Kimsenin 'Küsme' Lüksü Yok!
Orhan Atak
AK Parti olarak milletin kadroları bir seçimi daha zaferle sonuçlandırdı. Türkiye genelinde Cumhur İttifakı yüzde 52’nin üzerinde bir oy oranına ulaştı. AK Parti ise yüzde 44 üzerinde oy oranı ile kurulduğu günden bu yana girdiği 15. seçiminden de birinci parti olarak çıkmayı başardı.
Cumhurbaşkanımız; AK Parti’yi bu millete hizmet yolunda bizlere hediye ettiğinden bu güne kadar neredeyse her seçimin ardından gerek teşkilat gerekse genel merkez anlamında revizyonları yaparak sürekli bir bayrak değişimi sürecini işletti ve işletmeye devam ediyor.
Nitekim Cumhurbaşkanımız 30 Mart Yerel Seçimleri sonrasında yaptığı çeşitli konuşmalarında da bu değişimin bu seçim sonrasında da yaşanacağına dair fikirlerini beyan etti.
Burada üzerinde durmak istediğim konu ise bu değişimler sırasında yaşanan ‘küskünlükler’ ve ‘kırgınlıklar’... Zira özellikle malum medya tarafından bu konu sürekli gündeme getirilerek AK Parti’nin birlik ve beraberliğini bozmak adına algı operasyonu yapılmaya çalışılıyor.
‘Küskünlerin’ yeni bir parti arayışı olduğu iddialarından, seçimlerde AK Parti aleyhine çalıştıkları iddialarına kadar onlarca haber servis ederek tabir yerinde ise birliğimizi dinamitlemeye çalışıyorlar.
AK Parti misyonunu ve dava şuurunu bilen tüm mensuplarımız şunu da net olarak bilir ki; AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanımızın en büyük önceliği bu ülkeye hizmet etmek ve her zaman üreten bir anlayış ile kendini daha fazla geliştiren süreçler oluşturmaktır. Bu anlayış da hiç şüphesiz bayrak değişimlerini elzem kılmaktadır.
Fakat bu süreçler yaşanırken ‘kırgınlık’ ve ‘küskünlük’ hissiyatı içerisine giren teşkilat mensubumuz şunu bilmeli ki her birinin ayrı ayrı gücüne ve ürettiği değere ihtiyacın olduğudur.
15 yıl içerisinde muhtıralardan darbe girişimlerine, sokak eylemlerinden dış odaklı operasyonlara kadar ülkemize yapılan bütün saldırıları bertaraf eden bu kadrolar bugün de yine ülkemiz üzerinde kurgulanmak istenen ekonomik oyunlar ve bölgesel operasyonlara karşı Cumhurbaşkanımızın ve devletinin yanında olduğunu herkese göstermelidir.
Dış odaklı operasyonların en bariz şekilde artık bir araya gelerek saflarını oluşturduğu ve içeride de kendilerine bariz ortaklar bulduğu bu süreçte, birbirimize daha sıkı bağlanmalı ve devletin bekasının her türlü makam, mevki ya da nefsi isteğin üstünde olduğunu bir kez daha herkese göstermeliyiz.
Zira 15 yılda ortaya konulan tüm süreçler sonunda artık tüm dünya biliyor ki; AK Parti kadroları içerisine giren her mensup, ‘söz konusu vatan ise gerisi teferruattır’ ahlakı ile hareket eden bir anlayışın mensuplarıdır.
Vakit bir olma zamanı. Cumhurbaşkanımızın ifadesi ile ‘Evet, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Ve bu birlikteliğimiz sayesinde tüm çıkar odaklarının planları yine kursaklarında kalacak.
Hasılı şu ki; bu güzel ülkeyi seven kimsenin bu davaya küsme lüksü yoktur, olamaz...
