Vahdettin Yiğitcan

Malatya'nın İftihar Karnesi Turgut Özal Tıp Merkezi

Vahdettin Yiğitcan

Kayısımız, şeksiz şüphesiz, dünyada eşi benzeri bulunmayan en nadide bir değerimiz olarak dünyanın dört bir yanında damakları şenlendirmekte, sofraları süslemekte ve yemeklere tad ve lezzet katmaktadır. Ayrıca çok önemli bir şifa kaynağı...

Bir diğer özelliği Malatya'nın, Türkiye Cumhuriyeti'ne iki Cumhurbaşkanı ve iki Başbakan kazandırmış ve Cumhuriyet Tarihinde her iki şahsiyetimiz olan rahmetli İsmet İnönü ve rahmetli Turgut Özal, unutulmayacak icraatlara imza atmış değerli hemşehrilerimizdirler... 

İnönü Üniversitesi'nin bünyesinde kurulan Turgut Özal Tıp Merkezi, Eğitim ve Araştırma Hastanesi ise Malatya'nın iftihar ettiği, uluslararası başarılarıyla adından söz ettiren bir sağlık kuruşudur. 

Başhekim Doç. Dr. Adil Başkıran'ın yönetiminde Tıp Merkezi mütemadiyen kendini geliştiren atılımlar içerisinde ilerliyor. 

Hastane ile ilgili yapılan hizmetler ve hazırlanan projeler üzerine konuşan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nin  Başhekimi Doç. Dr. Adil Başkıran, “ İnönü Üniversitesi adını Karaciğer Nakli Enstitüsü ile duyurdu. Bunun yanında kemik iliği nakilleriyle Türkiye ve dünyada adından söz ettirmeye devam ediyor. Göreve geldiğimiz günden itibaren, öncelikle hastane çalışanlarımız için Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Kızılay’ın talimatıyla Çerçeve Protokolünü onaylattık ve bu protokol ile çalışan arkadaşlarımızın maaşlarında bir iyileştirme yapıldı. Bunun dışında büyük bir Gastroentoroloji Bilim Dalında halkımıza daha iyi hizmet vermek için endoskopi, kolonoskopi ünitelerini açtık. Biyogüvenlik Düzey-3 Laboratuvarı açıldı. Bu laboratuvarla ileri düzey aşı ve kit çalışmaları yapılabilecek. Bir diğer çalışmamız Pediatri EEG odası bununla ilgili olarak da çocuklarda sık görülen epilepsi hastalığı için tanı ve tedavi merkezi açıldı. İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin resimlerini giriş ve çıkışlarda yer verdik ve içeriye girdiğiniz zaman bir sergiden geçercesine hastanemize gelen vatandaşlarımızı biraz da olsa sanatla buluşturduk İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi hepimizin hastanesi. Bizlerin buraya sahip çıkmamız lazım.. " diyor.

Şifa Bulduğum Bizzat "Bittecrübe Sabit"

Değerli okurlar, yaklaşık bir buçuk yıl önce başlayan diyabetik ayak yarası nedeniyle tam dokuz sağlık kuruluşunda yaşama direncimi mahfeden derdime şifa aradım durdum... 

Başta Malatya olmak üzere İstanbul ve İzmir'i adeta suyolu ettim.

Tedaviye başladığım ilk kurum Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi oldu. 

Sağ ayağımın altında oluşan yara nedeniyle ağır bir enfeksiyon çok rahatsız ediciydi. Hastanenin İntaniye Servisinde tedaviye başladığımın ilk haftasında  sağ ayağımın son üç parmağının rengi siyahlaştı ve kangren oldu. Hastaneye yatarken sapasağlam olan parmaklarım nasıl olduysa hastanede kangren oldu! Parmaklarımın neden kangren olduğuna dair herhangi bir açıklama da yapılmadı tarafıma. Bu anlam veremediğim kangren nedeniyle  kimseyi de suçlamadım ve sineye çektim...

Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bir yandan ayağımın enfeksiyonu giderilmeye çalışılırken diğer yanda ortopedi uzmanı ve ilgili diğer doktorlar üç parmağımın kangren olması yüzünden ayağımın bilekten kesilmesi gerektiğini söylemeleri üzerine canım çok sıkıldı. Doktorların ifadelerine göre Malatya'daki imkanlar kısıtlı olduğu için üç parmağın beraberinde ayağı da bilekten keserek sorunu çözebileceklerini belirtmeleri bende bardağı taşıran son damla oldu. 

Benim "tedavi" arayışım onlara "sorunun çözümü" şeklinde görünüyordu. 
Can sıkıcı bu gelişme üzerine İstanbul'a giderek hem ozon tedavisi hem de hiperbarik oksijen tedavisi alarak ayağımı bilekten kesilmekten kurtarmak kararı aldım. 

İstanbul'da biri resmi üçü özel dört sağlık kuruluşuna başvurarak tedavi sürecine başladım. Remi kurum çok uzak ve ilgili gördüğüm kişiler içime sinmediği için özel sağlık birimlerini tercih ettim.

Hiperbarik oksijen tedavisini Bahçelievler HİPERMER Merkezinde aldım.

Ozon tedavisini Bakırköy- Ataköy'de bulunan Aydın Arslan Sağlık Merkezinde aldım.

İstanbul Fındıkzade'de muayenehanesi bulunan Veli Özdemir'den de çok özel damar açıcı iğne tedavisi aldım. 

İstanbul’da aldığım bu tedaviler neticesinde çok şükür ayağımı bilekten kesilmekten kurtarmış oldum.

Ayağımın altındaki yara zaman zaman nüksediyor ve rahatsızlık veriyordu, İnternette yapmış olduğum kısa bir araştırma sonucu İzmir Seyfi Demirsoy Hastanesinde Diyabetik Ayak Yarası Tedavi Merkezi'nin varlığını öğrendim ve derhal İzmir'e giderek Dr. Enis Ünlütürk'ün hastaları arasına katıldım. 

Hizmet kalitesi, hasta takip disiplini açısından son derece iyi olan hastanenin fiziki koşulları çekilmez ve aşırı kalabalık olması nedeniyle kendi iteğimle taburcu olarak Malatya'ya döndüm...

Ne var ki, ayağımın enfeksiyon hali, aşırı ödem, halsizlik ve yüzde yediye düşen anemi nedeniyle şiddetli rahatsızlığım devam ediyordu,
Son olarak Turgut Özal Tıp Merkezi'nin, Endokrin Servisi Diyabetik Ayak Tedavi Merkezi'nde Dr. Bahri Evren'in teşhis ve tedavisiyle yüzde 60 oranında hamdolsun sağlığıma kavuşmuş bulunmaktayım. 

Türkçe'nin kudretli şairlerinden Nazım Hikmet'ten ödünç aldım "bittecrübe sabit" deyimini. 

İş bu deyimi Turgut Özal Tıp Merkezi için zikrederken gelişigüzel, laf olsun diye kullanmış değilim. Yani yaşayarak tespit edilmiş bir deneyim benim Turgut Özal Tıp Merkezi hakkındaki kanaatim.

Selahattin Gürkan'ın Dikkatine!...

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Selahattin Gürkan'ın Malatya'ya olan sevgisi tüm Malatyalılarca malum.

Selahattin Gürkan'a Malatya dendi mi akan sular durur. Bırakın Malatyalıları, sayın Gürkan, "Yolu Malatya'dan Geçenleri"  dahi izzet ve ikramlara gark eden gani gönüllü, kadirşinas bir Malatyalıdır.

Sayın Başkanım Selahattin Gürkan, Malatya'nın göz bebeği Turgut Özal Tıp Merkezi'nin Başhekimlik Binasının Giriş kısmındaki üzeri örtülü, hasta ve ziyaretçilerin hava alma bölümünde bulunan dört oturma alanlarına Büyükşehir Belediyesi olarak ne güzel ahşap kanepeler koymuşsunuz, 
Oysa bu alanların orta kısımları bomboş ve çirkin bir görünüm arzediyor... 

Bugünlerde yaşadığımız bunaltıcı yaz sıcaklarında işkenceye dönüşüyor ziyaretçilerin beklemeleri ve hastaların on dakikalık hava alma molaları...

Göze hoş gelmesi ve ruhu dinlendirmesi açısından bu dinlenme ve bekleme alanlarının orta kısımları şehir mobilyası tabir edilen dekoratif saksılarda yeşil bitkilerle çok güzel süslenebilir.

Buraların yeşillendirilerek cennet bahçesine dönüştürülmesi sizin Park ve 
Bahçeler Müdürlüğüne bir talimatınıza bakar.

Burası hem Turgut Özal Tıp Merkezi'nin hem de Malatya Büyükşehir Belediyesinin vitrini ve insanların insanlara en güzel tavsiye mektubu olacaktır.

Turgut Özal Tıp Merkezi

Sağlık alanında ülkemizin en önemli ve en modern hastane projesi olan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi, ABD Houston Methodist hastanesinin ikizi olarak planlanmış ve 1991 yılında temeli atılarak hızlı bir gelişmeyle beş yıl sonra 1996 yılında hizmete açılmıştır. 

Dönemin Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Süleyman Demirel'in Turgut Özal'a karsı takınmış olduğu haşin siyasi tavrı nedeniyle o yıllarda halk arasında Turgut Özal Tıp Merkezi'nin birçok eksikle açıldığı görüşü yaygındır. En başta planlanan son teknoloji ürünü tıbbi cihazlarla hizmete girmediği yönündeki endişeler maalesef Malatya'da dilden dile aktarılmaktadır. Ancak bugün bütün bu olumsuz söylentiler geride kalmış Turgut Özal Tıp Merkezi tıbbi alanda gerçekleştirdiği başarılı operasyonlarla adından dünyada ve ülkemizde iftiharla söz ettirmektedir.   

Turgut Özal Tıp Merkezi sağladığı sağlık hizmetleri ile bölge hastanesi olup komşu ülkelerden de hasta kabul etmektedir. Karaciğer naklinde dünyada ilk üçe giren hastane, böbrek nakli, kemik iliği transplantasyonu, yanık merkezi ile geniş kapsamlı hizmetler vermektedir. 

Hasta odalarının büyük bir bölümü ikişer kişilik olup müstakil tuvalet ve banyosu mevcuttur. Merkezi oksijen ve vakum sistemleri, her odada bulunmaktadır. İl dışından gelen hastalarımızın yakınları için iki adet konuk evi bulunmakta olup, çocukları yoğun bakımda olan anneler için refakatçi anne ünitesi bulunmaktadır.

•    TÖTM 24.000 metrekare alana kuruludur.

•    Toplam kapalı alanı 154.500 metrekaredir.

•    16 katlı kulede 27 ve Karaciğer Nakil Hastanesinde 12 olmak üzere toplam 39 ameliyathane,

•    Ana binada 265, Karaciğer Nakil Hastanesinde 36 ve Onkoloji Hastanesinde 16 olmak üzere toplam 317 yoğun bakım yatağı,

•    Onkoloji Hastanesinde 217, Karaciğer Nakil Hastanesinde 152 ve ana binada günübirlik yataklar dahil olmak üzere yoğun bakımlar 

•    dahil toplam 1585 yatak kapasitesi vardır.

•    Dünyada ilk ve tek olan Karaciğer Nakil Hastanemizin inşaatı ve tefrişatı tamamlanmış ve hizmete girmiştir (2016).

Yazarın Diğer Yazıları