Mali Müşavirler ile Meslek Örgütü (TÜRMOB) üzerinde varlığını sürdüren siyasi vesayet...
SMMM Akif Beytur
Kamuoyunun büyük umut bağlayıp sevinçle karşıladığı meslek yasası, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa ve meslektaşların bilgisi ve talepleri dışında kaleme alınan 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu 13 Haziran 1989'da kabul edilmiş olmasına karşın, sakat olarak doğmuştur. Meslek örgütünün talep ve ihtiyacını karşılamaktan uzak kalarak mesleği, meslektaşı ve meslek örgütü TÜRMOB’u siyasi vesayetin emrine amade etmiştir. Tahsis edilen SM, SMMM ve YMM unvanlarının Dünya da bir örneğinin bulunmadığı sistemin meslektaşlar arasında bütünlüğü koruyamadığı, meslektaş ile meslek örgütü arasında temsilde adaleti sağlayamadığı gibi ayrışmaya neden olmaktadır.
Yapılan değişikliklerin de sorunlara çözüm olamadığı açıktır. Bu nedenle Dünya standartlarında yeni bir Meslek yasasının tüm camiayı kucaklayacağı mutlu, mesut ve refah içinde yaşayan bir mesleğe ve meslek örgütüne kavuşması meslek mensupları kadar Ülke Ekonomisine ve iş çevrelerine olumlu yönde katkı sağlayacağı muhakkaktır.
Yeni bir Kanuna ihtiyaç duyulmakla birlikte, Mevcut kanuna göre aşağıdaki taleplerin ivedilikle yerine getirilmesi gerekmektedir.
• Dayanılmaz hale gelen son dakika angaryalar ile siyasi vesayetin son bulması,
• Serbest meslek uygulamasında gelir KDV çelişkisi düzeltilmesi, KDV nin % 8 oranına çekilmesi,
• Beyannamelerin imzalanmasıyla ilgili parasal sınırlandırılmalar kaldırılması,
• Bilgi amaçlı bildirimlerden alınan İPC ile Özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması,
• Denetim sürecinde yetki belgeleri ve ruhsat harçları bedelleri alınmaması,
• E-beyanname şifresinin sadece meslek mensuplarına verilmesi, beyanname gelir matrahı üzerinden % 2 prim alınması,
• Son dönem Geçici Vergi beyanlarının kaldırılması, SGK Prim Bildirge-Muh birleştirme projesinden vazgeçilmesi,
• Haksız rekabetin önlenmesi, Defter sayısında kota konulması, Ücret soruna çok çok çok acil ve kalıcı çözüm bulunması,
• Başta 5/4 olmak üzere meslek yasamızın antidemokratik hükümlerinin kaldırılması,
• TÜRMOB eğitimlerinin ücretsiz olması, Sınav mağdurlarının ek sınav talebinin yerine getirilmesi,
• TÜRMOB genel kurulunca kabul edilen yönetmeliklerin yayınlanması,
• Ücret tarifesini yayınlanması yetkisinin TÜRMOB'a devredilmesi, SMMM’lerin, YMM’lere sunduğu hizmetten ücret alması,
• KOSGEP desteği, Yeşil Pasaport ve Silah Taşıma Ruhsatının tüm Meslek mensuplarına verilmesi,
• Ülke genelinde 500 bini aşan işletmelerin Kamu Gözetim Kurumu (KGK) ile Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Odalar Birliği (TÜRMOB) arasında yapılacak iş birliği ile SMMM, YMM ve BD yapacağı denetim sonucu kayıt dışının kayıt altına alınması, Aksi halde ise mesleğin ve "şeffaf, denetlenebilir ve kayıtlı" bir ekonomi idealinde büyük yara alacağı açıktır.
• Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Odalar Birliği (TÜRMOB) ile Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu arasında yapılacak iş birliği ile mesleğe gönül veren genç kuşağın önünün açılarak mesleğe ve topluma kazandırılması,
• Meslek mensubu olmayanların da denetçi olmasına yol açacak olan, yeni TTK'nin 400'üncü mad. değiştirilmemesi,
• Meslek örgütü üzerindeki siyasi vesayete / Maliye Bakanlığı vesayetine son verilmesi, gelmektedir.
Ülkemizde; SM, SMMM ve YMM’lerin aileleriyle birlikte 500 bin kişilik bir camiayı teşkil etmektedir. Meslektaşlara dayatılan angarya ve siyasi vesayete son verilmesi, son dakika oldu-bitti'lerin yaşanmaması, Başta çatı örgütümüz TÜRMOB olmak üzere, Ülkemizde ki birçok akademik meslek odalarına uygulanan anti-demokratik baskı ve yaklaşımların son bulması, Siyasi irade tarafından son zamanlarda sıklıkla dile getirilen diğer bir konu ise, Meslek odası üyeliğinin ihtiyari olması.
Esas olanın ise ; Oda 'lardan siyasi vesayetin gölgesinin sona ermesidir.
(SMMM) mesleğinin yönetim, denetim, disiplin ve üst birlik delegeleri ile organlarının seçimlerindeki uygulamanın Türkiye dışında ve Dünyada örneği bulunmayan Nispi Temsil sisteminin uygulama imkanı bulunmadığı gibi hizmeti aksatıp sistemi kilitlediği bilinen bir gerçektir. Uygulamada kamu yararı bulunmadığı gibi kültürümüze, meslek odalarının yapılarına, idari teknik işlevine ve hukuka uygun olmadığı açıktır.
Siyasi irade tarafından TÜRMOB dayatılan beşe dört olarak tabir edilen, anti demokratik düzenlemeleri büyük bir demokrasi ayıbı olarak varlığını sürdürmektedir. Nitekim ; "TÜRMOB yönetimde; 86 bin kişilik serbest muhasebeci mali müşavirleri temsilen 4 kişi varken, 4 bin mali müşaviri 5 kişi temsil ediyor ve üstelik Birlik başkanı da yeminli mali müşavir olmak zorunda. Hukuka ve Anayasanın Eşitlik ilkesine aykırı olan demokrasi ayıbı ve hukuksuz uygulama SM ve SMMM’lerin temsil edilmediği sabit olduğuna göre, temsilde Adaletin sağlanması adına Hukuk garabetinin ivedilikle düzeltilmesi gerekmektedir."
TÜRMOB’u yok sayılarak, Kamu Gözetimi, muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nca Bağımsız Denetim Yönetmeliği yayınlamış ise de, Denetimlerin tam olarak yapılmaması, “...standartları” ile kayıt dışı ile mücadelenin havada kaldığı açıktır. Ülkemizde yaklaşık 500 bin işletme ve 100 bine yakın meslektaşı ilgilendiren bağımsız denetimin önemi ekonomik çevrelere ve kamuoyuna yeterince anlatılamadığı açıktır. "Yönetmeliğin iptali istemiyle TÜRMOB/İSMMMO tarafından dava açıldığı iddia edilmesine karşın, bu güne kadar davanın akıbeti hakkında kamuoyu aydınlatılmadı.” TÜRMOB'un verdiği eğitimlerinin kabul edilmemesi ve KGK'nun TÜRMOB'un yapacağı işleri üstlenmesi, TÜRMOB’un durumu zımmen kabul edilip maç bitmeden maçın sonucunu tevil yoluyla ikrar etmesi, meslek mensuplarını derinden üzmüştür. Buna göre maçın galibi (KGK) dir. Tebrik ederiz...