Kıymetli Cevahir.
Bayram geldi, gelecek derken işte geldi ve kapıya dayandı. Kurban bayramımız. Her birimizin nice hatıraları vardır, nice bayramlardan hatıra kalan.
Gelin (!) Bu bayram nice bayramlardan farklı olsun diyelim mi?
Bir müddet içe dönmeyelim mi?
Derlenip, toparlanmaya, muhasebe yapıp, birbirimizi uyarmayalım mı?
İhtiyacımız var dinlemeye, nasihat etmeye , gidip gelip dertleşmeye, çözüm üretmeye,
İhtiyacımız var biraz gözyaşı dökmeye, bir yetimin başını okşamaya, kalbimizi yumuşatmaya, bir sohbette diz kırmaya, biraz durup düşünmeye.
...
Evet. Herkesin bir İsmail'i vardır.
Kiminin "para"
Kiminin "Mal-mülk"
Kiminin "Makam-Mevki"
Kiminin " Eşi-çocuğu"
Kiminin " İşi-Mesleği"
Vede
Kiminin " Nefs-i'dir"
Bilmenizi isterim ki; Hz Muhammed (S.A.V) dünya'ya teşrif ettiği zaman Ebu Lehep'in de kurban kestirdiğini;vede kan akıtarak herşeyin bittiğini sandığını.
Bizler Kurban'ı devirmeden önce gerçek kurbanlarımızından vazgeçmedik. (kaybettik)
Yetim kaldı kurbanlarımız.
Kıymetli Cevahir. Kurban teslimiyettir. Eğer ismaillerinizi kurban etmeden önce bizler Allah'a teslim olmadıysak ne farkımız var Ebu Lehep'ten.
Ey "İSMAİL'İN BOĞAZINDAKİ MERHAMET'İN" Malik'i
Gerçekten sana karşı mahcubuz. Bizler seni kıstas aldık. Ölçümüz senin rızandır ve sana teslim olduk. Senden başka kimse referansımız olamaz. Bunu yürekten söylüyoruz. Sense buna karşılık milyonlarla bize hizmet ettirdin. Senin şanın ne yücedir! Sen her şeye kadiri mutlaksın. Buyuruyorsun ki; “Kim Allah'a tevekkül ederse, Allah ona yeter” Buna karşılık sana hakkıyla şükretmeyi de bizlere de nasib eyle Ya Rabb!.(Amiin) Vesselam.
Fi Emanillah.
