Kerem Yıldırım

Yol gösterenleri, yol kesenlere yem etmeyelim

Kerem Yıldırım

Memlekette gündem çok hızlı değişiyor, yada değiştiriliyor.

Toplumun ekseninde sabit durabilmesi, hedefe en az hasar veya kayıpla varabilmesi için, yol gösteren alimlerin varlığı hayati önem taşıyor.

Peygamberlerin varisleri konumunda olan bu kıymetli şahsiyetlerin itibar suikastına uğraması son derece tehlikelidir.

Bu durum toplumun hedefini şaşırması anlamına gelir.

Öteden beri, itikadı sağlam önderler, alimler toplumları kaotik bir ortama sürüklemek isteyenlerin hedefinde olmuştur.

Yol bilen, yol bulan ve gerektiğinde topluma yol olan alimlerin yıpratılması ile toplumu istenilen yönde yönlendirmenin, hedefsiz hale getirmenin daha kolay olacağını bilen ifsat hareketleri bozgunculuk yapmaya devam ediyor.

Yol bileni harcamak yol bilmeze yoldaş olmak demektir.

Son bir hafta içinde iki önemli hocamız hedef haline getirilerek itibar suikastına maruz kalıyor.

Hocalarımız; Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu ve Dr. Ebubekir Sifil.

Ebubekir Sofuoğlu Hoca, Sakarya Üniversitesinde tarih profesörü.

Dini ve milli değerler konusunda son derece hassasiyet sahibi olan Sofuoğlu hoca, hakikatleri savunma konusunda asla tereddüt göstermeyen, yerli duruşa sahip değerli bir bilim/ilim adamıdır.

 Peki, neden hedef tahtasına konuyor? 

Bir TV programında yaptığı açıklama.

Hoca televizyon programında; üniversite öğrencilerinin kızlı erkekli karışık bir şekilde Apart evlerde ikamet etmesinin evleri fuhuş yuvasına  çevirdiğini, bu tip evlerin pislik saçtığını ifade ediyor.

Bu ahlaksızlığın önlenmesi için de tedbir almasının önemine dikkat çekiyor.

Bu bir durum tespitidir ve maalesef içimizi acıtan vahim bir haldir. 

Hoca kanayan bir yaraya dikkat çekiyor ve haklıdır.

Bu haklı çıkışından dolayı Sofuoğlu hocaya itibar suikastı yapanlara sormak lazım: Hiç bir değer ve Ahlak sınırı tanımadan genç kız-erkek erkek öğrencilerin bir arada ikamet etmesi hangi ahlaka, hangi inanca sığar?

Her türlü gayri meşru ilişkinin yaşanması muhtemel böyle bir ortamı hangi ahlaklı insan savunabilir? 

Vay sen misin bunu diyen, bu açıklamaya karşıyım diyerek olumsuz ve sert tepki verenlere soralım: sizin kızlarınız yabancı bir erkek öğrenci ile aynı evde kalırsa hoşunuza gider mi?

Sanki Sofuoğlu hoca tüm üniversiteleri itham altında bırakmış gibi bir algı meydana getirildi ve maalesef birçok Müslüman da bu algının ateşine takılıp gitti.

Allah aşkına biraz sağduyulu olalım.

Bu milletin değerlerine düşman olanların ifsad eden algılarına aldanmayalım.

Aleyhinde tezvirat yapılan ikinci kişi ise;

Çok değerli bir ilim adamı Dr. Ebubekir Sifil hoca.

Hem akademisyen hem İslami ilimler alanında uzman olan Ebubekir Sifil hocaya neden saldırıyorlar?

Nedeni şu:

Geçen hafta Türkiye genelinde yağmur duası yapıldı. Bu yağmur duası ile alay eden gazete yazarı Yılmaz Özdil diye bir adam ile ilgili söyledikleri.

Birçok duyarlı Müslüman bu terbiyesizliğe tepki gösterdi. Ebubekir SİFİL hocada bir alim duyarlılığıyla tepkisini ortaya koydu.

Baştan Yılmaz Özdil ve Cüneyt Akman olmak üzere, dini sembol ve değerlerle, dua ve namazla alay edenler kim olurlarsa olsunlar öldüklerinde cesetleri camilerimize sokulmasın, cenaze namazları kılınmasın."

Hoca yerden göğe kadar haklı değil mi peki.

Fikir özgürlüğünün arkasına sığınarak Kur'an'la, dua ile alay edeceksin, İslam'a karşı her türlü tezviratı yapacaksın, cenazenin camiye gelmemesi söylenince de zoruna gidecek öyle mi?

İnsan biraz tutarlı olur. Madem inanmıyorsun, madem dua ile dalga geçiyorsun, madem Allah'ın biricik kitabı Kur'an'la alay ediyorsun, öldükten sonra cenazenin camiide ne işi var?

Allah'ın kitabının, dinini ve ilkelerini inkar edenlerin cenazeleri camilerde kılınmasın tabii ki. 

Neye inanıyorsan orada kaldırılsın cenazen.

Bir insanın inanmadığı dinin mabedinde cenazesinin kaldırılmasını istemesi iki yüzlülükten başka bir şey değildir.

Hakikatleri dile getiren her iki hocamıza da sahip çıkmak boynumuzun borcudur.

Hele hele bu süreçte hocalarımızın aleyhine ahlaksızca bir algı yürütenlere asla prim vermemeliyiz.

Unutmayalım kişi sevdikleriyle beraber haşrolacak ve hesap verecektir.

Eğer biz şimdi alimlerimize sahip çıkmazsak, alimlerimiz harcandığında yolumuzu aydınlatacak ışık ve rehberler bulamayız.

Yol bilenleri yol bilmezler yem dersek, yol bilmezlerin tuzağına düşmekten kurtulamayız.

Yorumlar 1
Darendeli 22 Aralık 2020 01:52

Kerem bey belki evlerde kalan insanlar dini nikahlıdırlar, olmasalar bile neden fuhuş yuvası tabiri kullanılsın, o insanların fuhuş yaptığını bizzat görmüş olması gerekiyor. Görmüş de mi bu açıklamayı yapiyor

Yazarın Diğer Yazıları