Kerem Yıldırım

Müteyakkız olmak

Kerem Yıldırım

Müteyakkız olmak: uyanık ve tetikte olmak demektir.

Müslüman, sürekli teyakkuz halinde olan kişi demektir. 

Nelere ve kime karşı?

Önce nefsine karşı uyanık olmalıdır.

Nefsinin süflî emellerine set çekmesini bilmelidir.

Ailesine yönelebilecek ahlakı zafiyetlere karşı uyanık olmalıdır.

Müslümanların en büyük düşmanı şeytanın vesveselerine asla teslim olmamalıdır.

Bu vesveseler bazen nefesimizle bize tuzak olurken, bazen de şeytanın iğvasına maruz kalan bir insan tarafından bizi etkileyebilir.

 Haassaten İslam düşmanlarına karşı son derece uyanık olmalıyız.

Günümüzde biricik dinimiz İslam’ı karalamak için bütün şer güçler tüm hileleriyle saldırıyorlar. Maalesef uyuyan Müslümanları bu hilelerine alet ederek süflî emellerine ulaşmak istiyorlar.

Şayet biz Müslümanlar ram olarak kendimize gelmezsek, aynı delikten defalarca sokulmazdan kurtulamayız 

Müslüman hak ve adalet konusunda da son derece uyanık olmalıdır.

Şuurlu bir Müslüman, aldatan olmaması gerektiği gibi aldanan da olmamalıdır.

Müteyakkız olmak, aynı zamanda önce kendisine karşı sonra ailesine ve çevresine karşı ve çok daha önemlisi Rabbine karşı olan görevlerini Müslüman ciddiyeti içerisinde yapmaktır.

Müslüman, ne aldanır, ne de aldatır. Peygamber Efendimizin (asm) şu hadis-i şerifi temel ölçüdür: “Mü’min aynı delikten iki kere ısırılmaz.” Bu söz, Efendimiz (asm) tarafından şu hâdise üzerine söylenmiştir: Müşriklerin ileri gelenlerinden şâir Ebûİzze, devamlı Peygamber Efendimizi (asm) ve Müslümanları hicveden şiirler söylüyordu. Bedir Harbinde esir düşmüştü. Mekke ’de dört kızının kaldığını, başlarında olmazsa onların perişan olacağını söyleyerek affını talep etmiş, yalvarıp yakarmıştı. Peygamber Efendimiz de (asm) kendisini serbest bırakmıştı. Aynı kişi, Mekke’ye döner dönmez, tekrar Müslümanları hicveden şiirler söylemeye devam etmişti. Başka bir savaşta yine esir düşmüş, yine aynı gerekçelerle affını istemişti.

Peygamber Efendimiz de (asm) kendisini serbest bırakmıştı. Aynı kişi, Mekke’ye döner dönmez, tekrar Müslümanları hicveden şiirler söylemeye devam etmişti. Başka bir savaşta yine esir düşmüş, yine aynı gerekçelerle affını istemişti. Peygamber Efendimiz de (asm); “Mü’min aynı delikten iki defa ısırılmaz!” buyurarak, bu İslâm düşmanı sahtekârın boynunun vurulmasını emretmişti.

Bu olay bize, teyakkuzda olmanın, müslümanlara düşmanlık besleyenlerin yalan ve hilelerine itibar etmemek gerektiğini çok net bir şekilde anlatmaktadır.
........................

Dümdüz yolda dolambaçlı yürüyen 
Kurt sanarak her gölgeye ürüyen 
Mitilini çöplüklerde sürüyen 
Gönlü uyuşuğa sakın aldanma 

Yüzüne tükürsen yağmur zanneden 
Arsızca nefsinin peşinden giden 
Kuzuya dil döküp kurda yem eden 
Arsız yılışığa sakın aldanma 
 
Kıblesi belirsiz ufku kapalı 
Kalbi fesat dolu şeytan kafalı 
Her yeri defolu işporta malı 
Değeri düşüğe sakın aldanma

Yazarın Diğer Yazıları