Kim diyebilir ki Devlet faiz yer ve yedirir! Psikolojik olarak hepimiz, çevremizde yakınlarımızın yada tanıdıklarımızın faize para yatırdığını yada faizli para çektiğini görünce sert tepki gösterir ve kınarız. Fakat ne hikmetse sanki şahsa harammış da Devlete faiz helalmiş gibi bir durum toplum beynine yerleşmiş durumda. Benim ekmeğimin bir kuruşuna faiz bulaşması nasıl uykularımı kaçırıyorsa Beytül Mal’a faiz bulaşması bir o kadar rahatsız etmelidir. Devletin faizle borç para almasının olağan bir durum halini almış olması faiz lobisinin ve bankaların yaydığı ve yerleşen bir algıdır. Bu algının doğallığı toplumsal tepki ile ortadan kaldırılabilir.
Devletin faiz ekonomisi, faizli dış borçlanma ile yönetilmesinin Haramlığını en üst pencereden haykıran Saadet Partisi Konya Milletvekili ve hemşerimiz Abdulkadir Karaduman’dan Rabbim razı olsun ve böyle Hak’kı haykıran vekillerimizin sayısını arttırsın. Siz değerli okurlarımızdan bu meclis konuşmasını youtube’den dinlemenizi istirham ediyorum. Sayın vekilimiz, tüm resmi verilerle Türkiye ekonomisi ve ekonominin kaynağı haram bütçeyi ve olması gerekeni çok güzel bir şekilde özetlemiştir.
Türkiye’de 65.000.000 kredi kartı olduğunu, bugün itibariyle 453 milyar dolar dış borç stoku olduğunu , 2018 yılında ülkenin ödediği faizin 71 milyar dolar, 2019 yılında öngörülen borcun faizinin 119 milyar dolar olduğunu öğrenince ülkemizin haram parayla, haram bütçe ile yönetilmediğini kim söyleyebilir!? Bu rakamları bir daha gözümüzün önüne getirelim değerli kardeşlerim. Önümüzde ki yıl 600 katrilyona yakın borç faizi ödeyeceğimizi bir tasavvur edelim Allah aşkına. Şu rakamlara bakın! Kabul edilir değil. Biz nasıl Müslümanlarız, nasıl ve kimler tarafından yönetiliyoruz? Çok gecikmeden kendimizi sorgulamalıyız diyemeyeceğim. Çünkü bu rakamlara bakılırsa çok geç kalmışız. Niye biliyormusunuz? Bizden olanlar bizi yönetiyorsa faiz de yeseler, torpil de yapsalar, israf ta etseler bir bildikleri vardır düşüncesi ile bugüne kadar hep iyi olur düşüncesi ile tepkisiz kaldık ve her seçimde istedikleri oy vermekten geri durmadık.
Rabbim ayetinde demiyor mu “…. ?Siz durumunuzu değiştirmedikçe Allah sizin durumunuzu değiştirmez…” Biz teba olarak haksızlığa hukuki tepkimizi göstermediğimiz ve karşı çıkmadığımız müddetçe krizler de dışa bağımlılık da etrafımızda ki savaşlar da bitmeyecektir. Özellikle de islami medya ve basının her şeyi güllük gülistanlık göstermesinin vebalinden kurtulması imkansızdır. Ülkemiz için ümmet için Hükümeti kendine getirecek, kendine çeki düzen verecek hukuki ne kadar tepki varsa göstermenin vakti gelmiştir. Örnek mi: Mckensey Danışmanlığı olayında Allah binlerce kere razı olsun Abdurrahman Dilipak’ın ve birkaç başka yazar ve düşünce insanının tepkisi ile bu Siyonist Firmanın Bakanlığa danışmanlığı Erdoğan tarafından iptal edildi. En azından halkın tepkisi etkisini gösterdi. Gizli olarak yapılmış sözleşmeler varsa da Allah oyunlarını bozsun diyoruz. Biz halkın bu güllük gülistanlık gösterilen hale inanmaktan vazgeçmesi ve bilinçlenmemiz gerekiyor. Uyanmamız gerekiyor. Hele de bu yerel seçimler iktidara tepki için ele geçmez bir fırsattır.
Haksızlığı Sol yapınca canhıraş şekilde haykıran ve dik duran siz İslami medya ve basın kuruluşları ile islami sivil toplum örgütleri ; haksızlık nerden ve kimden gelirse gelsin Allah için yapmanız gerekeni yapmadığınız için , devletin faizle yönetilmesine , IMF yerine Yahudi bankalarından faizle borç alımına karşı çıkmadığınız…… için sizden davacı olacağız Mahşer Gününde!
Tekrar kardeşimiz milletvekilimiz Abdulkadir Karaduman’dan Allah razı olsun ve Hakkı hak olarak haykıran, haksızlığa karşı dik duran milletvekili ve idarecilerin sayısını artırsın inşallah. İletişim:[email protected]
