Yasin Övüt

Yâ Bâkî Ente'l-Bâkî

Yasin Övüt

İnsan, fıtrat olarak kainatta her şeye muhtaç olarak yaratılmıştır. Bu muhtaç olma vasfı, insanı bütün mevcudat ve mahlukat ile alakadar ve ilgili yapıyor. İnsanın fıtratında, bütün mahlukatı sevecek ve yutacak kadar geniş bir muhabbet kabiliyeti de vardır. İnsan bu kabiliyetinin yüzünü mahlukata çevirdiği için, koca dünyayı hanesi gibi seviyor. Bununla da yetinmiyor, ebedi cennete bahçesi gibi muhabbet ediyor.

Aslında bu geniş muhabbet kabiliyeti insana mahlukat için değil, Allah için verilmiştir. Ama insan bunu suiistimal edip, bu muhabbet kabiliyetini mevcudata sarf ediyor. Allah da ceza olarak mevcudata firak ve ayrılık acısını koymuş. Zira insanın şiddetli muhabbet ettiği mevcudat üzerinde fanilik ve zeval damgası var. Fena ve zeval de insanın kalbini yaralayan ve kanatan bir azap vasıtasıdır. Ne kadar muhabbet ettiği şey varsa, ona azap vasıtası oluyor. Bu azaba insan müstahaktır. Zira bu muhabbet kabiliyeti, mevcudat için değil, Allah için insana verilmişti. İnsan bu duyguyu yanlış yerde kullandığı için, cezasını da peşinen görüyor.

"Yâ Bâkî Ente'l-Bâkî" cümlesi insanın şu yanlış ve hastalıklı tutumunu değiştiren ve tedavi eden bir cümledir. Bu cümle ile insana; "muhabbetini fena ve zevalden münezzeh olan Allah’a yönelt," diyerek insana gerçek mahbubu gösteriyor. Halbuki mevcudat yok olmaya ve ölüme mahkum oldukları için, bu muhabbete değmiyorlar.

Öyle ise muhabbet ancak ölüm ve zevalden mukaddes olan Allah’a mahsustur. "Baki olan sensin" derken, mevcudatın fani olduğu ilan ediliyor. Öyle ise kalbini fani olana değil, baki olana tevcih et ki rahat ve saadete eresin, firak ve ayrılık acısından kurtulasın, denmek isteniyor.

Mevcudat fani olduğu için, kalbin ilgi ve muhabbetine değmezler. Zaten mevcudatta sevmeye sebep olan bütün güzellik ve mükemmellikler, Allah’ın güzellik ve mükemmelliğinden yanıysan zayıf gölgelerdir. Asıl güzellik ve mükemmellik kaynağı olan Allah dururken, onun çok perdelerden geçmiş zayıf gölgelerini sevip, acı çekmek akıl karı değildir. Öyle ise "Yâ Bâkî Ente'l-Bâkî" deyip, bütün muhabbetimizi Allah’a vermeliyiz. Selam ve dua ile...

Fi Emanillah.

"Ey hicranıyla yanıp tutuşan kalemim, sen ki kelam eder ateşi serinletir, gönül yapar sevenleri birleştirirsin." (بيزنيلله)

Yazarın Diğer Yazıları