tıpkı yerel seçimlerde olduğu gibi ortak ve tek adayla çıkmayı hedefleyen “akıl” İnce’nin çıkışından rahatsız oldu ve onu CHP’lilerin deyimiyle “Saray’ın Adamı” olarak ilan ederek CHP’liler üzerindeki etkinliğini yitirmesi hedeflendi. Ve olası iki adaylığının da önüne geçilmek istendi. Ancak İnce hesap tarafların net tutumu ile askıda kaldı. Peki; hamle askıda kalmasına rağmen hedefe ulaştı mı diye düşünürsek; İnce’nin aldığı tepkileri takip ettiğimizde istenilen düzeyde olmasa da etkili olduğunu söylemek mümkün…

Karşıt ittifakı genişletmek, AK Parti tabanından da oy devşirmek adına gönüllü piyonların siyasi hareket kurmaya hazırlandığı bir dönemde söz konusu aklın işini şansa bırakmak gibi bir niyeti olmadığını çok iyi anlamamız gerekiyor. Hatta Muharrem İnce’nin “konu benim için kapanmıştır” açıklamasını da farklı baskı unsurları altında kalarak yaptığını düşünenlerden birisiyim.
Evet; yazının başlığındaki ironiden ziyade, gerçekte de çok ince hesaplar ile ülkemizin siyaseti yeniden dizayn edilmek isteniyor ve mevcut milli iradenin yerine bir kukla irade getirilmek isteniyor. 
 
Amaç ne mi?

Türkiye’yi yeniden istedikleri kalıplara sıkıştırmak.
 

Yazarın Diğer Yazıları