Mehmet Zeki Dinçarslan

Başıboş köpek sorunu

Mehmet Zeki Dinçarslan

İbn Battuta, 1400'lerin dünyasını karış karış gezip o dönemin yaşayışı ile ilgili tarihçilerin boş bıraktığı yerleri doldurmuş bir seyyahtır. Seyahatnamesinin Hindistan bölümünde enteresan bir olaydan bahseder. Perven adlı şehirde misafir olan bir adam gece tuvalet ihtiyacı için dışarıya çıkar. O zamanlar tuvalet şimdiki gibi evlerde değil tabi ki. Yakın zamana kadar tuvalete gitmeyi "tuvalete çıkmak" olarak söylerdi insanlarımız. Her neyse, konu bu değil. Konu şu ki, gece tuvalete çıkan bu misafir o zamanlar ortalıkta serbestçe dolaşan aslanlar tarafından parçalanıp yenir. Olay sabah olunca ortaya çıkar. Gece dolaşan hayvanların insanları yemesi günümüzden altı yüz yıl önce olası bir olaymış demek ki. 

Bugünün aslanları kimdir diye soracak olursanız köpeklerdir derim. İnsan türünün tabiatın içine bu kadar yayılarak canlıların çoğuna yaşama alanı bırakmayışının trajik görünümünün farkındayım fakat nihayetinde ben de bu yayılmacı türün bir üyesiyim ve Allah'a şükür ki aslanların değil köpeklerin gezdiği bir çağda yaşıyorum. Fakat köpeklerden şikayetçiyim. 

Yakın çağlara kadar at gibi, kedi gibi, köpek gibi, güvercin gibi evcil hayvanlar aldıkları eğitimle insanoğlu için vazgeçilmez olmuşlardı. Buhar gücü kullanılıp trenler yapılınca insanoğlu atından daha hızlı gider oldu ve at hızlıca işlevini yitirdi örneğin. Diğer evcil hayvanların da işlevselliği gittikçe azaldı. Bugün köpeklerin ev ya da sürü beklemesi işlevleri yerleşik besiler ya da teknolojik alarm sistemleri ya da belki eskiye göre daha güvenli bir çevrede yaşadığımız için oldukça azalmış durumdadır. Ne yazık ki köpek popülasyonu için aynı azalma gerçekleşmedi. Dün, insanın can dostu olan bu hayvanlar bugün sokak köpeği adıyla cadde ve sokaklarımızda dolaşıyorlar. Avcı özelliklerini de yitirmiş oldukları için bu hayvanların hepsi aç. Hastalıktan ya da açlıktan dolayı agresif davranma ihtimalleri de her zaman mevcut. 

Gün geçmiyor ki sürüler halinde dolaşan bu hayvanların insan hayatına zarar vermelerinin haberlerini okumayalım. Bunların özgürce dolaşmaları ve çoğalmaları insanların özgürce dolaşmalarının önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Köpek korkusu yüzünden evinden çıkmaktan korkan insanlar var ülkemizde. 

Ülkenin çeşitli yerlerinden gelen görüntüleri izliyoruz haberlerde. Köpek insana saldırıyor, saldırılan kişi kaçarken arabanın altında kalıyor, düşüp bir yerlerini kırıyor ya da saldırı sonucu hayatını kaybediyor. Köpekler de dahil, tüm canlılara karşı merhametli olmamız insanlığımızın gereği fakat merhamet, bu sorunu görmezden gelme sebebi olmamalı. 

Belediyenin yapmasını beklediğimiz onlarca hizmet var. Başıboş köpek sorununun çözülmesi de bu hizmetlerden birisi ve önemi az değil. Vicdan sahibi bir insan olarak hayvanların toplatılıp öldürülmesine gönlüm razı olmaz fakat belirli toplama merkezlerinin oluşturulması, bu merkezlerde eskinin vefalı dostlarının kısırlaştırılıp, tedavi görüp, burada yaşamlarını sürdürmesi düşük olmasa da yüksek de olmayacak bir maliyetle sağlanabilir. Bir yandan toplumun güvenliği sağlanırken diğer yandan da Allah'ın yarattığı bu canlılara merhametsizce muamele edilmemiş olur.

Yorumlar 5
Ali Yiğit 23 Nisan 2024 21:17

Üstadım kaleminize sağlık Bu konuda yalnız olmadığım için de ayrıca teşekkür. Başıboş köpek sorununu anlatmak için 10 a yakın yazı yazdım. Haber ve röportaj verdim. Ancak nedense sadece köpek saldırı haberi olunca üst kademede gündeme geliyor daha sonra unutuluyor taki diğer köpek saldırısına kadar.

Melike 23 Nisan 2024 17:17

Ne harika ifade etmişsiniz, tarihten bugüne

Yasin 23 Nisan 2024 09:42

Yerel medyamızda böyle akılcı,gözlem gücü yüksek yazılar okumak çok güzel,

Mesut 23 Nisan 2024 09:10

Büyük sorun ama kimse ilgilenmiyor

Ahmet 23 Nisan 2024 04:40

Hayvan barınakları artırılmalı evlerinin etrafında hayvanları beslemek kolayına gelen hayvan severleri barınaklarda gönüllü istihdam edilmeli çünkü bu yaptıkları diğer insanlara zarar veriyor,kolaycılığa kaçıp hayvan severiz diyorlar.

Yazarın Diğer Yazıları