Yasin Övüt

Nasıl sömürüldük 2

Yasin Övüt

Sevgili okur. Bir önceki yazımda Nemrud ve firavun dönemlerindeki sömürü düzenini kaleme almıştım. Şimdi ise son peygamber Hz. Muhammed (S. A. V.) vefatından sonra başlayan sömürü düzeninden bahsedeceğim inşallah. Öncelikle siz aklıselim insanların şu soruyu merak ettiğinizi umuyorum. Peygamberimizin ümmetine sömürü ahlakı nasıl girdi?

Sömürü ahlakı demek kişinin kendi elinde olanı yetinmediğinden ötürü başkasının elindekini göz dikmesidir bu kahrolmamış, kahrolması gereken, kahrolasıca ahlak.

Sevgili okur. Bu ahlak'a sahip insanlar toplumun zenginleşmesini istemezler. (Bizim Mehmet Ağa gibi) İsterler ki mal hep onların elinde olsun ki, malın gücü ile istediğini ezebilsin. (Bizim Ahmet Efendi gibi) kimdir bunlar? Peygamber efendimizin arkasında namaz kılmış peygamberimize tabi olmuş zekat vermeyen Müslümanlar idi.

Sevgili okur. Hz Muhammed (S. A. V.)'İn vefatından sonra halife olarak devlet başkanı olan Ebubekir (R. A.) döneminde ümmet gruplara ayrılmış idi. Bu gruplardan bazıları ortaya çıkan yalancı peygamberlere tabi oldu, bazıları ise zekat vermeyiz diye ayrı bir grupta toplandılar. Bu zekat vermeyenler kimlerdi diye soracak olursanız. Bunlar genellikle ticaretin kaymağını yiyen zengin tüccarlar idi. Bu zengin tüccarlar hizmetçileri (köle) ile eşit olmak istemedikleri için zekat veriyorlardı. Ve kendinden olmayan alt tabaka insanları sömürmüşlerdi.

Sevgili okur. Dikkatinizi çekmek isterim ki zekat vermeyen zengin kabileliler Nemrud ve firavun gibi halkını sömürmüyor. Bilakis Allah'a inanan, kurban kesen, kabe'yi tavaf eden iman etmiş (dil ilen) insanlar idi. Görüyoruz ki ihanet islam'ın içinden çıkıyor idi. Ve bu o dönemin müstekbirlerinin zaferi biz İslam ümmetinin utanç idi. Asırlar boyu bütün insanlığa şu 4 (dört) özellik hep tehlike olmuştur. 

1- Cüzdanında çıkmış para

2- Elbisesinden çıkartılmış kadın

3- Kılından çıkmış bir kılıç

4- Boş bir koltuk her zaman insanlığa tehlike yaratmıştır. Ve görüyoruz ki peygamberimizin vefatından sonra mal, mülk, para için bu zengin tüccarlar mustazafları sömürüyorlardı.  Bu tür sömürünün ayakta durmasının en büyük etkisi ezilen mustazaf insanların sömürücüleri desteklemesi idi. Özellikle hürriyeti elinden alınmış olan köleler ve fakir tabaka insanlar destek veriyordu. 

Sevgili okur. Ne zaman Bilal gibi kıyam'da durmayı öğrenirsek o zaman insanlık kurtuluşa erecektir. Ne zaman köle hayır! Ayakkabını boyalamıyorum derse. Ayakkabı boyalamasını bilmeyen efendi çaresiz kalacaktır. İnşallah yazı devam edecektir.

Fi Emanillah

"Ey hasm-ı hakiki(cehalet), seni öldürmeli evvel:

Sensin bize düşmanları üstün çıkartan el!"
                                                           M. Akif ERSOY
 

Yazarın Diğer Yazıları