Necip Cengil

Bir Filistin Gene Var

Necip Cengil

“Yok ederiz, taş üstünde taş bırakmayız, bize sataşanı haritadan sileriz, kimse bizimle başa çıkamaz” bu sözler İsrail’i yönetenlerin kimliğini izhar ediyor:

Barıştan yana değiller.

Kabadayılık ve ölüm kusarak bölgede tutunmak istiyorlar.

Farklı inançlarla birlikte yaşama kültürleri yok.

Taşeron bir örgüt gibi hareket ediyorlar. Hep daha fazlasını istiyorlar: Daha çok insan öldürmek, katlettikleri insanları her şeyleriyle yok etmek ve böylece hegemonya kurmak (veya vekalet hegemonyasını; ABD-İngiltere)  diri tutmak peşindeler.

Devlet olmanın böyle bir şey olmadığını, asla devlet olmayı başarmayacaklarını, taşeron bir örgüt gibi bölgenin çıban başı olacaklarını ve bölgenin bütün halklarına zarar vere vere yok olacaklarını göremiyorlar. Belki de gördüler ve çırpınıyorlar.

Çırpınıyorlar çünkü havadan yağdırdıkları bombalarla hayatları yok ederek yalnızlaşmak ve yalnızlaşarak egemen olmak adına kustukları zulmün kendilerine hayat olacağını sanıyorlar.

Ölen Filistinli çocuklar ve kadınların kendilerine zafer nişanı olacağını sanıyorlar.

Oysa direnen bir halk var ve “gidin, terk edin” tehditlerine rağmen oradalar, bir yere gitmeyeceklerini bütün dünyaya gösteriyorlar. 

Kaldı ki İsrail’i yönetenler yedikleri darbeden sonra koruyucuları ABD ve İngiltere’den uçak gemileri, komandoların gölgesinde pervasızlaşıyorlar.

ABD ve İngiltere İsrail’i orada tutundurarak bölgeyi karıştırmaya, yok ederek var olmaya çalışıyor. Neticede eğer tutunmak buysa binlerce insanın kanına giriyorlar.

Hâsılı kelam öldürerek var olmaya çalışmak bir tarz olabilir ama yarını olmayan bir tarz; herkes öldükten sonra var olmak nasıl bir şey anlayamıyorlar.

1917 den beri bölge insanı sistematik bir şekilde katlediliyor, topraklarına dışardan getirilen radikaller yerleştiriliyor. Bütün barış görüşmelerini sabote ediyor, yapılan hiçbir anlaşmaya uymuyorlar. Tek bildikleri bir şey var: Filistinlileri öldürerek, sürerek Filistin topraklarını kendi adaları haline getirmek ve sonra da daha fazlasına yayılmak.

Peki yanı başında kardeşi katledilen Filistinli çocuk ne yapıyor, tırsıyor mu, hayır, biz yine doğarız diyor, zafer işareti yapıyor.

Mahmud Derviş’in şiirini okur gibi bakıyor.

“Gözleriyle Filistin,
kollardaki, göğüslerdeki dövmelerle Filistin,
adıyla sanıyla Filistin.
Düşlerin Filistin'i ve acıların,
ayakların, bedenlerin ve mendillerin Filistin'i,
sözcüklerin ve sessizliğin Filistin'i
ve çığlıkların.
Ölümün ve doğumun Filistin'i,
taşıdım seni eski defterlerimde
şiirlerimin ateşi gibi.

***

Ve ant içerim ki,
bir mendil işleyeceğim yarına kadar,
gözlerine sunduğum şiirlerle süslü
ve bir tümceyle, baldan ve öpücüklerden tatlı:
"Bir Filistin vardı,
bir Filistin gene var!"

Kendisini zamanın efendisi Tanrı rolünde gören nice zalimin sonunu gördü bu dünya, Kur’an onların sonuna dair şöyle diyor: Sanki orada hiç yaşamamışlardı! Lakin İsrail’i yönetenler hala bölgenin kendilerine miras kalacağını sanıyor. İşte bu zavallılıktır, İsrail kendi zavallılığının üzerini masum insanları katlederek örtebileceğini sanıyor. 

Söyler mi bana birileri; hangi zulüm sahibine ölümsüzlük örtüsü olabilmiş!
 

Yazarın Diğer Yazıları