Kerem Yıldırım

İslâm düşmanlığının nedenleri

Kerem Yıldırım

İslam kelime olarak; teslimiyet, selamete girmek, güven, esenlik ve samimiyet gibi manalara gelir.

Geniş anlamda ise; Allah'a teslim olup, Ona itaat etmek, Hz Muhammed (sav) tebliğ ettiği her şeyi bütün varlığıyla benimsemek ve bunu hayatına tatbik etmektir.

İslam dinine mensup olan kişiye de Müslüman veya müslim diyoruz.

İslam dini insanlığa gönderilmiş son ve yegane dindir. İslam’ın dışında herhangi bir dine meyletmek ve inanmak kişiyi sapkınlığa götürür.

Allahu Teala (cc) Kuran'ı Kerim'de İslam'ın tek hak din olduğunu şöyle beyan diyor: "Kim İslam’dan başka din ararsa bilsin ki o din ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de hüsrana uğrayanlardan olacaktır." (Al-i İmran :85)

İslam’ın tek mükemmel din olduğunu yine bize yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim haber veriyor :  "Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslamı seçtim."  (Maide :3)

Yine Al-i İmran Suresi 19. ayette İslam Dininin Allah indinde tek doğru (sahih) din olduğu beyan edilmektedir: "Kuşkusuz Allah katında din İslam’dır. Kitap verilenler ancak kendilerine ilim geldikten sonradır ki aralarındaki hak tanımazlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah'ın ayetlerini inkâr edenler bilmelidirler ki Allah'ın hesabı çok çabuktur." (Al-i İmran :19) 

Bütün bu gerçeklere rağmen insanların birçoğu neden İslam düşmanlığı yapmaktadır? 

Genel olarak bu sebepleri iki kategoride değerlendirebiliriz:

1-İslam'ın büyüklüğünü, yegane hak din olduğunu bilerek İslam'a düşmanlık yapanlar. 2-İslam'ın özelliklerinin ve güzelliklerinin farkında olmaksızın algılarla İslam'dan korkanlar ve bu nedenle düşmanlık yapanlar.

İslam'ın tek doğru, tahrip edilmemiş ilahi din olduğunu bilerek İslam düşmanlığı yapanların aynı zamanda insanlığa ve insani olana da düşman olduklarını müşahede ediyoruz.

Batı merkezli olmak üzere, bunların İslam’a karşı adeta seferberlik şeklinde savaş açmalarına aklıselim düşünenlerin olmaması, itibar etmemesi aklın ve kalbin yoludur.

İslam düşmanlarının dümenine girmeleri durumunda kendi ebedi hayatlarını cehenneme çevireceklerini bilmelidirler.

Organize bir şekilde İslam'ı yanlış tanıtan bu inkârcı güruh, sağduyulu insanlar İslam'ı anlamasınlar diye her türlü atraksiyon da bunuyor, inkarcılık hastalığını makul göstermek için gece gündüz çalışıyorlar. 

Ne yazık ki Müslüman olduğunu söyleyen bir kısım insanlar da bu zehirli algıya zaman zaman alet olmaktadırlar.

İslam düşmanlığı genlerine işleyen güruhu çok iyi tanımak, onların ifsad hareketine karşı İslam’ın bir İhya ve Islah hareketi olduğunu önce kendi hayatında tatbik ederek sonra da insanlığa ulaştırarak islahı hakim kılmanın birer neferi olmalıyız.

İslam'ı tanımadıkları için algılarla İslam’a düşman olanlara gelince, "insan bilmediğinin düşmanıdır." sözü bu grubun durumuna en bariz örnektir.

Bir konuda bilgisizlik tehlikelidir. Yanlış bilgi daha tehlikelidir.

İnsan için en kötü durum, yanlış bilgiye dayanan yanlış karardır. 

Bu bilgisizliğe "cehl-i mürekkep" diyoruz.

Yani, bilmediği halde bilmediğini de bilmemektir.  Buna rağmen bildiğini iddia etmenin adıdır cehl-i mürekkep.

Müslüman bir aileden doğmamış, İslam düşmanı bir çevrede büyümüş olanların İslam dinine karşı düşmanlıkları cehaletleri sebep ülkedir. 

Ancak İslam beldesinde, Müslüman bir ailede doğduğu halde İslam'ı tanımak ve anlamak için gayret sarfetmeyenlerin vebali daha ağırdır.

Unutmayalım ki İslam'ı bilerek bile taammüden düşmanlık yapanlarda hile ve oyun çoktur ve bitmez

Allah'ın dinini ve Rasûlü'nün hedef alanlar şunu iyi bilmelidirler ki; İslam'a olan bağlılık ve sevgi kıyamete kadar asla bitmeyecektir. 

Allah'ı bir ve yegane Rab olarak tanımaktan, O'nun yüce dini İslam'ın bir müntesibi olmaktan ve dinin mübelliği, Rehberimiz, Efendimiz, ebedi önderimiz Hz Muhammed Mustafa (sav) nın izinden gitmekten daha büyük bahtiyarlık olamaz.

O'nun izinden gidenlere selam olsun.

Yorumlar 1
Ali Osman 28 Kasım 2020 22:33

Kerem Bey yazınızı okudum. Ama şu konuya bir parantez açmak istiyorum. Yazıda diyorsunuz ki; "Müslüman bir aileden doğmamış, İslam düşmanı bir çevrede büyümüş olanların İslam dinine karşı düşmanlıkları cehaletleri sebep ülkedir. " Bu sözü tasvip etmiyorum. Nitekim Allah (ac) insanların fıtratına tevhid dinini koymuş ve bununla yetinmemiş peygamberler, kitaplar göndermiştir. Bundan ötürü bir cehaletin olması söz konusu dahi değildir. Eğer dediğiniz gibi olmuş olsaydı insanlar yaşam koşulları cennet ve cehennem sonucunu değiştirmiş olur. İşte buda kötü bir adaletsizliktir. Düşmanlıkları ise İslam'a değil de kendine Müslüman diyen kimseleredir aslında. Çünkü baktığımızda içinde yaşadığımız vakıada tam da buna delildir.

Yazarın Diğer Yazıları