Ders alınmayan hiçbir iş daimi gitmemiş, bir yerde mutlaka son bulmuştur. Hele de muhatap Türk Milleti olunca! Gerçekten milletimiz, bilinçli bir millet fakat iyi niyetliliği fazla! Bu iyiniyeti kullananlar da bir yerde Harun yada Karun olup çıkıyor ve sonunda onlar da yok olup gidiyor. Bir gün elbette ki şu an ki mevcut kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı, israfçı ve faizci düzen de son bulacaktır. Ve bu son buluşa çok az kalmıştır Allah’ın izniyle! Bu millet hayırlı ve cesur bir kurtarıcı beklemektedir.
2002 yılında çıkılan yol ve o yolun yolcuları ile 2019 da ki yol ve yolcularını kıyaslamaya gerek yoktur sanırım. Sonuçlar ve şu an ki figüranlar ortada. Kimler kaldı ki eskilerden… Erdoğan haricinde. Bu cennet ülkede 17 yılda 15 kez seçim yapılması ayrı bir israf iken 15 tane seçimden ders alınmaması ayrı bir hezeyan! Hele de 24 Haziran seçimlerinin üzerinden daha 1 yıl geçmemişken! Hiçbir şey için geç değildir. Yeter ki ders almayı bilelim. Bu seçimlerde bu millet, Soylu(!) gibi nefret ve tehdit dili kullananlara, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcılığı Allah’tan korkmadan bu milletin arasına koyanlara, Yalakalığından Erdoğan’ı ilahlaştıranlara ve menfaatperestlere ders verdi. Ve kanaatimdir ki bu son derstir. Genel seçimlere daha 4 yıldan fazla zaman varken çok iyi değerlendirmeli ve İDEOLOJİSİ ve DAVASI olan birkaç arkadaş ile tekrar yola devam etse ve başkanlık makam ve mevkii hırsını, ihtişamını biraz geriye atsa Cumhurureis, tekrar normale dönecek herşey! Bir sirkelenmeye bakar bu millet!
Yoksa şehit cenazelerinde Kur’an okumak, Benim arkamda milletim var demek; yaşanan gelişmeler, mevcut borç ve faiz batağı, israf düzeni, adaletsizlik ve toplumsal maneviyatsızlık ve ahlaksızlık karşısında artık bir ehemmiyet taşmamaktadır. Bu dersin 24 Haziranda alınması elzem idi, alınmayınca AKP açısından tam bir mağlubiyet ve fiyasko oldu. Adam gibi bir ders almanın tam zamanı. Erdoğan’ın Türkiye genelinde Siyaset ve Bürokraside Malatya’daki Selahattin Gürkan kıyımını örnek alması icabeder. Gürkan’ın bir tarafı sol, bir tarafı MHP bir tarafı AKP olup her kesime yakın bir duruşu var. Eşi eski Atatürkçü Düşünce Derneği başkanıdır. Kendisinin de 28 Şubat süreci ve devamında Cumhuriyet mitinglerini ve Rektörlerini desteklediğini biliyorum. Ama buna rağmen gözle görünen olarak da seçimden hemen sonra yaptıklarını yadsımak vebal olur. Büyükşehir Belediyesi içinde ki İsraf sarmalını yok etmek ve peşkeş çukurunu kaldırmak için herkesten istifa alması, ihaleleri iptal etmesi takdire şayandır. KATRİLYONA yakın ÇAKIR VE POLAT belediyeciliği borcuna nasıl bir çare bulacak o da ayrı bir mevzuu. Bu girdiği kıyımın devamı olarak devraldığı borcun hesabını hem Sayıştay hem Savcılık nezdinde aramasını diliyoruz.
Yerel ölçekte ki bu yöntem ve hassasiyeti hala Erdoğan gösteremedi ve hala mağlubiyetin ve sonun sonunun farkında değilmiş gibi görünüyor. Bir an önce etrafında ki yalaka ve kokuşmuş, hiçbir davası olmayan ideolojisiz tayfadan kurtulması ve Hak ve halka hizmet etmeyi kutsal sayan dava erleri ile yolculuğa devam etmesi gerekir. Rabbim bu seçimlerden çıkan sonucu hayra vesile kılsın. Öncelikle Erdoğan’ın uyanışına ve kendine gelmesini yoksa da yeni bir diriliş nasip etsin hayırlısıyla.
