Yasin Övüt

Kanayan yaramız!..

Yasin Övüt

Allah bizi affetsin.

Kimse'de kusura bakmasın!.. 

Bir müddet içe dönmeye, derlenip, toparlanmaya, muhasebe yapmaya, birbirimizi uyarmaya, dinlemeye, nasihat etmeye, gidip gelmeye, dertleşmeye, çözüm önerileri üretmeye, biraz gözyaşı dökmeye, bir yetimin başını okşamaya, kalbimizi yumuşatmaya,  bir sohbette diz kırmaya, biraz durup düşünmeye ihtiyacımız var sanki…

Ne oldu bize!.. 

Evet, "para" ile tanıştık. İyi evlerde oturmaya başladık. Şık arabalara bindik. Bir yandan da Hz. Muhammed (S.A.V) açlıktan ve yokluktan nasıl karnına taş bağlandığını anlatıyoruz. Uçaklardan inmiyoruz.  28 Şubat’ta çektiğimiz sıkıntıların acısını çatır çatır çıkartıyoruz.

Bizler havamızı aldık. Dostlarımızı sattık. Davamızı unuttuk. Sözde dünyamızı iyi ettik. Kredili dairelerimiz, arabalarımız, fabrikalarımız, işyerlerimiz var!. Bankalara borçluyuz artık Allah'a değil!. 
Şair der ki:

“Yamadık dünyamızı, yırtarak dinimizden,

Din de gitti, dünya da gitti elimizden”

Takım elbiselerimiz, kravatlarımız, sakal tıraşlarımız, makam araçlarımız, koltuklarımız, yoğun olan dünya işlerimiz ağzına kadar dolu randevu defterlerimizden, sılay-ı rahime, sohbet halkalarına, günahlarımızı düşünmeye, çocuklarımızın eğitimine, fakir fukaranın derdine ayıracak zamanımız mı kaldı?

Randevusuna dikkat etmeyen, aldığı borcu ödemeyen, verdiği sözde durmayan, gıybet etmekten çekinmeyen, yüzüne güldüklerini arkadan çekiştiren, akrabalarıyla dargın, kardeşleriyle küs, camiden, cemaatten, Kur’an’dan ve zikirden uzak, ihale peşinde koşmakla meşgul dava adamlarının kesintisiz dava edebiyatı seanslarından başımızı bile kaldıramıyoruz…

Sıkışınca yalan söyleyebilen, kafası bozulunca küfür edebilen, dara düşünce faiz yiyebilen, ilk fırsatta kul hakkına girebilen, yeri gelince harama bakabilen, tıpkı bir Çin malı gibi, görüntüsü muhteşem, dayanıklılığı, direnci, kalıcılığı, derinliği, ahlakı, etkisi sıfır bir Müslümanlık yaşıyoruz…

Bir itirafçının da dediği gibi "insan'ı dert söyletir." Söyletiyor da. 

Sevgili okur. Kendini başkalarıyla bir tutma, başkaları parayla kazanabilir, reklâmla kazanabilir, sayıyla kazanabilir, yalanla kazanabilir, sen ise ancak Allah’ın yardımı ile kazanabilirsin.

Sen Müslümansın, kendine gel falancanın kurallarına göre değil, İslam’ın talimatlarına göre hareket et. Asla yalan söyleme. Yapamayacağın bir şeyi vaat etme. Randevularına dikkat et. İsraf etme, israf edersen mahşer günü tüm ümmetle hesaplaşmak zorunda kalırsın. Verdiğin sözleri yerine getir. İftiraya uğrasan da kimseye iftira atma, hakaret edilsen de kimseye hakaret etme. Rakiplerin bile senin nezaketini ve ahlakını konuşsun. 
Sen Müslümansın, o ki her ademoğlu parmakla seni göstersin.
İşte bu!..  Diyebilsin. 
Gökyüzünde uçan kuş özgürlüğe kanat çırpmayı sende bilsin,
Bahçede ki çiçek güzelliği sende bilsin. 
Yeşerecek tohumu, Güneş sende bilsin, 
Bütün tabiat sana Allah'ın selamını bildirsin. 

Ey Rabbim!

Gerçekten sana karşı mahcubuz. Bizler seni kıstas aldık. Ölçümüz senin rızandır ve sana teslim olduk. Senden başka kimse referansımız olamaz. Bunu yürekten söylüyoruz. Sense buna karşılık milyonlarla bize hizmet ettirdin. Senin şanın ne yücedir! Sen her şeye kadiri mutlaksın. Buyuruyorsun ki; “Kim Allah'a tevekkül ederse, Allah ona yeter” Buna karşılık sana hakkıyla şükretmeyi de bizlere de nasib eyle Ya Rabb!.(Amiin) 

Fi Emanillah. 

"..Ey hasm-ı hakiki(cehalet), seni öldürmeli evvel, 
Sensin bize düşmanları üstün çıkartan el..."
M. Akif ERSOY

Yorumlar 1
Osman Baharçiçek 29 Şubat 2020 07:33

Eyvallah kardeşim ellerine yüreğine sağlık. Duygularımıza tercüman bir yazı. Rabbim dünyevileşmekten hepimizi muhafaza etsin. Selam ve dua ile....

Yazarın Diğer Yazıları