Mansur Baltacı

MERHAMET CENAB-I HAKK'IN YÜCE SIFATLARINDAN'DIR.

Mansur Baltacı

      İnsanlardaki Merhamet duygusu, Allah’u Tealanın Rahmet ve Merhametin bir tecellisi bir yansımasıdır. Allah’ın merhameti, Rabbimizin en önemli Vasıflarından birisidir. Kur’anda aynı zamanda bu niteliklerin daha geniş şeklini ifade eden Rahman ve Rahim gibi Alllah’ın güzel isimleri (Esma-ül Hüsna) olarak öne çıkan, en çok anılan isimler olması, Allah’ın Merhamet vasfının önemini ve sonsuzluğunu gösterir.

      Merhamet’n lügat manası: Affetmek, acımak, bağışlamak anlamına gelmektedir.Yüce Rabbimizin güzel isimleri, Rahmet kelimesinden gelen “Rahmân”: Rahmeti çok ve sonsuz olan sıfatı ile, dünyada inanan ve inanmayan herkese, “Rahîm” sıfatı ise, çok merhametli olan demektir, bu sıfatı ile de âhirette sadece mü’minlere nimet ve ihsanda bulunacağını müjdelemiştir.

      Merhamet kavramı kula izafe edildiğinde, insanların birbirlerine şefkat etmeleri, karşılıklı saygılı olmaları ve diğer canlılara da acımaları anlamlarına gelir. Diğer canlıların yavrularına acımaları da yine merhamet kavramıyla ifade edilmiştir.

      Müslümanlık, şefkat ve merhamet dinidir. İnsanın merhametli olması kemâline delildir. Bütün mahlûkata karşı şefkat ve merhametle muamele etmek Allah Teâlâ’nın emridir.İnsan olsun, hayvan olsun, itaatkâr olsun, âsî olsun herkese karşı merhametli olmak, katı kalbli olmamak İslâmî ahlâktandır. Şefkatsiz bir kimse mânevî yükselişten mahrum kalır.

      En Yüce merhamet sahibi olan Rabbimiz, biz Müslümanlara yine insanların en merhametlisi olanı, Kendisinin kulu ve resulü olan Hz. Peygamberimiz Muhammed (s.a.v) Efendimizi bizlere bir örnek gösteriyor ve buyuruyor ki:   

“Şanım hakkı için, muhakkak ki size Resullulah'da pek güzel bir örnek vardır. Allah'a ve son güne ümit besler olup da Allah'ı çok zikreden kimseler için.” (Ahzab:33 / 21) Bir başka ayet-i kerimede ise Hz.Peygamberimizin Mü’minlere karşı müşfik ve merhametli oluşu ifade buyrulmaktadır. Şöyle ki:  “Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir, üstünüze titrer, müminlere gayet merhametli ve şefkatlidir” (Tevbe:9/ 128) de buyrulduğu vechile, Nebiler Sultanı Fahri kâinat Efendimiz (sav) şüphesiz insanların en merhametlisi ve şefkatlisi idi.

      Alemlere örnek olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) böyle olur da, O’nun Dergâh-ı Tedrisatında yetişen mübarek Ashab-ı kiram O’nun faziletlerinden hisselenmez mi?. Sayısız örneklerden birini, Hz. Ebu Bekir Sıddîk (r.a)’ı misal verelim :

      Ebu Bekir Sıddîk (r.a) efendimiz de Sahabe-i kiram (r.anhum) hazeratının en merhametlisi ve sehavetlisi idi. Geceleri sabaha kadar asi kulların affı için göz yaşı döker, gündüzleri de elinde avucunda ne varsa hepsini yoksullara, kimsesizlere dağıtır, ayrıca mali yardımda bulunurdu. Müsaid zamanlarında da hastaları, dulları, yetimleri ziyaret eder, ihtiyaçlarını giderir, gönüllerini alırdı.

      Ziyasını ve faziletini Allah Resulü Hz.Peygamberimiz (sav) den alan Ashab-ı kiram (r.anhuma) dan hangisine bakılsa, muhakkak mübarek Peygamberimiz’in, diğer nurlu meziyetlerinden olduğu gibi, engin merhamet Nur’undan da nasiplendiği görülür.

      Zira Allah’u Teala (c.c) Peygamberimizin mübarek ashabını şu iltifatlarla meth’ediyor olması, elbette bir çok hikmetleri içermektedir.“Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametli’dirler…” (Fetih: 48/ 29)

      Merhamet ve Merhametli olmanın faziletleri bizce ifade edilemeyecek kadar yücedir. Ancak şu birkaç maddeyi saymakla iktifa edelim:  Rahman:     Cenab-ı Hakk'ın yüce sıfatlarındandır.   Merhamet:  Enbiyaullah'ın sıfatıdır.                                                                                                              Merhamet:  Ashab-ı kiramın sıfatıdır. Merhamet:  Kibar-ı ehlullah'ın sıfatıdır.                                                                                                          Merhamet:  Ariflerin, aşıkların sıfatıdır. Yazımızı Ebu Hureyre (r.a) rivayet ettiği bir Hadis-i şerif ile bitirelim: şöyle rivayet ediyor:  "Peygamber Efendimiz (s.a.v) Hz. Hasan'ı öpüyordu, yanında da, Ekra bin Cabir-i Temim-i oturuyordu.

-Yâ Resullalah! Benim on oğlum var birini dahi öpmedim, dedi. Bunun üzerine, Peygamber (s.a.v):

-Kim merhamet etmezse ona merhamet edilmez buyurdu."

     Selam ve Dua ile.

Yazarın Diğer Yazıları