On bir Ayın Sultanı Ramazan Ayının Üçte Birini güzel alışkanlıklarımızla geride bıraktık Elhamdülillah. Her ne kadar topluca Teravih Namazlarımızın, görkemli İftar sofralarımızın, daha fazla Cemaatle kılınan Cuma Namazlarımızın manevi ve Göz zevklerimizden mahrum kaldı isek de Manevi havasına büründüğümüz Mübarek Ramazan’ın Sahur’unda, gün boyunca Oruçlu olmanın manevi sevincinde ve gönlümüzü kaplayan huzurlu iftarlarımızla, gerçekten bu manevi güzelliklerle Mübarek Ramazan’ı özlediğimizi iyiden hissettik.
Ramazan Ayı, toplumumuz ve Aile Kültürümüzde oldukça önemli bir yere sahiptir. Zira bu ayda Rabbimiz bizlere maddi ve manevi bütün güzellikleri bir arada bahşetmiş olduğunu insan daha iyi hissediyor. Toplumdaki insanlara karşı her zamankinden daha bir başka anlayışla hoşgörü, dayanışma ve yardımlaşma her zamankinden daha bir farkla yaşandığı bütün güzellikleriyle kendini gösterir.
Ramazan Ayı, aile ve toplumda, geçmişten günümüze, kültürümüzde müstesna bir yere sahiptir. Zaten sahip olduğumuz milli değerlerimiz ve geleneklerimiz Dinimizin güzellikleriyle de bir araya gelince, en içten hoşgörü merhamet ve cömertlikle birleşince dayanışma daha bir başka değer kazanıyor. Geleneksel olarak Ramazan ayı içerisinde yapılması gereken, bir çok görevlerimizi, Rabbimizin takdiri ve dilemesi ile Korona Virüs sebebiyle ihtiyacı olan insanlara gerektiği gibi yardımcı olamadığımız ve, önceki Ramazanlarda sevdiklerimizi, komşularımızı, dostlarımızı ağırlamamız için kurduğumuz güzel iftar sofralarımızı bu Ramazan da kuramadığımız için üzüntümüz elbette ki büyüktür.
Bu Ramazanda edindiğimiz birçok alışkanlıklarımızın arasında yeni güzelliklerde var ki çok önemli, bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Günümüzde iş hayatının yoğunluğu ve hayatımızı etkileyen birçok faktör sebebiyle çoğu zaman aile mensupları olarak akşam yemeklerinde bir araya gelmemiz mümkün olmayabilirken, Ramazan akşamları, bu engeli kısmen ortadan kaldırıyor. Güler yüzlü aile fertleri hep bir arada, adeta hasret giderircesine iftar soframızın manevi atmosferinde, birleşiyor, yemeklerimizi yiyip, Dua ve ibadetlerimizi yapabilmek bir başka oluyor. Babalar genç oğullarla sohbet ve ders okuma ihtiyaçlarının tadını çıkarırken Anneler, genç ve mini kızlarına en güzel islami bilgileri ve Faziletli Duaları öğretme imkânı bulabiliyor.
Ramazan ayı, aile fertlerinin bir birleriyle daha yakinen kaynaşıp, akraba, dost ve yakınların maddi ve manevi durumları müşavere etmeye yardımcı olabiliyor. Önlemler sebebiyle ziyaret imkânı olmayan uzaktaki Akraba, dost ve yakınlar iletişim aracılığı sayesinde irtibat kurmaya yardımcı olunabiliyor.
Ramazan ayının özenli sofraları vesilesiyle, bu ay süresince aileler akşam yemeklerinde daha sık bir araya gelme imkânı buluyor, uzun zamandır görüşülemeyen aile fertleri aynı masanın etrafında toplanıyor. Bu da kaynaşmayı arttırarak ailenin iç dinamiği üzerinde olumlu etkilere sebep oluyor. Bu da beraberinde birtakım güzel duyguları getirmektedir. Sonuçta, bizi birbirlerine karşı daha duyarlı insanlardan oluşan bir toplum olmaya davet ediyor.
Ramazan ayı, Sevgi ve hoşgörü ayıdır. Bu ayın maneviyatını yaşayan insanlar birbirlerine karşı daha hoşgörülü davranmaya çalışırlar. İnsanlar arasında artan sevgi ve hoşgörünün toplumun en küçük çekirdeği olan aileden başlayarak toplum üzerinde olumlu etkileri vardır.
Mübarek Ramazan ayının günümüz Müslümanları üzerinde bedensel ve ruhsal açıdan arınmak için çeşitli eğitici ve onarıcı hususiyetleri vardır. Oruç süresince yemek yememek, su içmemek vb. gibi ihtiyaçlardan mahrumiyeti yanı sıra, hoşgörülü olmak, insanları kırmamak gibi manevi gereklilikleri de beraberinde getirir. Ayrıca beslenme alışkanlıklarının değişmesi ile birlikte vücudu düzenlemek gibi bedensel ve zihinsel açıdan çeşitli faydaları da sayılabilir.
Ramazan’ın manevi havasına bürünmüş bir Müslüman, anne veya baba çocuklarına karşı daha müşfik olmalı. Oruçlu iken ayni zamanda Abdestli bulunmaya, hep güzel şeyler konuşmaya, bir birlerine hep güzel hoş görülü olmalı ve doğru tavsiyelerde bulunmaya özen göstermelidirler..
Ya Rabbim, senden, bizleri, Hasret kaldığımız güzel Ramazanlarımıza, Camilerimizde kıldığımız Teravih Namazlarımıza, fakir-zengin, köylü-şehirli birlikte oturduğumuz toplu iftar sofralarımıza tekrar kavuşturmanı Niyaz ediyoruz.
AYET: O genç yiğitler, mağaraya çekildiler de şöyle dediler: "Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve bizim için şu işimizden bir kurtuluş yolu hazırla." (Kehf:18/ 10)