Zeki Taşkıran

EĞİTİMİN YOKOLUŞU VE CİNAYETLER!

Zeki Taşkıran

            Neredeyse her gün haberlerde cinayet, kapkaç, hırsızlık…..vs toplumsal vakaları duyup şahit oluyoruz. Bu vakaların yaygın şekilde işlenmesi olayları normalleştirmeye ve bu olaylara bakışı olağanlaştırmaya başladı. Haberlere her ne kadar İstanbul ve Adana ağırlıklı olarak konu olsa da Türkiye’nin her tarafında bu olaylar sıklıkla yaşanmakta maalesef!  En son Çankaya Üniversitesi Hukuk fakültesi öğrencisi bir genç, tez hocasını not tartışması sonucu önce bıçakladı sonra tabancayla vurarak öldürdü. Ne kadar sıradan ve normal değil mi(!)

            Suç ve Ceza , dünya var olduğundan beri var zaten. Yegane çözüm ceza mı? Tabi ki hayır. Ülkemizde cezaların yetersizliği, caydırma gücünün azlığı vs. aşikar. Fakat asıl suçun işlenmesinin önlenmesinin en öncelikli metodu Eğitimdir. Öğretim her şekilde devlet yada özel okullar eliyle programlı şekilde verilmektedir. Kimisi az kimisi yüksek not alır, hayat idame ettirilir. Fakat eğitimi iyi vermezseniz çocuklara , gençlere işte yukarıda ki örnekte gördüğümüz manzara ile karşılaşırsınız! Hukuk Fakültesi son sınıfta okuyan ve yarının Hakim yada Savcısı olacak bir gencin cinayetine şahitlik edersiniz maalesef! Eğer bu gencimize küçüklüğünden itibaren “ Bir insanın canına kıymanın, tüm insanlığın canına kıymaktan daha ağır bir vicdansızlık olduğu” , bu ölenin ailesinin düşeceği travmayı, mağduriyeti, bir canın bu dünyada bir daha dönmemek üzere ve telafisi olmayacak şekilde yok olduğu, vicdanın ne hale geleceği , çekilecek vicdan azabı, ahiretinin berbat olacağı öğretilse idi böyle bir gaddarlığa girmeyecekti kesinlikle.

            Ailelerin yaşam tarzlarına ve suç oranlarının aileler açısından tasniflerine bir bakın , yapılan araştırmalarda içinde maneviyat olmayan, aile ilişkilerinin yok derecede olduğu, aile içi iletişimin zayıf olduğu , herhangi bir cemiyet yada cemaat ilişkisi olmayan aile ve toplulukların çocuklarının ve bireylerinin suça daha çok meyilli oldukları ve ahlaksızlık ve vicdansızlığın sonuçlarının bu kesim toplum ve ailelerde yoğun olduğu görülecektir. Bu hususta sadece görev ailelerde değil tabi ki. Devletimize de büyük görev düşmektedir. Bulunduğumuz zamanda İmam Hatip Okullarında ki eğitim dahil olmak üzere Eğitim kalitesi düşürülmüş, neredeyse çocuklara anne , babaya saygı, itaat , sevgi, ahlak, vicdan…..vs. konularda hiçbir eğitim verilmemekte yada üstünkörü iş olsun diye verilmektedir. Öğretmenlerimizde bir neme lazımcılık hakim olmuştur.

            Eğer böyle maneviyat ve ahlak boşluğu olan bireylerin eğitimine hemen bir çözüm bulunmaz ve gerekli tedbirler alınmazsa cinayetlerin, ahlaksızlıkların ve suçların  önüne geçilemez bir hal alır ve toplumun çöküşü , yok oluşu hızlanır gider.   İletişim:[email protected]

Yazarın Diğer Yazıları