Kerem Yıldırım

Kifayetsiz muhterislere dikkat!

Kerem Yıldırım

Kifayetsiz; yetersizliktir.

Muhteris ise; açgözlü, hırslı manasındadır.

Kifayetsiz Muhteris; kişinin alanında yeterli kabiliyet ve donanıma sahip olmayıp, hiçbir şey bilmeyip buna karşılık sürekli gözünün yukarılarda olmasıdır.

Yeteneği olmadığı halde yükseklere tırmanmak için çırpınıp duran kişidir.

Bu tipler, şahsi gayesine ulaşabilmek için her yolu mübah görürler. Önlerine çıkan her şeyi çiğnemekten, çevresine ve kendisine her türlü zararı vermekten çekinmezler.

Kifayetsiz muhterisi nasıl tanırız?

1- Her ortamda orkestra şefi havalarına girer.

2- Çok gürültü patırtı eder, çok şey yapıyormuş havası estirir.

3- Beşer şaşar" diye düşünür. Ama genellikle şaşan beşer kendisi değil, başkasıdır.

4- Ne olursa olsun, hazırlıklıymış, olacakları önceden biliyormuş gibi davranır.

5-Ben merkezci bir anafor etrafında döner durur.

6-Kendisini daima temsil ettiği kurumun önünde tutar. 

7-Kurumu basamak olarak kullanır. 

8-Ağacın gövdesi yanarken o meyve devşirmenin derdindedir.

9-İlkesel davranmaz, kişisel hareket eder.

10-Niyeti bozuk olduğundan kuşkularının esiri olur.

Kifayetsiz muhteris de cehalet ve hadsizlik zirve yapmıştır.  

O kadar haddini aşar ki, bir süre sonra saplandığı batakta boğulmaya başlar.

Artık kurtulmak için yaptığı her hamle biraz daha batmasından başka bir netice getirmeyecektir. 

Çapsız kişiler kendileri kaydederken çevrelerine ve temsil ettiklerini iddia ettikleri kurumlarına da maalesef kaybettirdiler

Karanlık bir tünele girerler ve bir daha aydınlığa çıkamazlar.

Bu tipleri, bazen bir sivil toplum Kuruluşunun başında,

Bazen bir grubun sözcüğünde, 

Bazen de bir siyasi partinin teşkilatında görmek mümkündür.

Bu tip insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler. 

Olmayan ya da çok zayıf olan niteliklerini abartma eğilimindedirler.

Gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.

Oysa insanın haddini bilmesi onun değerini artırır. 

Haddini bilmek bir şeye boyun eğmek, onu öyle kabullenip sesini çıkarmamak demek değildir. 

Aksine haddini bilmek; kişinin yapabileceği şeyleri ve yapamayacaklarını bilmesi ve durması gerektiği yerde durmasını bilmesidir.

Kifayetsiz muhteris nerede duracağını bilmez bir haldedir.

Şayet birileri bu kişileri durdurmazsa bu durumun farkında olan herkes bu suça ortak olacaktır.

Temsil ettiği yeri atlama taşı olarak kullanmak en büyük ahlaksızlıktır.

Kifayetsiz muhteris Ahlak tanımaz, kural tanımaz bir zavallıdır aslında.

İnsanın kendini kaybedercesine şiddet ve gözü dönmüşlükle bir şeyi arzu etmesi, ona ulaşmak için her yolu mübah görmesi, o kişinin insanlığının da çatırdamasına yol açmaktadır.

Hele hele bu kifayetsiz muhteris bir STK'nın, gönüllü kuruluşun temsilciliğini yapıyorsa durum daha da vahamet arzediyor demektir. 

Niteliksiz kişiler, nitelikli kişileri çevresinde barındırmak istemezler. Nitelikli kişilere karşı ayrımcı tavırlara başvururlar. 

Bu ötekileştirici tavırlara maruz kalanlar ya teşkilatlarını terk etmek zorunda kalırlar ya da sessizliğe bürünürler. 

Böylece ihtimal dahilinde olan rakipler ve tehditler, kifayetsiz muhterisler tarafından etkisiz hale getirilmeye çalışılır. 

Halbuki kendi ışığına güvenenler, başkalarının ışığının parlak olmasından korkmazlar. 

Niteliksiz kişiler aynı teşkilatta kadrolaşmaya başladıklarında herkes aynı şekilde düşündüğü için kimse düşünmez olur.

Bir süre sonra arzusuna nail olamayan bu tipler temsil ettiği kurumu ateşe atmaktan çekinmeyecektir. 

Onun kafasında kendisinden başka değer kalmamıştır.

Bu tipleri çok iyi tanımalı, kurumları ve toplumu yıpratmalarına asla müsade edilmemelidir. 

Bugün varsın yarın yoksun ey insan 
Bırak şu kibiri mütevazi ol 
Bütün övündüğün bir nefeslik can 
Sağa sola sapma Hak yolunda kal 

Artık kendine gel ey insanoğlu 
Hızla gidiyorsun ölüme doğru 
Mahşerde bitecek bu yolun sonu 
Hesap vereceksin bunu böyle bil

Yazarın Diğer Yazıları