Zeki Taşkıran

MİLLİ EKONOMİ YAHUDİ DANIŞMANLIK FİRMASINA EMANET

Zeki Taşkıran

            Ne tesadüftür ki Cumhurbaşkanı, ABD’de BM toplantısına katılıyor ve arkasından Yahudi İşadamları ile bir araya geliyor hemen akabinde ise Hazine ve Maliye Bakanlığı ile MCKİNSEY Ekonomi Danışmanlık firması arasında Danışmanlık sözleşmesi yapılıyor.  Ne kadar  normal rastlantılar değil mi?

            Kuzuyu Kurda teslim etmek mi diyelim yoksa denize düşen yılana sarılır mı diyelim… Denecekler çok tabi. Ama şunu cesurca ve rahatlıkla diyebiliriz ki “ Eğer ki ülkenin beyni olan ekonomi ve hazineyi bizi batırmak için her yola başvuran ve ABD’li Firmanın plan ve proğramına bırakırsanız ülke Osmanlının yıkılışından daha vahim bir hale girer.” Diyebiliriz. Abartmıyorum kardeşlerim. Yıllardır ilerlemememiz için hazıra alıştıran Siyonizm bugün de ülkeyi tamamiyle yok etmek için zaten içimizde olan taşeronlarını başa geçirtme derdinde ve bu firmayı danışman olarak atamakla en büyük kalkışmayı yaptılar. Milli olmayan ve dışa bağımlılıktan kurtulamayan tüketim ekonomisi zaten batık iken şimdi tümden elden gidecek hale sokulmaktadır.

            “Yok sadece danışmanlık alınacak yok karar mekanizması bakanlıkta olacak……” Bunlar milletle dalga geçercesine yutturulan hikayeler. Eğer ki uluslararası bir firmaya danışmanlık vermişseniz hazırladığı program yada planın neyine yok diyeceksiniz. Zaten “ben çok da anlamıyorum bu işten. Bana akıl ver” diyerek danışmanlık hizmeti alıyorsunuz. Madem dediklerini yapmayacaksın madem öngöreceği programı uygulamayacaksın neden danışmanlığına ihtiyaç duyuyorsun demezler mi? Koca devletin hazinesini yönetemiyoruz deyip onurluca o makamı bırakmak yerine ülkenin kalbini siyonizmin eline terk etmek neyin nesidir?

            Siz sanıyormusunuz ki Mckinsey firmasına Pentagondan, Mossaddan, CIA’den sızma ve baskı olmayacak. Rahmetli Erbakan Hocanın dediği gibi “Siyonizm , ben hiç siyonizme hizmet edermiyim. Şarkısını söylete söylete siyonizme hizmet ettirir.” Allah aşkına hiçmi akıllanmayacağız biz! Kuran-ı Kerim demiyor mu “Onlarla dost olmayın, siz onların yolundan gitmedikçe onlar sizleri içlerine almazlar.” Diye. Bırakın dost olmayı bu sözleşme ile onların güdümüne giriyor ve onların sömürgeciliğine sığınıyoruz. Bu kabullenilecek bir hal asla değildir.

            Muhafazakar olsun olmasın bütün sivil toplum kuruluşlarının ve bütün kanaat önderlerinin bu hamleye şiddetle ve cesurca karşı çıkması boyunlarının borcudur. Artık zulmedenin yada zulme alet olanın korunacağı yada bir bildiği vardır deneceği bir durumdan çıkmıştır iş. Üretimi zaten olmayan hazıra dayalı yarı milli ekonomimiz siyonizme terkedilmemelidir. Bunun çözümü hukuk düzeni içinde svil toplum kuruluşları ve kanaat önderlerinin göstereceği tepki ile olacaktır. Aksini yapanların ahiretlerinin vay haline , susanların vay haline…İletişim:av.zekitaskiranhotmail.com

Yazarın Diğer Yazıları