Bırak, Kimi zaman çırpınsın kalbimiz,
Son nefeslerini veren yavru bir kuş gibi,
Düşlerimizin ellerinde...
Kaf dağından daha yakın, daha hayalci,
Daha ütopik olsun masallarımız...
Anlaşılmasın modern çağda
Biriktirdiğimiz sevgi ve özlemlerimiz...
Bırak Kimi zaman biz bize anlamayalım bizi...
Garip kalmış bir Ebu Zer Vedası istiyor şimdi dünya.
İnat ediyor garip kalmış hayatları anlamamakla...
Ağlasak kim anlar gözyaşlarımızı
Kuruyan nice hasletlerimize döktürdüğümüzü.
Çölleşmesin diye yüreklerimiz
Hüzünden de, gözyaşından da, ölümden de inadına vazgeçmediğimizi...
Ve bir ömür boyu susmakla, konuşmak/yazmakla, yazmamak arasında verdiğimiz çetin mücadeleleri...
Ve Kalem de kalemsizliği de, öyle derinden boyun büküşümüzü... Vesselam
Fi Emanillah.
NOT: Bu yazı yakın bir dostumun yazısından istifade edilmiştir.