Cafer Çelik

Ölçü

Cafer Çelik

İnsan düşünmeden ölçüp-biçmeden, planlamadan, faydasını, zararını hesaplamadan yaptıklarının çoğunda zarar görür, pişman olur. Yapacağımız iş ve hareketlerde noksansız ölçü Allah’ın ilahi yasası Kur’an’a uyulmalı, ilahi yasaya uygun aklı, ilmi değerlerde nazara alınmalıdır, Nefsi, hissi, keyfi, yanlış adetimsi hallerden korunmalıdır.  

İnsanların bir kısmı yanlış, yakışıksız, zararlı hal ve harekeler yapar, görenler ilgilenmez, gücü nispetinde düzeltmeye, engellemeye çalışmazlar, zararlıların yapılmasına, artmasına sebep olurlar. Yapanlar mesul olurken, engellemeyenlerde mesuliyetten hissedar olurlar.  
        
Anlatırlar: Bir kimse çok adam öldürmüş, sonunda pişman olmuş, huzursuzluk içinde akıbetini düşünmeye, çareler aramaya başlamış. Bir arkadaşı onu bir alime götürmüş, alim olayı dinledikten sonra yol kenarına bostan ekmesini, gelip geçenlere Allah rızası için ikram etmesini, tövbe edip, ısrarla af dilmeye devam etmesini tavsiye etmiş.    
 
Katil adam, yaşarken bu sıkıntıdan kurtulmam için tövbemin kabulünü nasıl öğrenirim? Affının olunduğunun işareti bostanın kenarındaki senelerce kuru olan söğüt ağacının yeşermesidir; buyuruyor. Adam hayırlı ikrama sık, sık kuru ağaca bakarak devam ediyor. Günlerden bir gün yolan geçenlerden üç kişiden ikisi tartışıyor, silahlarını çekiyorlar, üçüncü adam onları engellemeye çalışmadan seyrediyor. Bostancı öfkelenip, engellemeye çalışmayan adamı öldürüyor. O anda kuru söğüt yeşeriyor.  

İnsanlarımız her hal ve hareketler karşısında ilahi yasalara uygun olarak, insana yakışır şekilde, diğer canlılardan üstün olarak yapabileceklerini yapsalar, uygunsuz haller azalır, uygun haller artar. Haklı korunsa, yanlışlar güç nispetinde yüz asarak da, yan bakarak da tepki görse, haklı dile getirilse, haksız yerilse; yanlış yapanlar da engellenir, masumlarda korunmuş olur. İnsanlar ilahi esaslara uygun hareket etseler huzurlu ortamlar oluşur, huzur bozucu haller azalır, yok olur. İnsanımız uyguna yönelmeye istekli, işleyecek elamanlara ihtiyaç var. Semt konakları, çeşitli kurumların konferans salonları, sitelerin altındaki toplantı salonları, öğretim üyeleri, din görevlileri nice imkanlar var. Uygun programlar yapılıp uygulansa, uygulamalar devam ettirilse büyük gelişmeler olur. İnsanımız çoğu yanlışı bilmediğinden yapıyor. Yapması gereklileri bilmediğinden yapmıyor.  

Her vatandaş her faydalı, hayırlı işin yapılmasının, yaptırılmasının vazifesi olduğu şuurunda olmalı, gücüne göre yapmaya, yapmayanları uyarmaya çalışmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları