Orhan Atak

Bir başarı portresi

Orhan Atak

  Bu hafta köşemi genel üslubumdan farklı olarak 2009 yılı ile 2018 yılları arasında kentimiz Malatya’nın Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini üstlenen Milletvekilimiz Sn. Ahmet Çakır’a ayırmak istedim...

  Yaklaşık 4,5 yıl birlikte çalışma onurunu yaşadığım milletvekilimizden gerçekten çok şey öğrendim. En önemli kazanımım nedir belirtmek gerekirse her şeyden ziyade insani değerlerin uygulama anlamındaki vücud bulmuş halidir demeliyim. 4,5 yıl süren ve çoğu kez günün uzun saatleri bir arada olduğumuz süre zarfında mübalağa yapmadan ifade ediyorum, bir kez kalp kırdığına, ne personeline, ne işçisine ne de hangi konumda olursa olsun herhangi bir insana kalp kırıcı, rencide edici tek bir ifade kullandığına asla şahit olmadım. Tüm belediye çalışanları da benimle hem fikirdir ki; bizler değerli başkanımızın şahsında “saygının korkudan değil, bilgi ve birikimden, insani değerlerden gelmesi” gerekliliğini yaşayarak tecrübe ettik.

  İlçeler dahil birçok ziyaretimizde yolda gördüğü çocukları sevmek, tarlada çalışan emekçi kardeşlerimize kolaylıklar dilemek, yaşlı bir teyzenin duasını almak, davar güden çobana ihtiyacı var mı diye sormak için defalarca durduğumuzu hatırlıyor ve tekrar duygulanıyorum. Engellilere gösterdiği ilgi ve alaka tüm Malatya’nın zaten malumu... Çocukla çocuk, yaşlı ile yaşlı olmayı başarırken aynı zamanda ekibini muazzam derecede verimli yöneten, motive eden bir direktör olarak da ayrıca saygıyı hak ediyor.

  15 Temmuz hain darbe girişiminin ilk anlarında yanındayken yaptıkları inanılmazdı. Girişimi duyar duymaz 30 dakika içerisinde belediyenin tüm araçlarını kışlaların önüne yönlendirdi. Kışlaların etrafına tanklar çıkmasın diye hendek kazılmasını emretti ve kendisi de sabaha kadar meydanda halkla birlikte bekledi. Demirtaş günler sonra “hani hendek kazmak suçtu?” dediğinde O, “Siz devlete düşmanlık için biz ise devletimiz için kazdık” diyerek ona da bir ders verdi.

  Afrin harekatı sırasında, “bizler bu vatan için göğsünü siper eden tüm kardeşlerimize vefa borçluyuz” diyerek başladığı ve harekatta görev alan askerlerimizin anne, babaları başta olmak üzere eşlerini, çocuklarını ziyaret etmesi, görüntülü görüşme ile sınır ötesinde al-bayrağa hizmet eden kardeşlerimizi aileleri ile buluşturması, çocuklarına hediyeler götürmesi ve hatta çocuklar kendilerini babasız, yalnız hmesin diye onlara sürpriz doğum günü partileri yapması bir devlet adamının nasıl olması gerektiği konusunda adeta örnek bir portredir. Şehre kattıklarını zaten belirtmeye ihtiyaç dahi duymuyorum. Malatya Sporumuzun Süper Lige yükselmesi için gösterdiği üstün gayret tüm Malatyalıların çok iyi bildiği bir başka mevzu. Ortalama 20 saati geçen mesailerimizde yorulmak bilmeyen ve sürekli olarak temposuna yetişmeye çalıştığımız dolu dolu 4,5 yıl yaşadık ve tabiri caizse o tempo içerisinde çokta fark edemediğimiz hazzın tadını bugün yeniden arıyoruz.

  Devlete hizmet aşamasında artık milletvekilliği görevini üstlenen değerli başkanımız aynı zamanda Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi. Dün sahada “belediyecilik nasıl yapılır” dersini fiilen veren Ahmet Çakır yeni dönemde her zaman başarılı olan Ak Belediyecilikte bayrağı devralacak dava kardeşlerimizin seçiminde etkin olacak inşallah. Artık bu anlamda devletimize hizmet edecek. Çehresini değiştirdiği Malatya ise yetiştirdiği kadrolara emanet...

  Her ne kadar başkanımız, milletvekilimiz diye hitap etsem de kendisi asla bize makam-mevki noktasında davranmadı. Bazen arkadaş, bazen ağabey, bazen de bir baba gibi davrandı. Bu onuru yaşadığım için çok mutluyum. Rabbim yeni hayırlı hizmetler nasip etsin...

Yazarın Diğer Yazıları