Genel olarak yazılarımda “Peygamberler haricinde tüm insanların hata yapabilecekleri, hain olabilecekleri, kasti ve kusurlu cürüm işleyebilecekleri…..vs. temasını işlemeye çalıştım. Bu yüzden de körü körüne İster Fetullah ister Erdoğan ister Karamollaoğlu ister Bahçeli ve kim olursa olsun kimseye kayıtsız şartsız bağlanılmasının , kimseyi kayıtsız şartsız sevmenin hata olduğunu ve bu hatanın hem insanı hem vatanı felakete götüren bir algıya dönüşebileceğini anlatmaya çalışıyorum.
Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’inde o kadar güzel telaffuz etmiş Peygamnerimiz o kadar güzel şekilde anlatmıştır ki hakikaten insanoğlunun takva haricinde birbirine üstünlüğü olmadığı her şekilde gözler önündedir. Yahudiler, kendilerini hep üstün ve ayrıcalıklı yaratılmışlar olarak göstermiş ve bugüne kadar bunun mücadelesini vermişlerdir. Bunun için de her yolu mübah gören bu Siyonist zihniyet okumayı ve düşünmeyi ön plana alarak hep başarılı olmuşlardır. Müslümanlar olarak herhalde okumamakta ve düşünmeden yön belirlemekte ve karar vermekte bizden üstünü yok(!)
Dünyanın beşer hakimi olarak bugün kendilerini kanıtlamış olan Rockfeller ve Rothschelt aileleri küçücük sayıları ile siyonizmi dünyaya hakim kılmaya başlamışlardır. Bu başarının kaynağı okumak ve düşünmektir. Bütün toplumları, dinleri, ekonomileri, ülkelerin maden kaynaklarını, sosyolojik ve ekolojik yapılarını araştırmış ve iyi tahlil ederek ona göre politika belirlemişlerdir. Akabinde da emperyalist sistemi yerleştirmiş ve sömürmüşlerdir bu islam ülkelerini. Değerli kardeşlerim gerek iç gerekse de dış siyaseti tahlil etmede her cenahtan gazete ve yayınları okumalı, her kesimden medyayı takip etmeli ve bu karmadan çıkan sonuç üzerinden düşünerek doğru yolu bulmalıyız. Ama şunu unutmayalım; Müslümanlar olarak İslamsız saadet , Şuursuz Müslüman ve cihadsız İslam olmaz.
Eğer iyi okur ve düşünürsek emin olun doğru yolu bulmak hiç de zor değildir. Özellikle de şu son zamanlarda seçim arefesinde o kadar iğrenç paylaşımlar, beyanlar, yazılar yayınlanmakta ve internetten paylaşılmakta ve bunu gören insanımız maalesef doğrumu değil mi, kaynağı nedir sorgulamadan hemen o da paylaşmakta ve inanarak bunu yaymakta. Bilmezmisiniz ki eğer ki o yayılan haber, yazı, olay gerçek dışı ise vebali çok ağır ve her yayıldıkça günaha girmek kaçınılmazdır. Biz Müslümanlar olarak okumak ve düşünmek zorundayız. İrdelemek zorundayız. Biz kim yaparsa yapsın ve nerede olursa olsun haksızlığa karşı çıkmak ve zalim kimse ona karşı mücadele etmek zorundayız. Hepim bu mecburiyet altındayız. Ben yazmak zorundayım, Gazete yayınlamak zorunda, Avukat şikayet etmek ve davaya bakmak zorunda , Hakim haksızlığı görünce iktidar yada muhalefet dinlemeden Hak kararı vermek zorunda. Günde 40 defa okuduğumuz Fatiha’nın son ayetinin gereğini yerine getirmek zorundayız. Günde 40 defa demiyormuyuz “…..Allahım bizi dosdoğru yola ilet, gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil.”
