Kerem Yıldırım

İnsan İstikrar ve İnkıraz

Kerem Yıldırım

İstikrar: Düzen içinde sürüp gitme, kararlılık, oturma gibi anlamlar ihtiva eder.

İstikrarın zıddı olan İnkıraz ise; kırılma çökme anlamlarına gelmektedir.

İnsan hayatında aslolan istikrardır.

Çünkü Yüce Allah (cc) insanı istikrarlı bir şekilde hayat sürmesi için düzenli bir şekilde ve dengeli olarak yaratmıştır.

Hem fiziki anlamda, hem de ruhi anlamda olması gereken budur.

Yüce Allah (cc) İnfitar sûresinin 7-8 âyetlerinde insanı istikrarlı bir şekilde yarattığını şöyle vurguluyor:

"O rabbin ki seni yarattı, seni insan olarak şekillendirdi ve seni dengeledi.

Terkibini (şeklini) de dilediği gibi yaptı."

Yüce Allah bizi dengeli yarattığını, fiziki yapımızı en güzel şekilde tanzim ettiğini ve dolayısıyla hayatımızın İstikrar içerisinde devam edebilmesi için ruhi yapımızın da fiziki yapımız gibi istikrar ve düzen içerisinde, yaratılış gayesine uygun bir şekilde idame ettirilmesi gerektiğini anlatmaktadır.

İnsan hayatının istikrarı, kendisini yaratan Rabb'inin emir ve yasakları doğrultusunda devam ettiği müddetçe bozulmayacağını göstermektedir.

İnsanı en iyi şekilde tanıyan, onun özelliklerini en iyi bilen onu yaratan Allah'tır.

Yine Rabbimiz Tîn Süresinde "Biz insanı en güzel şekilde yarattık." duyurarak bu güzelliğin yaratılış gayesine uygun bir şekilde devam ettiği müddetçe kalıcı olacağını belirtmektedir.

Yaratıcının kurallarından sapmaya başlayan insanın hayatında istikrarın yerini inkıraz almaya başlar. 

İstikrardan uzaklaşmaya başlayan insan yalpalamaya, hedefinden sapmaya başlar.

 İnsan hayatının istikrarını bozacak birçok etkenin olduğu dünyamızda ifsada giden yollara tevessül etmemeliyiz.

Çünkü insanın hayat çizgisi eğrilmeye başladığı andan itibaren savrulma kaçınılmaz olur.

İstikrar üzere hayatiyetini devam ettiren insanın inkıraza maruz kalmasıyla birlikte " en üstün olma" özelliğini kaybederek "en aşağılara düşerek" Hak nezdinde ki değerini yitireceğini akıldan çıkarmamak gerek.

Nitekim insanın inkırazı neticesinde düşeceği acıklı durumu Yüce Rabbimiz Tîn süresinde şöyle nitelendiriliyor: "Sonra onu (insanı) esfeli safilîne-aşağıların en aşağısına indirdik."

Hayatımızın istikrar içerisinde devam etmesini istiyorsak; tüm beşeri ideolojileri reddederek, ideolojiler üstü İslamın şaşmaz istikametinde yürümekten başka çıkar yol bulunmamaktadır. 

Yüce Allah'ın, Sirat-ı müstakim (dosdoğru yol) biricik istikamet olarak insanlığı yönlendirdiği İslam Dini insanın istikrarı için tek istinatgâhtır. 

Bu istikameti kaybeden insan hayatının istikrarını kaybeder ve inkıraz çukuruna yuvarlanmaktan kurtulamaz.

Şairler sultanı Necip Fazıl KISAKÜREK her iki durumu da ne güzel özetlemiş:

"Ya İslam’la yükselir ya inkarla çürürsün. 
Bu yol mezarda bitmiyor, gittiğinde görürsün."

Yüce Rabbim bizleri İslam Dini üzere istikrarlı hayat sürenlerden eylesin.
 

Yazarın Diğer Yazıları