Kerem Yıldırım

Lider/İdarecide Bulunması Gereken Özellikler

Kerem Yıldırım

Toplumu yönetmeye talip olan, idari sorumluluğu almaya aday kişilerde bulunması gereken bazı özellikler vardır.

Bu özelliklerin hepsini şahsında toplayan idareci/lider bulunduğu yeri hak etmiş demektir.

İdeal bir liderde bulunması gereken özellikler şunlardır:

1- Hakk düşüncesi/ Allah'a bağlılık 

2- Hukukun üstünlüğü/Adalet 

3- Vazife şuuru/ne yaptığını bilmek 

4- Kaba ve ağır işlerde sorumluluk 

5- İnce ve nazik işlerde maharet ve ehliyet.

Bu özellikleri kısaca açıklamaya çalışalım:

1- Hakk düşüncesi/Allah'a bağlılık; 

Evvela idareci sağlam bir imana sahip olmalıdır. Allahu Teala'ya olan bağlılığında zafiyet olmamalıdır.

Allah'la bağı zayıf olan ya da kopmuş olan idareci meşruiyetini kaybetmiş demektir. 

Allah'a bağlılığında problem olan yönetici hakkın sesine kulak vermez.

Ya nefsinin yada şeytanın sesine kulak vermeye başlar.

Böyle bir durumda ise lider/yönetici konumunda kişi tağutlaşmaya başlar.

Haddi aşar ve azgınlaşır. 

Tağut nedir peki; Haddi aşan, isyan eden, azgınlık yapan ve sapkınlık yapan demektir.

Hakk çizgisini kaybeden idareci, sadece kendisi sapmış olmakla kalmaz, yönettiği toplumu da sapkınlığa sürükler.

Bu nedenle iyi bir idareci/yönetici Allahu Teala'nın gösterdiği hak yolda sabit bir duruş ve yürüyüş üzere olmalıdır.

En önde gidenler düzgün yürürse peşinden gelenler de düzgün yürür.

2- Hukukun üstünlüğü/Adalet;

İyi bir yönetici olmanın temelinin Allah'a bağlılık olduğunu belirttikten sonra, bu temel üzerine bina edilmesi gereken diğer bir özellik de hukukun üstünlüğünü korumak ve adil olmaktır.

Bir yönetici ne kadar adil olursa o derece yönettiği topluma güven verir.

Adaleti ayakta tutan idareciyi toplum benimser ve daima sahip çıkar.

Yüce Allah (cc) Nisa süresi 58.ayette adaletle ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: "Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir." 

Peygamber efendimiz (sav)de bir hadislerinde: 

"Bir gün adaletle yönetmek 60 yıl nafile ibadetten hayırlıdır." buyurmuşlardır.  

Yine Peygamberimiz (sav):

"Kendisine en sevimli olan ve kıyamette derecesi en yüksek kimselerin adaletli yöneticiler olduğunu, en sevimsiz olan ve ahirette azabı en şiddetli olan kimselerin ise zalim idareciler olduğunu." bildirmiştir.  

Adalet en çok yöneticilere yakışır.

3- Vazife şuuru/ne yaptığının farkında olmak;

Yönetici ne yaptığını, neyi niçin yaptığını çok iyi bilmelidir. 

Yük olan değil yük alan kişidir.

Liderliğe talip olan kişinin gayesi sadece makam ve mal elde etmek olursa vazife şuuru diye bir şey kalmaz.

Bu mantıkla idareci olan kişi toplumun yükünü almaktan uzaklaşır, topluma yük olmaya başlar.

Bu ise yönetici için büyük bir vebal altına girmektir.

İdareci olan kişi; zayıfları gözetmeli, cömert olmalı ve bulunduğu topluma faydalı olmayı, hizmetkar olmayı şiar edinmelidir.

Yaptığı vazifenin, bulunduğu mevki ve makamın kendisine emanet edildiğini bilerek vazife yapmalıdır.

Yönetici çözüm makamında bulunduğunu aklından çıkarmamalıdır. 

4- Kaba ve ağır işlerde sorumluluk;  

Abdullah b. Ömer (r.a.)’in naklettiği bir hadiste Allah Rasûlü (s.a.s.) şöyle buyurdular: “Hepiniz çobansınız ve hepiniz elinizin altındakilerden sorumlusunuz. Yönetici bir çobandır. Erkek, aile halkının çobanıdır. Kadın, kocasının evi ve çocukları için çobandır. Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlık yaptıklarınızdan sorumlusunuz." (Buhari, Nikah, 91)

Efendimizin de belirttiği gibi, idareci yönettiği toplumdaki tüm zorlukların üstesinden gelecek bir dirayete sahip olmalı, zoru görünce pes etmemelidir.

5- İnce ve nazik işlerde maharet ve ehliyet;

Bu özelliği taşıyan bir yönetici, girift problemlere, ferasetle çözülmesi gereken bütün meselelere pratik zekâsıyla çözüm üretecek mahareti gösterilmelidir.

Yönetici olma ehliyetini ve kabiliyetini ince ve nazik işlerde ki keskin zekasıyla ortaya koymalıdır.

Unutulmamalıdır ki, yönetici kendisi için değil yönettiği toplum için yaşayan ve fedakarlık yapan kimsedir.

Yazarın Diğer Yazıları