Bir önceki yazımda, Mckinsey firmasının Maliye ve Hazine Bakanlığı başta olmak üzere Türkiye’ye danışmanlık yapması hususunda Beraat Albayrak’ın anlaştıklarına, bunun bu ülkeye yapılacak olan en büyük kötülük olduğuna ilişkin değerlendirmelerimi sizlerle paylaşmaya çalışmıştım. Aynı hususu Milli Gazete manşette her gün üst üste paylaşmış ve milli ekonominin Türkiye Düşmanı ve Türkiye’yi bitirmeye çalışan ABD firmasına teslim edilmesinin ülkeye yapılacak en büyük ihanet olacağı yönünde değerlendirmelerde bulunmuştu. En büyük tepkilerden biri ise Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’dan gelmişti. (Allah razı olsun kendisinden) . Bu tepkiler üzerine Beraat Albayrak, bu danışmanlık firmasına karşı çıkanları ya cahil yada hain ilan etmişti. Akabinde, hatta 3-5 gün aradan sonra Erdoğan ise tepkiler üzerine AKP Kızılcahamam kampında “ Bunlardan danışmanlık alınmayacağını ve biz bize yeteriz dedi ve meseleyi kapattı. Yerel seçimler için yapılan bir taktiksel açıklama değilse tabi! Güvenilecek bir politika kalmadı.
Değerli akıl sahibi kardeşlerim, yukarıda süreci bir paragrafta anlattım. Şimdi size soruyorum sizce hain yada cahil kim! Milli ekonominin Türkiye Düşmanı olduğu sabit olan ABD’ye teslim edilmesini eleştiren Dilipak, Karamollaoğlu, ……..ben gibilerimi yoksa ABD firmasını hazinemizin ,ekonomimizin içine sokmaya çalışan ve bir zamanlar “Ben de FETÖ’nün okullarında okudum, evlerinde kaldım ama aklımı kiraya vermedim” Diyen Damat Albayrak mı? Yoksa damadın “Mckinseyle anlaşmaya karşı çıkan ya cahil yada haindir.” Sözünden birkaç gün sonra “Mckinsey’le anlaşma yapmayacaksınız. Bizbize yeteriz.” Diyen Erdoğan mı?
Şu Damadın, ülkeyi soktuğu rezil duruma bir bakarmısınız? Yabancı bir ülkeden akıl almaya çalışmakla acizliğini gösteren ve ülkenin kendini yönetemediğini haykıran bir Türkiye’ye mi yanmalı, Milli ekonomimizi, Hazinemizi en büyük düşman olan ABD firmasının eline bırakan bir zatın, Reisin damadı olduğu için hala alaşağı edilmemesine mi yanmalı, Yoksa Erdoğan’ın FETÖ’nün okullarında okumuş ve onların evinde kalmış, onların suyundan içmiş ve çorbasından yemiş şahsı Maliyenin başına getirmesine ve hala görevde bırakmasına mı yanmalı. Yoksa, bu yapılan yanlış ve haksızlıklara sırf yapanlar sağ ve muhafazakar kökenli diye, bizden diye eleştirmeyen ve suspus olan İslami Medya , basın ve kanaat önderlerinin acziyetine mi yanalım. Sadece bir Abdurrahman Dilipak mertçe karşı çıktı. Allah kendisinden razı olsun.
Haksızlık ve zulüm kimden ve kimin eliyle gelirse gelsin, haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır. Ey sol vesayet başta iken hiçbir şeyden korkmayan, zulme direnen; fakat bizden olduğuna inandıklarımız başa geçince sırf bizden diye islami kisve altında, üçbeş kuruş reklam ve yayın parası için haksızlığa karşı suspus olan muhteremler(!) Allah’tan korkun ve Resulün emrettiği gibi dosdoğru olun, uyanın… İletişim:av.zekitaskiranhotmail.com
