Mehmet Zeki Dinçarslan

Yahudilik mal biriktirmektir

Mehmet Zeki Dinçarslan

Yahudiler yüzlerce yıldır sermaye biriktirmek için çaba gösteriyorlar. Az sayıdaki bir topluluğun bütün dünyaya hükmedebilmesi için gereken şeyin bu olduğuna çok önceleri karar vermişler. Bir yandan deli gibi sermaye biriktirirken diğer yandan dünya insanlarının zihinlerine hayattaki en değerli şeyin madde olduğu düşüncesini nakşediyorlar. 

Aynı yüzyıllar boyunca Müslümanlar genel itibariyle birbirleri ile kavga ederek vakit geçirdiler. Dinlerinin temel argümanlarını görmezden gelmemiş olsalardı İslamiyet’in mal biriktirmek konusunda kesin yargılarının olduğunu göreceklerdi. İslam dininin bir yönü insanın Rabbi ile ilgili münasebetlerini düzenlerken bir yönü de birbirleri ile olan münasebetlerin düzenler. Asırlardır ameli pratikler üzerine yoğunlaşmış olunmasaydı belki de bugün bu mağlubiyeti konuşmuyor olurduk. 

Yahudiliğin temel felsefesi mal biriktirmek üzerine kurulmuştur. Yahudiler, bulundukları coğrafyalarda her zaman para biriktirmiş, tefecilik yapmış, paralarına para katarak zenginleşmiştir. Devletsiz bir halk olarak yaşadıkları yüzyıllardan sonra yine paranın gücüyle bugün yaşadıkları coğrafyaya yerleşmiş ve yine paranın gücüyle alanlarını genişletme çabasına girişmişlerdir. Yalnız para biriktirmekle kalmamış, dünyanın değişimini de çok iyi okuyarak bilim ve teknoloji alanlarında da büyük yatırımlar yaparak hem zenginlikte hem de bilimsel bilgide dünyayı domine etmişlerdir. 

Mal biriktirmenin insan fıtratına uygun olmadığını ve adaleti ortadan kaldırıcı bir etkisinin olduğunu dinimiz bize öğretiyor. Hakikaten de bu kadar fazla sermaye birikimi adaleti bükmüş, Yahudileri dünyanın zalim yöneticileri haline getirmiştir. Sermayeleri sayesinde bilhassa son yıllarda dünyada söz sahibi olan Yahudiler bugün bütün dünya ülkelerinin sesini kısmış ve köpeksiz köyde değneksiz dolaşmaktadırlar. Gazze'de yaşananlar karşısında bütün dünya ülkeleri üç maymunu oynuyorsa, büyük şirketler bu zulme destek olabilmek için yarışa girmişlerse, bu kadar küçük bir topluluğun yaptığı zalimlikler karşısında milyarlarca insanın herhangi bir etkisi olamıyorsa bunun temel sebebi muazzam oranlara ulaşmış olan sermaye birikimidir. 

İsrail zulmünü durdurmak için dünyadaki bir ülke biraz fazla ileri gidecek olsa İsrail hemen sopasını çıkaracak ve finansal tehditlerle karşısındakini susturacaktır. Kapalı kapılar ardında da eminim aynı dolaplar dönmektedir. Ülkelerin finansal sistemleri iç içe geçmiş bir şekilde büyük sermayeye bağlanmış durumdalar. Sesi fazla çıkan ülkenin finans sisteminin kilitlenmesi, borsasının çökmesi, ekonomik manada saldırıya uğraması tehlikesiyle karşı karşıya olacağının bilinmesi nedeniyle kimsenin sesi çıkmıyor. 

Anlatmak istediğim, bu sıralar Gazze sebebiyle su yüzüne çıkan şey aslında yüzlerce yıldır karşı karşıya olan İslam öğretisi ile Yahudilik öğretisinin geldiği noktadır. Mal biriktirmenin tam olarak karşısında olan İslam öğretisini takip etmeyen Müslümanlar, Yahudilerin sürekli sermaye birikimi politikasının peşine düşmüş ve son tahlilde kaybetmişlerdir. Ne onlar kadar mal biriktirebilmiş ne onlar kadar bilim üretebilmiş olan Müslümanlar hem düşmanlarının vardığı noktadan hem de çıkış noktalarından oldukça uzaklaşmış durumdalar. Ne düşmanın silahıyla düşmana galip gelebilmiş ne de kendi silahlarını tanıyıp kullanabilmiş durumda.

Yorumlar 3
Hacıali 28 Kasım 2023 09:34

Eline sağlık, çok doğru tespitler

ali 28 Kasım 2023 01:04

la galibe illallah

Ahmet 27 Kasım 2023 07:03

Başlık mükemmel .

Yazarın Diğer Yazıları