Diyetisyen Gamze Ergöç

Nedir bu probiyotik, prebiyotik?

Diyetisyen Gamze Ergöç

Son yıllarda adından sıkça bahsettiren ve sağlıklı beslenme listelerin olmazsa olmazı haline gelen probiyotik ve prebiyotik nedir? Bu ürünlerin özelliği, insanın kalın bağırsağında bulunan ve zararlı bakterilerin yerleşmesini önleyen yararlı bakterileri içermiş olmasıdır.

Probiyotik besin üretimi eski çağlardan beri yapılmaktadır. Probiyotik bakteri bilimin öncüsü olarak bilinen Rus bilim adamı Metchinikof,19.yüzyılın sonlarında Kafkasya’da yaşayan topluluklarda Rusya’da önemli sorun olan tifo, dizanteri, kolera gibi bağırsak enfeksiyonlarının fazla görülmediğini, bunun da nedeninin Kefir, yoğurt gibi mayalandırılmış süt ürünlerini çok tüketmelerinden kaynaklandığını gözlemlemiştir. Bu gözlemlerden hareket ederek mayalandırılmış süt ürünlerindeki asit üreten bakterilerin neler olduğunu belirlemiştir. Daha sonra bu bakterileri kullanarak yoğurt, kefir gibi ürünlerin üretimine geçilmiştir.

Probiyotik bakteriler genelde Laktobasillus ve Bilidobacterium olmak üzere iki grupta toplanır. Bu bakterilerin bağırsakta çoğalmasını etkileyen çeşitli faktörler vardır. Bunlardan biri anne sütüyle beslenmedir. Anne sütüyle beslenen bebeklerin bağırsaklarında Bilido bakteriler bulunurken hazır mama ile beslenenlerde bulunmamaktadır. Bu nedenle anne sütüyle beslenme yenidoğan bebeği bağırsak enfeksiyonlarından korumaktadır. Bu konuda yapılan araştırmalar diyet posasını oluşturan öğelerden biri olan ve Oligosakkaritler olarak bilinen karbonhidratların probiyotik bakterilerin çoğalmasını sağladıklarını göstermiştir. Probiyotik bakteriler bu öğeleri enerji kaynağı olarak kullanarak çoğalmaktadırlar. Bu nedenle bu öğelere “prebiyotikler” denmektedir. Prebiyotiklerin başlıca kaynakları; soğan, sarımsak, yer elması, muz olmak üzere sebzeler, tam tahıl ürünleri, kuru baklagillerdir. Son yıllarda hazır prebiyotikler de pazarlanmaktadır. Probiyotik ve prebiyotik karışımı “sinibiyotik” olarak adlandırılan ürünler alternatif tıp uygulamalarında kullanılmaktadır. Batı ülkelerinden çevre koşulları yetersiz olan ülkelere seyahat eden insanlara bağırsak enfeksiyonlarından korunmak için bu tür ürünleri yanlarında taşımaları önerilmektedir.

Probiyotik ürünlerimizin diğerleri ise; yoğurt, kefir, boza ve tarhanadır. Evlerde yapılan yoğurt, probiyotik özellik taşıyabilir. Ancak ticari olarak yapılan yoğurtta tek bakteri türü olan Laktobasillus Bulgaricus’un sindirim aygıtında canlılığını koruyamadığı, bu nedenle probiyotik niteliğinin az olduğu ileri sürülerek bu bakteri ile birlikte Laktobassillus asidifilus bakterisi kullanılarak probiyotik yoğurt üretilmektedir. Hazır simbiyotik ürünlerde de genelde Laktobasillus asidifilus bakterisi kullanılmaktadır.

Probiyotik ürünlerin, mide ülseri ve kanserine neden olduğu bilinen Helikobakter Pyloriyi, bağırsak enfeksiyonlarının alerjik belirtileri, kabızlığı, kalın bağırsak kanseri riskini azalttığı bildirilmektedir. Ayrıca kan kolesterol düzeyinin düşürülmesinde, kemik sağlığının korunmasında da yararlı olduğu belirtilmektedir. Bu yararların görülebilmesi için probiyotik ürünlerin düzenli alınması önerilir. Süt sanayi tarafından üretilen yoğurtların Laktobasillus Bulgaricus- Laktobasillus Asidofilus karışımıyla üretilmesi yararlı olur.

Yazarın Diğer Yazıları