Değerli okurlar,
Dün değil önceki gün, yani 04/12/2023 Pazartesi günü yaşadığım şehir içi bir ulaşım ve enkaz rezaletini yazacağım.
BU REZALETİ de öncelikle,
Malatya Valisi Ersin Yazıcı'ya,
Malatya'nın Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'a,
Malatya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri'ne
Malatya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Yetkilileri olan,
Adem Bedir Ergül'e
Zafer Bektaş'a
Hasan Şişman'a
Zafer Bozdağ'a
Osman Engin'e
Ve MOTAŞ Yönetimine,
İTHAF EDİYORUM
Hikâyemize gelince: Koronavirüs salgını nedeniyle tam kapanma sonucu İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde periyodik yapılan göz tedavi ve kontrol takiplerim de iptal olmuştu. O zamandan günümüze kadar geçen süre içerisinde ilk muayenemi yaptırmak üzere bu kez Devlet Hastanesine gitmem gerekiyor.
Oturmuş olduğum Merkez Beydağı Mahallesinden eski Devlet Hastanesi diye bildiğimiz, şimdilerde adı Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak isimlendirilen ve yapılacak ek ünitelerle Şehir Hastanesine dönüştürülecek olan hastane ile evimizin arası taş çatlasın 6 km. Bu bilgi aklınızın bir kenarında kalsın.
MOTAŞ'ın 8D hat numaralı Merkez Beydağı TOKİ otobüsleri ne hikmetse Kernek Meydanına kadar çalışıyor. Şehir merkezine gitmiyor.
Oysa Emeksiz Caddesi ve İnönü Caddesi Belediye otobüsleri dışında araç trafiğine açık. Sadece toplu ulaşımı kullanan vatandaşlara kapalı. Yolların her iki yanı karşılıklı park etmiş araçlar nedeniyle trafik tıkış tıkış ilerliyor. Trafik Şubesinin ve Belediye Trafik elemanları neden sahada değiller kocaman bir soru işareti.
Biz konumuza dönelim. Sabah saat 11.25'te evden çıktım, 11.30'da Kernek Meydanından kalkan otobüsümüz vaktinde geldi ve
Kernek Meydanına geldiğimizde saat 11.50'yi gösteriyordu.
Şimdi yolumun en çetin kısmı başlıyor.
Fuzuli Caddesinden şehir Merkezine inmem gerekiyor, oradan da Akpınar yolundan Çevre Yolunda bulunan Trambüs durağına gitmem icap ediyor.
Önümde sakat ayağımla yürümem gereken ihtimalen 2 km'lik bir yol var.
Fuzuli Caddesi boyunca yayaların kullanması için darmadağın olan kaldırımlara asfalt serilmiş ve üzerine de vatandaşın aklına fitne fesat gelmesin diye, ayrıca bu muhteşem hizmeti kim yaptı? Endişesini taşımaması için kocaman harflerle MALATYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ - YAYA YOLU yazısı yazılmış. Bizim Selahattin Gürkan kim ne derse desin işi biliyor. Özellikle de yaya yolu üzerine ismini yazdırmamış ki, vatandaşlar ismini çiğnemek zorunda kalmasınlar.
Fuzuli'den, biz Malatyalıların tabiriyle "Çarşı" tabir ettiğimiz merkeze geldim ama yolun asıl çetin kısmı şimdi başlıyor.
İnönü Caddesinin Kışla Caddesine uzanan kısmı bir karış sıvımsı çamurdan geçilmiyor.
Zar zor kendimi Eski Belediye Binasının bulunduğu Emekliler Parkı önünden karşı kaldırıma attım.
Aman Allah'ım yürümenin imkânı yok. Ne yol var ne de kaldırım.
Burada eşsiz Büyükşehir Belediyemizin Fen İşleri iki seksen yerlerde tuş olmuş halde.
Hasılı Akpınar yoluyla Çevre Yoluna çamur deryasında gitmek epeyce zahmetli oldu. Bombalanmış Gazze'den farksız bir görüntü vardı...
Güç bela Trambüs durağına geldiğimde saat 12.42'yi gösteriyordu.
Durak hayli kalabalıktı, gelen Trambüs tıklım tıklım dolu olduğundan durmadan geçti, gelen ikinci Trambüse güç bela binebildim. Çevreyolu İstasyon Kavşağına kadar yoğundu, benim ineceğim yere ise bir durak kalmıştı. İndiğim Hastane durağında saate baktığımda 13.05'ti.
Saat 13.00'te olmam gereken Hastaneye gittiğimde saat 13.15 itibariyle 13 dakika gecikmiştim, neyse ki, sorun olmadı...
Yazıcı ve Gürkan'a Açık Davet
Sayın Vali Ersin Yazıcı ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'a,
Yönetimini yürütmek ile vazifeli ve sorumlu yetkilendirilmiş görevlilersiniz.
Bir vatandaş olarak yönettiğiniz şehrimizde önceki gün yaşadıklarımı yazdım ve okudunuz.
Yaşadıklarım onur kırıcı ve çok ilkeldi.
Bu ilkelliğe son vermek ve çözüm üretmek için, zat-ı devletlilerinizi,
Maruz bırakıldığımız bu rezaleti birlikte, yerinde görmeye ve yaşamaya davet ediyorum.
Bu fakir konforuna düşkün bir insan değildir. Allah'ın izniyle ayağına da üşenmez.
Tebdil-i kıyafet vaziyette bahsi geçen yaşadığım güçlükleri aynı güzergâhta birlikte deneyimleyelim. ,
Aksi halde değerli yöneticilerimiz şöylesi bir durumla karşı karşıya kalabilirler:
Yüzyılların imbiğinden damıtıla damıtıla gelmiş muhteşem bir sözümüz var: "Herkese verir talkını kendi yutar salkımı"