Zeki Taşkıran

ADAY TESPİTİ: LİYAKAT VE DONANIM

Zeki Taşkıran

Değişik zamanlarda aktif olarak siyasette bulunmakla beraber ağırlıklı olarak hep siyasi gelişmeleri yakından takip etmekle daha çok meşgul oldum bugüne kadar. Yıllardır gördüğüm siyasi iğrençlik; koltuk görününce liyakat, donanım, kapasite nitelik vs. rafa kaldırılıyor, kimin dayısı, amcası, babası Ankara’da etkili ise ve kimde para var ise o her zaman aday oluyor ve Türkiye’yi o temsil ediyor. Yani Türkiye, dayısı ve parası olana emanet!

Bu hususta tekerrür hiç değişmedi. Yıllarca ışığı bir türlü yanmamış ama ışığı görünen partiler de bile ışık görününce hemen güncel tabiri ile TROLLER devreye giriyor ve herkes kendi adamını bir yere yerleştirmeye çalışıyor. Bu durum bizim kaderimiz mi yoksa insanımızın genetiksel özelliğimi bilemem. Ama bildiğim şey, Türkiye’de liyakat, donanım hiç para etmiyor, Hatır, gönül, dayı-yeğen, zenginlik ve az da ağzı laf yapıyorsa tamam bu iş!

Değerli dostlar bu aziz mübarek ayda dahi siyasette tüm iğrençliklerin, hakaretlerin havada uçuştuğu bir durum yaşıyoruz maalesef. Sevgiyi boş verin saygının bile tükenmeye yüz tuttuğu şu halde bile hedef; yeni bir Türkiye yeni bir dünya olmaktan çıkmış ve herkes menfaati neyi gerektiriyorsa ona yönelmiş durumda. Bu hal ve ahval de hiç değişmiyor. Değişmesi çok basit ve çok mühim aslında. Nasıl mı, Koltuk sevdasında olanlar yada dostunu, arkadaşını, yeğenini, para babalarını vekil etmek için uğraşanlar bilseler ki “ 1 dakikalik garantisi olmayan bir hayata sahip olduklarını” fırlamalık yapmayacaklar Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun dediği gibi. Bilseler ki Allah’ın zoruna giden ve milletini düşünmeyen insanların uzun vadede galip gelemeyeceklerini bu fırlamalıkları yapmazlar. Yine bilseler ki bu yetersizlikleri evvela Vatana sonra kendilerine ihanettir, kul hakkı yemektir yine yapmazlar. Ama bu hak etmediği yerlere yerleşmek istekleri en başta da Allah korkusu ile alakalıdır. Bunu bilmezler. Bilseler o sevdaya kapılmaz ve o koltuk için her türlü yalan ve yanlışı yapmazlar.

Değerli kardeşlerim; hiçbirimizin Müslümanın aklı satılık olmayıp aklımızı kiraya vermeye de izin vermemeliyiz. Bize layık ve reva görülen kişi ve politikaları iyi değerlendirmeli ve ona göre tavır geliştirmeli kendimizi kullandırmamalıyız. Hele de seçim döneminde sunulan samimiyetten uzak lütuf ve vaadlere asla inanmamalıyız. Ramazan ayının, müslümanların uyanmasına ve insanlığın kurtuluşuna vesile olmasını dilerim. 

Yazarın Diğer Yazıları