Hayale dalın, çünkü her anı huşu dolu diyara gidiyoruz.
Ve Mekke deyiz, çilenin kalktığı gündeyiz.
İslam yayılırken yavaş yavaş Rabb'in yardımı ile
Zamanın yiğitleri vardı Resulün yanında ama biri eksik.
Eksikliği o kadar belli ki, bazen gecelerce dua ediyor NEBİ.
Gelmesine belki zaman var ama her şey bir oluşuma bağlı idi.
Çünkü tam teslimiyet bunu gerektiriyor idi.
Neredesin hattab oğlu Ömer !!! diye niyaz ediyor efendiler efendisi.
Gel artık, seni bekliyor çaresiz ve mazlum çocuklar.
Figanları dinmiyor ahhhhları dinmiyor arşa yükseliyor.
Bekliyoruz seni ne kadar sabır kaldıysa işte o kadar.
Gelen sensin ümmete adaleti getirecek yine sen.
Ve Erkam ın evinde tatlı huzur dolu bir telaş,
Bir avuç Müslüman’dan arşı titreten bir nida,
Sevinç çığlıkları neşe gözyaşları aynı anda akıyor.
Sen geldin ve Erkam ın evine şeref verdin ya Ömer.
Ve Mekke deyiz, asrı saadet zamanları. Yükseliyor müminlerin sesi.
Bir yanında sıddıki Ekber, bir yanında hattab oğlu Ömer.
Geliyor kabe'ye Muhammed'in ordusu, dilinde tekbir ile.
Düzeni yıkacak kökünden sarsan bir Ömer geliyor.
Adaletin bel direği, mazlumun ahını zalimden alan Ömer'ül Faruk geliyor.
Biz sana senin yıkılmaz bileğine korkmayan duruşuna hasret kaldık.
Biz en önemlisi senin adaletine şaşmayan terazine hasret kaldık.
Ve en önemlisi de biz sana hasret kaldık
Özlem duyduk koca heybetli ama çokça şefkatli bir yüreğe sahip halife hazreti Ömer sana...
