D a v a

İnsan, düşüncesi gayesi, etkin kılmasını istediği davası olması gerekli bir varlık. İslam olanın da, Allah emri, resulünün sünnetinin öğrenilmesi, öğretilmesi, tüm yaşamda etkin kılınarak, insanlığın dünyada huzurlu olması, ahirete ebedi saadete ermesine, gücü nispetinde gayret davası olmalıdır.     

Öğrenmek, öğretmek, inanmak, yaşamak, yaşatmak için gerekenler yapılmalıdır. Her fert evinden, yakınlarından, mahalle ve memleketinden çalışma sahasını genişleterek insanlığa yaymaya çalışmalıdır. Herkesin gücü nispetinde yapabilecekleri vardır. Eliyle, diliyle, çeşitli hal ve hareketiyle uygun hallere destek olmak, uygunsuzları engellemeye çalışmalıdır. Yan bakmak, yüz asmak engellemekte, tebessüm etmek, uygun bakış desteklemede etkin olur. Olanlar karşısında ilgisizlik, yapanları cesaretlendirir de, engellerde.  

İslam’ın başlangıcında ki imkansızlıklar, güçsüzlükler, dünyanın büyük kısmına ilahi emirleri tebliğ ediş, etkin kılış; mevcut imkanlara sahip olsalardı, dünyayı haftada, ayda tararlar, her tarafa İslam’ı anlatırlardı. İslam, tebliğcisi tarafından tamamlanmış, açıklanmış, uyulmuş, uygulanmış, Allah tarafından korunduğu, insanlığın kıyamete kadar uymaları ayetle duyurulmuş, zamanımıza kadar en ufak değişikliğe uğramadan korunmuş, kıyamete kadar korunacak olan son ilahi kitap Kur’an, Onun uygulanışı olan Resul Muhammed’in sünnetidir.

Geçici dünyada huzurlu olmamız, ebedi dünya ahirete ceza görmememiz, saadete ermemiz için uymamız gerekli noksansız ilahi esaslar yaşamımızda etkin kılınmalıdır. Her yaptıklarının tespit edildiğine, uygunlarına mükafat, uygunsuzlarına ceza olarak karşılık verileceğine inanan kimseler, uygunları yapmaya, uygunsuzlardan korunmaya çalışacaktır. Böyle bir toplumda herkes canından malından, namusundan emin olacak, imkanlılar imkansızlara yardımda bulunacak, tüm insanlar birbirlerine sevgi, saygı gösterecek, İslam’ca yaşamdan lezzet alınacak, huzurlu olunacaktır. 

İnsan ebedi ahiret hayatı için yaratılmıştır. Dünya hayatı geçici, imtihan yeridir. Yaşamda her şey de hikmetler, ibretler vardır. Yaşamı doyumsuzdur. Geçici hayata gafletle dalanlar, dünyaya özenir, ahireti ihmal ederler. Sonu pişmanlık olan gafletten yaşarken uyanmak gerekir. Allah emri, resulünün sünnetini önce nefsimize, güç nispetinde genişleterek tüm dünyada etkin kılmaya çalışırsak, diğer yaratıklardan üstünlüğümüzü korumuş oluruz.