Spor Yöneticiliği
Abdullah Ergün
Üniversitelerin BESYO bölümünde okuyan Spor Yöneticiliği öğrencilerinin eğitim aldığı bölümün karşılığında iş bulma konusunda yaşadıkları sıkıntılar, Spor Kulüpleri-Yöneticiler birlikteliğinin içinde bulundukları ortamın mantıksal düşünce kısmının hayata geçmesi halinde son bulacaktır.
Benzer uygulamanın Avrupa versiyonunda işler sorunsuz bir şekilde devam ederken ülkemizde spor kulüplerini yönetenler yaptıkları hatalarla hem saha içinde hemde saha dışında problemlere yaratıyorlar.
Yıllar önce futbol kulüplerin şehrin ileri gelenlerden birisinin ilin Valisi tarafından kulüp başkanlığına getirilmesinden sonra futbolu alacaklarının tek bir kişi tarafından ödenmesinin üzerinden yıllar geçti.
Malatya'da Nihat Aslankara, Nurettin Soykan, Turan Çevik...
Diyarbakırspor'da Çelebi Eser, Kayserispor'da Üveyis Molu ilk aklıma gelen iş adamları oldu.
Malatyasapor'un profesyonel ligde ilk şampiyonluğa ulaştığı 1972-73 sezonunda Kulüp Başkanı olan Nihat Aslankara'nın son yıllarında Denizli'de huzur evinde öldüğünü Malatya'da yaşayan büyük çoğunluk bilmiyordur.
Aynı şekilde Efsane Başkan Nurettin Soykan, kulüp başkanlığı yaptığı dönemlerde tek başına takımın bütün sıkıntılarını ortadan kaldıran isim olurken, vefatından önce Ankara'daki ofisinde Malatyaspor ismi geçince gözlerinin dolmasına şahit olmuştum.
Ofisinde Malatyaspor'un resmi neden yok? soruma gözleri yaşlı " Onu da Malatya'dan birilerinin getirmelerini bekledim" demişti.
İşte böyle kulüp başkanları bu şehir için her şeylerini ortaya koydular.
Bazılarını sağlığını bazıları da servetlerini kaybettiler.
Günümüzde kulüp başkanları özveri noktasında maalesef bu isimlerin çok gerisinde kaldılar.
Futbolun günümüzde endüstri haline gelmesine rağmen işi bilmeyen başkan ve yöneticilerin yaptıkları hatalar sadece kulüpleri değil ülke futbolunu da bitme aşamasına getirdi.
Liglerimizde yer alan kulüplerin başında futbolun içinden gelen başkan ve yöneticilerin sayı olarak bir elin parmaklarını geçmemesi karşısında mecliste bulunan ve faal olarak futbol oynayan milletvekillerinin meclise sundukları yasa tasarısında "kulüp başkanları ve yönetim kurullarının kendi dönemlerinde yapmış oldukları harcamadan kendileri sorumlu olacak " açıklaması bile kulüp başkanlarını tedirgin etti.
Daha önce yaptıkları hataları mali kongrelerden geçiren ve görevi bıraktıktan sonra ceketini alıp kulüpten çıkarken, yaptıkları borç göreve gelen yeni başkan ve yönetim kurullarına kalıyordu.
Meclisten çıkması beklenen yasının ikinci hazırlığında üniversitelerin BESYO bölümünde yöneticilik okuyan öğrencilerin spor kulüplerinde görev yapmalarını sağlayacak yasanın hazırlıklarına başlanılması lazım.
Türk sporu, bu iki düzenlememin hayata geçmesi halinde kurtulacaktır.
Eğer bu gerçekleşmezse kulüplerin yaptıkları borçlar bu işi doğru yapan kulüpleri de olumsuz etkileyecektir.
