Şu bir gerçektir ki, Ülkemizde adalet ya sosyal medya tarafından yada siyasal iktidar tarafından şekillenmektedir. Bunun yanında tabi ki yasama organının işlevini yitirmiş olması ve Avrupa Birliği muhabbetinden dolayı ülke insanının yapısına ve ihtiyaç ile kültürüne uyumlu yasal düzenleme yapmaması da en büyük adaletsizlik nedenlerindendir. Keza bana göre en büyük sorun insanımızda ki ahlak ve maneviyatın bitme derecesine kadar düşmüş ve düşürülmüş olmasıdır.
Çok gariptir ki, adaletsizliğin, maneviyatsızlığın ve ahlaksızlığın en dip yaptığı dönem AKP+MHP’nin bu ortak olduğu şu dönemdir. Haberleri sizlerde benim gibi artık izlemekten nefret eder olmuşsunuzdur. Bu zamanla alakalı, AKP ve MHP ile ne alakası var diyebilirsiniz. Kesinlikle bir sorun varsa Siyasal iktidar en baş neden ve en baş çözücü faktördür. Çünkü muktedir olan hak ve yetki sahibidir. Örnek mi; bugün adliyelerde hırsızlıktan daha 26 yaşında olup da 50 sabıkası olan bir genç tekrar yeni bir hırsızlık vakası ile hakim önüne çıkıyorsa burada adalet vardır denebilir mi? Eğer ki yasamaya da hakim olan siyasal iktidar ortaklığı hırsızlığa şedit bir ceza yasa maddesine koymuş olsa yüzbinlerce hırsızlık vakası yaşanır mı ülkede. Hırsızlık yapanın el ayak bileklerinin kesileceğini bilen hangi yiğit el atar başkasının malına!
Bugün ülkemizde onurlu bir siyaset yürütülmüş olsa, adalet olsa bir bakan , televizyon programında başka bir parti liderini boşverin, herhangi bir şahıs için diyebilir mi ki “…. Hayvanda aşağı, onun bunun çocuğu……..” Bu tabiri kullananlar eğer ki AKP, iktidarda muktedir olsaydı bu cümleleri kullanamazlardı. Ya istifa ya ihraç gelirdi arkasından. Zaten bu cümleleri kullananlar hakkında yargının anında görüntü yapmaması ne kadar acziyet içinde olduğunu ve adamına yada partisine göre adaletin işlediğini gözler önüne sermektedir. Bu cümlelerin insanımızda, özellikle de gençlerimizde bıraktığı travmayı ve gelecek kaygısı ile güvensizlik ortamını akletmiyorlar mı bu cümleleri kullananlar. Keza sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarla aynı hakimin tahliye edipte diğer gün geri yaptığı tutuklamaları hepimiz yakinen biliyoruz.
Bugün, tevbe etmiş bir siyasetçi olan Bülent Arınç’ın, Soylu’nun Ümit Özdağ hakkında ki açıklamaları ve AKP tabanının bu tehdit, küfür ve hakaret dilinden rahatsız olduğunu açıklaması ve buna rağmen Soylu hakkında hiçbir disiplin işlemi yada soruşturma açılmaması da trollerin AKP’de ne kadar muktedir olduğunu ve rahatsızlığına rağmen Erdoğan’ın artık ipin ucunu kaçırdığı için hiçbirşey yapamadığını göstermektedir.
Adalet bakanını başka bir bakanın ardından yürüdüğü ve hukukun rafa kaldırıldığı bir polis devletine doğru yol alıyoruz. Allah sonumuzu hayretsin inşallah.
