Zeki Taşkıran

KADIN İLE ERKEK EŞİTLİĞİ MÜMKÜN MÜ!

Zeki Taşkıran

Neden olmasın diyerek hanım kardeşlerimiz belki kızacaklar, alınacaklar gücenecekler. Lakin kadının erkekle eşitliği iddiası, İnsanoğlunun Yaradılış gerçeğine ters! Neden kadın-erkekle eşit olmayı ister ki? Neden Erkek- kadınla eşit olmak istemez ki? Kadın-erkek eşitsizliği derken Erkeğin Kadına üstünlüğü mü kastedilmektedir.? Çözüm bu kısa sorularda gizli…

Teoride bu konuyla ilgili ilahiyatçıların elbette ki çok detaylı görüş ve kanaatleri olmakla beraber biz, günümüz açısından olayı değerlendirmeliyiz. Evvela ; “cennet kadınların ayakları altındadır.” Düsturuna gönülden bağlı olduğumuzu ve bu bağlılıkla kadınların çok değerli olduklarını deklare ediyoruz. Günümüz toplumunda ise oluşturulan algı , tamamiyle insan fıtratı ile oynanmak suretiyle kadının-erkekle eşit olduğu ve eşit hak ve yetkilere sahip olduğu ,aynı muameleye ve hükümlere tabi olduğu yönündedir. Veda hutbesinde peygamberimiz kadın ve erkek haklarını çok güzel bir şekilde özetlemiştir. Keza değişik ayet ve hadislerde de kadın fıtratı gözetilerek hak ve sorumlulukları net bir şekilde dile getirilmiştir. “Kadın, eğe kemiğinden yaratılmıştır…” derken ne kadar duygusal ve kırlgan bir yapıda olduğu belirtilmiştir. Evin geçimi erkeğin sırtına verilirken erkeğin fiziken kadından güçlü olduğu tespitine dayanılmıştır.

Tüm bunlara rağmen ülkemizde oynanan “BATILILAŞMA OYUNLARININ” birer parçası olarak onlarca modern ve çağdaş kadın dernekleri kurulmuş, kadınlara ilişkin çalıştay, konferans ve sair etkinliklerle kadınlar hep ezilmiş gösterilip kadın hak ve özgülükleri noktasında akıldışı talepler sunulmuştur. Mevcut hükümetimiz ve Erdoğan tarafından pozitif ayrımcılık ile kadını ve aile yapısını mahvedecek yasal düzenlemeler çıkarılmış ve farkına vardırılmadan Türk Aile Yapısı yok edilmiştir.  Hele de 6284 sayılı Kadını Koruma Kanunu tamamiyle bir fiyasko olup güya kadını koruyayım derken her gün yaşanan kadın cinayetlerine yol açmıştır. LBGT’lilere İstanbul Sözleşmesi ile tanınan haklar ve yapılan yasal düzenleme ile cinsiyet ve aile konusunda Avrupa ülkelerinin aile ve cinsiyet yapısı olduğu gibi kabul edilmiştir. Şu sıralar ise KADEM vasıtasıyla Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ısrarla bastırılarak daha da ileri gidilmek ve Türk İslam Aile Yapısı ve Kültürü yerle bir edilmek istenmektedir.

Her ne hikmetse Erdoğan’ın atadığı Kadın Bakanlar da KADEM’in personeli gibi çalışmakta ve KADEM danışmanlığında kadınlara yönelik çağdaş ve batılı ne kadar düzenleme varsa yasalaştırıp uygulamaya koymaktadır. Bu kadınlar günü olarak anılan günde bir daha belirtmek isterim ki gerek Kadem ve gerekse de 6284 Sayılı Yasa ve İstanbul Sözleşmesi bu toplumun aile yapısına vurulmuş en büyük darbedir. Erdoğan’ın siyasi ve sair mülazahalarla Türk aile yapısı ve Kadına yaptıklarını bu millet asla unutmayacaktır…

Yazarın Diğer Yazıları