Zeki Taşkıran

Batıyı hayatımızdan silmenin vakti gelmedi mi?

Zeki Taşkıran

İslam’a karşı yapılanlar ne ilk ne son, ne bugün ne yarın biter. Çünkü Allah’ın kitabında Hak ve batıl mücadelesinin Kıyamete kadar süreceği açıkça derecelemiştir. Öncelikle buna inanmalı ve buna göre hayatımızı şekillendirmeliyiz. Biz, onların dinine tabi olmadıkça ve onların hayat nizamını benimsemedikçe bizi içlerine almayacaklarını der kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim. Daha hala neden peşlerinden koşuyoruz. Hala neden bir Avrupa Birliği Bakanlığımız var. 

Fakat ülkemiz iktidarlarında (Milli Görüş İktidarı hariç) bu kaideye, Allahın hükmüne zıt bir şekilde hep bir batı hayranlığı hep bir Avrupalı olma sarhoşluğu var. Erdoğan iktidarının ilk 5 yılında Hak ve Haçlı savaşında Batıyı hayatımızdan çıkaracak ümidiyle canhıraş bir bağlılığımız vardı. Elhamdülillah çok erken fark ettik de o saflarda yer almadık. Yoksa FETÖ’nün bu ülkeye bu millete verdiği zararın, mağduriyetlerin ortağı olurduk. Siyasi amaçlar ve rant uğruna dün FETÖ’ye bugün milliyetçi ve Ulusalcılara sırtını dayayan bu iktidarın da Batı ve Avrupa sevdası hiç bitmedi. Henüz zamanı değil, daha erken demeyin. Çünkü şu zaman en uygun zaman. Tabiri caizse 80 yıllık sol vesayeti artık yıkıldı. FETÖ de şükür yerle bir oldu. E Henüz zamanı değil, daha erken demeyin. Çünkü şu zaman en uygun zaman. Yargı ve Askeriye de elimizde şükür..! Çok derin hesaplar yapan hiçbir sistem bugüne kadar sonuca varamamıştır. Bu nedenle Artık ABD ve Avrupa hayranlığını bırakmanın vakti geldi. Eğer ki nefsinize güç geçirebilecekseniz tabi. 

Hatta bunun için ilk icraatınız, başta Fransız Kanunları olmak üzere Atatürk döneminde hayatımıza alınan tüm Batı kanunlarını hayatımızdan çıkarıp atmak olsun. Sonra Milli Eğitim ve Aile konularında şu 18 yılda çıkardığınız tüm yasa, yönetmelik ve ihanet sözleşmesi olarak nitelendirilen İstanbul Sözleşmesini bir an önce atın gitsin bu toplumun hayatından. Sonra nolacak demeyin. Çok basit bir çözüm: Bu illetin özüne dokunun ve inancımıza, maneviyatımıza, yaşam tarzımıza uygun mevzuat çıkarıp eğitime yatırım yapın. Göreceksiniz ne kadına şiddet kalır ne LGBT.lilerin fuhuş sahneleri ne Esra Erol’un DNA programları ne de Müge Anlının dedektiflik programları..!

Millete boykot çağrısı yapıp, diğer yandan devlet olarak yapmanız gerekeni yapmazsanız çoğunluğu bilinçlenmiş bu milleti kandıramazsınız. Ki artık kandıramadığınız son seçimlerde ortaya çıkmıştır. Hatta haliniz o kadar kötü ki İyi Partiyi safınıza almazsanız mağlubiyetiniz netleşmiş ki bütün planlarınız İyi Parti üzerine kurulu neredeyse. Sonun sonundasınız gibi. Bu millet 18 yılın sonunda sonucu görmeye başladı. Adaletin sosyal medyaya dayandığı, Milli eğitimin 18 yıldır bir düzene oturtulmadığı, aile ve kadını koruyalım muhabbeti ile çıkarılan yasa ve sözleşmelerin kadın cinayetlerini katladığını bu millet görüyor artık. Sırf kadın oyları için nasıl olsa erkeklerde sıkıntı yok diyip sınırsız nafakaya mahkum ettiğiniz ve uzaklaştırdığınız erkeklere kalsa yine bittiniz.   

Sayın Erdoğan, yüzlerce arkadaşı ile 2002 yılında maneviyatlı ve gayeli olarak çıktığı yolda şimdi tek kalmış; ahlak ve maneviyatı düzgün bir tek fert kalmamıştır yanında. Hükümet üyeleri, iktidar sarhoşluğuna kapılmış, çevresinde hiçbir dava arkadaşı bırakmamış önce FETÖ, şimdi de Milliyetçi ve Ulusalcıların kucağına düşmüştür iktidar. Bu haliyle Batı ve Avrupa hayranlığını bırakmaları düşünülemez. Batının elinden gelip de yapmadığı bir kötülük kalmadı. Batıdan kopmak ve kurtulmak için zemin müsait ve tam zamanı…  

Yazarın Diğer Yazıları