Zeki Taşkıran

Adalet için mücadele etti diye Adalet Bakanının görevden alındığı tek ülkeyiz..!

Zeki Taşkıran

Evet, burası her yönüyle eşi benzeri olmayan ülkem Türkiye! Bu kadar çarpıklıklar ancak bizim ülkede yaşanır. Abdulhamit Gül neden MOBESE açıklaması sonrası görevden alındı? Bekir Bozdağ madem ferasetli ve işin ehli idi niye Adalet Bakanlığından alındı? Ne oldu da tekrar getirildi? Erdoğan artık ne yapacağını şaşırmış ve başka grupların yönlendirmesi ile yol almış gidiyor. 

Abdulhamit Gül’ü, bir Soylu kadar masaya yumruğunu vuramıyor, etkin değil diye eleştirirken, adamın bu pasifliği bile meğer göze batıyormuş. Adamcağız, Soylu ile Bahçeli’nin baskılarından ve Erdoğan’ın sahip çıkmamasından kurtulmak için istifaya mecbur kaldı herhalde. “Bir devletin dini adalettir.” Denir ya! Gül, bana göre çok pasif bir bakan olarak görevini yürütüyordu. Ama ve lakin bu bile Soylu’ya fazla geldi. Ne Pelikancılar ne İstanbul Ekibi… bir türlü rahat bırakmadılar Abdulhamit Gül’ü. Adalet haykıran bir Adalet Bakanı, Adalet mücadelesi verdi diye görevinden oldu. Bu hükümet dönemine mahsus bir vaka! Bakanın en son haykırışları Malkom X’in “Adaletin peşindeyim kimin söylediği farketmez Adaletin yanındayım, kim için ve kime karşı olduğu farketmez.” Sözünü akıllara getirdi. 

Düşünün ki, bir Süleyman Soylu var terörü bitiren adam. Gerçekten takdire şayan bir duruş ve cesaretle terörün kökünü kazıdı ve aman vermedi. Haricinde ne yaptıysa fiyasko! Seçimlerde en büyük belediyeleri o nefret ve tehdit diliyle kaybettiren adam diyebiliriz. Pandemi sürecini sekteleyen ve toplumsal arıza çıkaran adam. Emniyeti kadrolaştıran adam. Sert ve tehdit üslubuyla milleti ayrıştıran ve toplumu birbirine düşmanlığa doğru götüren dil. Siyasetin nefret ve tehdit yoluyla yapılmasında çığır açan politikacı. “ADALET GERİDEN GELSİN” diyerek, toplumun adalete olan güvenini yerle bir eden siyasetçi. MOBESE kayıtlarını siyasi malzeme olarak kullandırıp kişisel veri ve mahkeme kararı tanımayarak Adalet Bakanını istifaya kadar götüren adam! 

Abdulhamit Gül ile ilgili senaryoda herhalde akıllarda kalacak en manidar kesit; Adalet Bakanı olduğu halde, adaletle hükmedilsin ve adalet herkese uygulansın diye mücadele eden ve bu mücadelenin, Cumhurbaşkanına ve yolda bulduklarına verdiği rahatsızlık nedeni ile istifa etmek zorunda bırakılan bir Adalet bakanının hazin durumu oldu.  

Çok yazık oluyor bu cennet memlekete, bu saf millete! 10 yılda, 20 yılda 1 sürekli birileri gelip bir öncekilerinin uyguladığını uygulayıp millete çektirip gidiyor ve yerine başka vicdansız figüranlar geliyor. Bir zamanlar SOL, sonra FETÖ, sonra Ulusalcı ve Milliyetçi ve sonrasında kim bilir kimler. Ama hikaye hep aynı. Gelen kendi adamını getiriyor liyakat hak getire. Gelen kepçe ile kendine alıyor, haksız kazanç ve israf hak getire. Gelen, göz boyama hizmetlerle milleti kandırıyor vicdan hak getire. Gelen yerini sağlamlaştırmak için düzenin adamı olmayanı dışarı attırıyor Adalet hak getire..!   

“Bizim imtihanımız imkanımız kadardır.” Diyerek ancak bu hakikatleri dile getirebiliyoruz. Bundan sonrası tabi ki milletin takdiri… 

Yazarın Diğer Yazıları