Zeki Taşkıran

İçişleri Bakanından Anayasa Mahkemesi Başkanına Fırça...!

Zeki Taşkıran

“Tarihten ders alınırsa tarih tekerrür etmez…” Demiş ya merhum Mehmet Akif. Darbeleri, ara darbeleri düşünün. Hep nasıl başlıyor biliyor musunuz? Bir cenah yada grup siyasetin, bürokrasinin daha doğrusu yargı-emniyet-askeriye kısmını eline aldı mı, bu birimlerde makam ve yetki sahibi oldu mu artık güç bende diyor, ister keser ister asarım diyor. 1960, 1980, 28 Şubat, 15 Temmuz… vs. hep böyle olmadı mı? 

En yakın zaman 5 yıl önce , çok yakın bir zaman… daha dün gibi. FETÖ’cüler “….bürokrasi bizde , emniyet bizde yargı bizde, askeriye bizde Erdoğan kim ki..” diyip 15 Temmuzda ülkeyi tümden işgal etmeye çalışmadılar mı. Aynı mantalite değil miydi ülkeyi o hale sokan. Daha dün Erdoğan tarafından, hükümet aleyhine çıkarılan bir Danıştay yada Anayasa Mahkemesi kararına karşı tehdit gibi açıklamalar yapılırken , bugün Ülkenin İçişleri Bakanı, siyasi değil , Sosyal Bir meselede bile Anayasa Mahkemesinin aleyhe kararına karşı Türkiye’nin en üst Mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi Başkanına “… madem göreve alınırken soruşturma yapmayacaksam o zaman bisiklete bin işine git gidebilirsen bakalım…” , “…. Korumasız gez bakalım gezebileceksen….” diyebiliyor. 

Anayasa Mahkemesi’nin varoluş sebebini mi anlamamış bu bakan yada Anayasa Mahkemesini Vatandaşın temel hak ve hürriyetlerinin teminatı olarak görmüyor mu? Hayır, hiçbiri değil… Yukarıda izah ettiğim şekilde, Eğer ki iktidara gelirken kutsal bir davanız yoksa iktidarda devam ederken o güç sizi zehirliyor ve iktidar sarhoşluğu yaşıyorsunuz… Sayın Cumhurbaşkanı bunların yaşanmasında en baş mesul kişidir. Çünkü kendisi yaparken arkasından gelen bürokrat ve kendisinin yerine geçmeye çalışacak iktidar heveslilerinin dur durak bilmeyeceklerini tahmin etmeli idi. En azından milletin adalete olan güvenini yerle bir eden şu Bakanın açıklamasına karşı gerekeni yapmalı idi. Kendisinin siyasi davalarda yaptığı çıkışlar her ne kadar etkili olmuş ise de peşinden gelenlerin sadece siyasi değil sosyal meselelerde de Adli Mercilere bu derece müdahale etmesi ve ülkenin en yüksek mahkemesi başkanı ile dalga geçmesi, ona ültimatom vermeye çalışması vatandaş olarak bizim adalete olan güvenimizi yerle bir etmiştir. 

Bu tavır ve davranışlara tevessül edenleri eğer ki bağımsız yargı mercileri(!) cezalandırmayacaksa umarım ki (eminim diyemiyorum) seçimlerde bu millet cezalandıracaktır. Çünkü okumayan ve sorgulamayan bu milletin, seçimlerde siyasi iktidarın üç beş oyunu ile iktidarı ödüllendirdiği dönemleri de biliyoruz. Ama biz uyarmakla ve muttali olduğumuz haksızlık ve adaletsizlikleri ortaya çıkarmak ve anlatmakla mesulüz. Rabbim kendini kaybetmiş, maneviyatını yitirmiş iktidar sarhoşlarından bu milleti korusun. Amin.  

Yazarın Diğer Yazıları