İslam düşmanlığı

Fransa ve Avrupa'nın İslam karşıtı politikalarını değerlendiren HÜDA PAR Malatya İl Başkanı İlker Dönmezer, bugün farklı Avrupa ülkelerinde kimi faşist siyasetçilerin başını çektiği İslam karşıtlığının aleni bir 'İslam Düşmanlığı'na dönüştüğünü belirterek, 'İslam karşıtlığının arkasında Haçlı zihniyeti ile yoğrulmuş derin Avrupa aklı yatmaktadır' dedi.

İslam düşmanlığı

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Malatya İl Başkanı İlker Dönmezer, Fransa ve Avrupa’nın İslam karşıtı politikalarıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Dönmezer, bugün farklı Avrupa ülkelerinde kimi faşist siyasetçilerin başını çektiği İslam karşıtlığının aleni bir 'İslam Düşmanlığı'na dönüştüğüne dikkat çekti.

Batı hiçbir zaman medeni olmadı

Batı'nın hiçbir zaman medeni olmadığına vurgu yapan Dönmezer, "Bugün farklı Avrupa ülkelerinde kimi faşist siyasetçilerin başını çektiği İslam karşıtlığı aleni bir “İslam Düşmanlığı”na dönüşmüştür. Macron’un bir süre önce haddini aşarak serdettiği “Fransa'daki İslam'ı dış etkilerden kurtarmamız gerekir. Laiklik, birleşik Fransa'nın çimentosudur. İslam, bugün dünyanın her yerinde kriz yaşayan bir din haline gelmiştir.” sözleri, bugüne kadar sadece aşırı sağ kesimlere mal edilen İslam düşmanlığının artık Fransa’da bir devlet politikasına dönüşeceğinin sinyali olmuştur. Peşi sıra hedef haline getirilen camilere yapılan çirkin baskınlar, kılık kıyafet yasakları, Peygamber Efendimize yönelik çirkin karikatürlerin yeniden tedavüle sokularak kamuya açık alanlarda sergilenmeye başlanması gibi çirkef uygulamalar, Müslümanları Avrupa’dan tasfiye etme politikasının ilk evresi niteliğini taşımaktadır. Çirkef saldırılar bugün için her ne kadar Macron ve Avrupa’da bazı aşırı siyasi figürlerle anılsa da, Avrupa geneli hiçbir devlet, hükümet ya da etkili siyasi çevrelerden herhangi bir tepkinin gelmemesi, hadsizliğin sadece belli bir zümreyle sınırlı olmadığını göstermektedir" diye konuştu.

İslam karşıtlığının arkasında Haçlı zihniyeti var

Dönmezer, İslam karşıtlığının arkasında Haçlı zihniyeti ile yoğrulmuş derin Avrupa aklının yattığını aktararak, "Faşist siyasi partilerin tüm Avrupa’da yükselişe geçerek iktidarların alternatifi haline gelmeleri ve ortak noktalarının da İslam düşmanlığı olması, sığ aşırıcılıkla açıklanamaz. Keza daha önce görülen İslam düşmanlıklarının aşırı sağ kesimlerin münferit çıkışları şeklinde izah edilmesine dahi gerek görmeden, bu kez Macron örneğinde olduğu gibi devlet başkanları düzeyinde serdedilmesi, Avrupa’nın yeni stratejisini deşifre etmektedir. İslam düşmanlığında Fransa’nın öne çıkarılması çok anlamlıdır. Fransa; dini ve ahlaki değerleri dışlayan Batı değerlerinin beşiğidir, aynı ülkenin İslam düşmanlığının merkezine dönüşmesi, belki de Müslümanları Avrupa’dan silme süreci için konumlanan model ülke olarak öne çıkarılacaktır. Bugün Avrupa’nın din olarak benimsediği değerler, cazibesini kaybetmiş ve can çekişmektedir" şeklinde konuştu.

Batı ‘Medeniyetin Beşiği’ diye pazarlandı

Batı'nın, yüzyıllardır İslam dünyasına, “Medeniyetin Beşiği” diye pazarlandığına işaret eden Dönmezer, "Batı, kendi refah ve huzurunu, sömürdükleri toplumların sefalet ve felaketlerinin üzerine inşa etmektedir. Ülkelerindeki refahın kaynağı olan sömürü çarklarından bir şey eksildiğinde o eski vahşetleri bütün boyutları ile tekrar inkişaf etmektedir. Vahşet kodlarını Orta çağ karanlığına; medeniyet kodlarını ise sanayi devrimiyle beraber bugüne dek yapa geldikleri işgal, talan, katliam, kan ve gözyaşına borçlu bir gelenek asla medeni olamaz. Burada aslında temel sorun; Müslümanlar arasındaki kavmi, mezhebi ve meşrebi küçük ihtilafların, batılı emperyalistler tarafından körüklenerek düşmanlığa ve çatışmaya dönüştürülmesidir. Son zamanlarda sömürü altındaki ülkelerde İslami bilincin artması ve buna paralel olarak emperyalistlerin kurdukları sömürü çarklarını bozan gelişmelerin olması onlardaki İslam düşmanlığını daha da azdırmaktadır. Bunun yanında kendi vatandaşlarının da giderek artan sayıda Müslüman olması ve ülkelerinin sömürü politikalarını eleştirmeleri hırçınlaşıp saldırganlaşmalarına neden olmaktadır" dedi. 

Müslümanlar bir araya gelmeli

Dönmezer, İslam dünyasının içinde bulunduğu dağılmışlık hali, Müslümanlar arası ihtilaf ve düşmanlıkların, Avrupa ve Siyonist rejime, cesaret kaynağı olduğunu anlatarak, "Bugün Fransa’nın dümene geçtiği İslam düşmanlığı süreci, bütün Avrupa'yı temsil eden kurumsal bir stratejidir. Buna karşı tüm Müslümanlar da aynı şekilde bir araya gelerek ortak kararlar alıp uygulamaya koyabilmelidirler. Topyekûn saldırı ve tasfiye tehdidiyle karşı karşıya bulunan Avrupa’daki kardeşlerini Avrupa’nın barbarlığı ile baş başa bırakmamalıdırlar.  Avrupa, başta peygamberimiz olmak üzere İslam’ın kutsallarına hakaret ederek bir yandan düşmanlığı körüklerken, bir yandan da İslam dünyasının sabrını ölçtüğü unutulmamalıdır. Gerekli ve caydırıcı tepkiler verilmezse Avrupa’daki bu hakaret, düşmanlık ve saldırganlık dozajının daha da artırılacağı unutulmamalıdır" açıklamalarına yer verdi.