ONURUMUZU ÇİĞNETMEYELİM
Kudüs sadece bir toprak parçası değildir. Müslümanların en önemli ortak değerlerinden birisidir. Bütün Müslümanların harim-i ismeti olan Kudüs'ümüz ve Kudüs şehrine kutsiyet kazandıran, Mirac’ın basamağı, etrafı mübarek kılınmış olan Mescid-i Aksa'mız adım adım Siyonistlerin işgaline maruz kalmaktadır. Bunun bir adım sonrası bu kutsal beldenin terörist İsrail’in ilhakına doğru gitmektedir.
Şu anda Siyonist İsrail tarafından Filistin sadece toprak olarak değil aynı zamanda zihinlerde de işgal edilmeye başlanmıştır. Başta Filistin’de yaşanan vahşet olmak üzere dünya üzerinde yaşanan zulümlere yeterli tepki gösterilmemektedir.
Ülkemizin göstermiş olduğu dirayetli ve ilkeli tepki bütün müslümanlara örnek olmalıdır. Bugünün dünyası maalesef Hakkın değil gücün hüküm sürdüğü bir dünyadır. Birçok kavram, kaba kuvvetin belirlediği sınırlar içinde ele alınmaktadır. Mesela eşitlik, insan hakları ve barış. Her üçü de egemenlerce kendi çıkarları doğrultusunda tanımlanmış, hegemonya için silaha dönüştürülmüş kavramlardır. Yani bütün dünya 'büyük bir yalanı' yaşıyor.
Oysa biz, egemenlerin 'barış' afişiyle 'soykırım' filmi çektiklerini biliyoruz. Başta emperyalist ABD ve AB olmak üzere tüm küresel emperyalistlerin insan onurunu ve haklarını gözetecekleri vaadiyle, dünyanın farklı coğrafyalarında nasıl karışıklık çıkardıklarını de biliyoruz. Siyonist İsrail'in en büyük dayanağı işte bu mantıktır.
Şimdi bize düşen, kavramların İçini, dayatılanlarla değil, doğrularla doldurmaktır. Mazlum Filistin halkı katliamlara maruz kalmakta, yurtlarından sürülmekte ve her türlü baskı altında yaşamak zorunda bırakılmaktadır. Aslında Filistin topraklarında 'Siyonist İsrail' sorunu yaşanmaktadır. Filistinlilerin mağduriyeti gerçek hayatla sınırlı kalmamakta, sanal alanda da algı yönetimi çerçevesinde büyük bir zulüm yaşamaktadır.
Bu köhne dünya düzeninden 'insanlık dramının' merkezi Filistin'e bir çözüm beklemek hamlık ve saflıktır. Mevcut dünya düzeni, kesintisiz zulüm, adaletsizlik ve çıkar ilişkileri üzerine bina edilmiştir. Fakat bu çizdiğimiz resim bizi sorumluluklarımızdan, kendi içimizde yaşadığımız sıkıntılardan uzaklaştıracak bir sığınak olmamalıdır.
Coğrafyamızda yaşanan olaylardan başkasını sorumlu tutma kolaycılığı bizi hep yanlış mecralara sürüklemiştir. İnsanlığın ortak değerlerinden hareketle, yeni sözler söylememiz gerekiyor. Terör devleti İsrail'in her katliamından sonra 'katliam var' demek işi çözmüyor. Her kaybedilen topraktan sonra 'işgalci İsrail diye ses yükseltmek de çözüm değil.
Hele hele batılı ülkelerin geçmişte yaptıkları ortadayken, onların kavramlarıyla düşünmek bizi iyiden iyiye işgalci stratejiyi kabullenecek bir zemine sürüklüyor. Bizler Filistin'le olan dayanışmamızı daha güçlü hale getirmek zorundayız.
Bugünlerde ABD tarafından Yüzyılın anlaşması diye dünyaya kabul ettirilmeye çalışılan 'YÜZYILIN ŞEYTANLIĞI’NDAN başka bir şey değildir.
Terörün merkezi, ABD'nin gayrı meşru çocuğu İsrail Siyonizm’inin Filistin’i tamamen ortadan kaldırması için büyük bir oyun oynanmaktadır.
Bu kirli oyunun asıl oyuncuları ABD, AB ve İsrail’dir.
Birde halkı Müslüman olan, ancak yönetimleri emperyalistlere destek veren, uşaklık eden, ruhunu şeytana kiralamış ülkelerin lidercikleri var.
Mısır, S. Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi halkı Müslüman ülkelerin yönetim kadroları Filistin’e, Kudüs’e ve Mescidi Aksa’ya ihanet etmektedirler.
Diğer İslam ülkeleri de, emperyal ve Siyonist teröre karşı Türkiye gibi sesini yükseltebilirse, Kudüse sahip çıkma konusunda samimiyetle dirayetle tepki gösterebilirse emperyalistlerin tuzakları boşa çıkacaktır Allah’ın izniyle.
Kudüs sadece bir şehir değildir, Müslümanların ruhudur aynı zamanda. Mescidi Aksa sadece bir Mescid değil, Müslümanların ilk kıblesidir, İslam’ın kalbidir ve Müslümanların ortak değeridir. Kudüs ve Mescid-i Aksa tüm Müslümanların onurudur. İnsan onursuz yaşayamaz.
Her Müslümanın onurunu kurtarması için tüm varlığıyla Filistin’e, Kudüs’e ve Mescidi- Aksa'ya sahip çıkmasından başka çare yoktur.
İnsanlık için, özgür Kudüs ve bağımsız Filistin Devleti için omuz omuza vermek zorundayız.
...................................................
Son peygamberin ilk kıblesidir
Duyduğun çığlıklar Onun sesidir
Büyük felaketin son perdesidir
Mescidi Aksa bizim onurumuzdur
Uyan ey Müslüman ölümüsün ne
Şerefin kirlendi bir gel kendine
Kudüs düşer ise düşer Medine
Mescidi Aksa bizim onurumuzdur.
