Kerem Yıldırım

İdeolojik virüs ve korona

Kerem Yıldırım

Dünya çok durağan bir dönemden geçiyor. Adeta hareketlilik minimize olmuş, hayat evlerde geçiyor.

Corona virüs nedeniyle insanlık diken üstünde. Bir taraftan yeni tedavi yöntemleri geliştirilmeye çalışılırken, diğer taraftan virüs e aşı ilaç bulmak için mücadele devam ediyor.

Bu mücadeleyi bütün dünya yapmaya çalışıyor. 

Ancak ülkemiz bu süreci daha ilkeli, daha ölçülü ve daha etkili bir şekilde yönetiyor. Yapılan çalışmaların kamuoyu önünde şeffaf bir şekilde paylaşılıyor olması Devletimize ve hükümetimize olan güveni her geçen gün daha da artırıyor.

Korona virüs'ün bertaraf edilmesi için yoğun bir mücadele veren ülkemiz tüm dünyada takdirle takip ediliyor. Ancak koronavirüsten daha tehlikeli olan bir başka virüs var ki çaresiz gibi görünüyor.

Bu tedavisi olmayan virüs'ün adı:  "İDEOLOJİK VİRÜS "

Özellikle ülkemizde yapılan her iyi şeye karşı duran, Ülkemizin dünya nezdinde ki ilkeli duruşunu baltalamak isteyen, kaynağını ve dayanağını bu milletin inancından tarihinden almayan, körleşmiş bir ideolojik yapıdan bahsediyoruz.

Bu öylesine habis bir İdeolojik'i, bazen kendisini Avrupacı, bazen Amerikancı, bazen Tüpçü, bazen de Çinci olarak konumlandırmaktadır. Yerli ve Millî olmamakla övünecek kadar ahlâk şirazesi dağılmış bir durumdadır. Aslında nerede durduğunu çok fazla bilmeyen, bu ülkenin yararına olan her şeye muhalif olma üzerine kurulmuş şeytani bir yapı.

Kimi zaman kemalizmi ön plana çıkaran, kimi zaman ülkemizin manevi değerlerini incitmekten haz duyan, kimi zaman teröristi arkalayan, kimi zaman da açıkça din düşmanlığı yapan, körleşmiş taraftarlık mantığıyla hareket eden bu ideolojik virüs sosyal bünyemizde büyük tahribatlara yol açmaktadır.

Böylesine çok hassas ve kırılgan bir zaman diliminden geçerken, Ülkemizin, Milletimizin ve bizi yöneten Devletimizin zaafiyet yaşamasını isteyen, dış paydaşları ile birlikte milletin ensesinde boza pişirmeye çalışan bu saplantılı ideolojinin korona virüsten daha tehlikeli olduğu gözardı edilemez.  

Coronavirüs mutlaka bir gün bitecek, süreç yeniden normale dönecek.  Ancak bu hastalıklı ideolojik virüs, değerlerimize zarar vermeye, ülkemizi mecalsiz bırakmak için zehrini akıtmaya devam edecek. Peki, bu çaresiz hastalık gibi görünen ideolojiye karşı ne yapmak lazım. Nasıl bir tavır almak gerek.

Evvela, yerli ve milli değerlerle donanmış millet olarak, nerede durduğumuzu çok iyi bilmek zorundayız.

Çünkü eğer ayağımızı sağlam basmazsak bize çelme takmak isteyenler asla boş durmayacaktır. Devleti ile ve milletiyle barışık yaşamak temel ilkelerimizden biri olmalıdır. Artık devlet ve millet barışmıştır. Bu durum, bizim için çok büyük bir sosyal güvencedir.

Türkiye olarak, başkalarının yanlışına karşı tavır almak yerine, kendi doğrularımız üzerinden yürümek durumundayız. Bundan sonrada, şeytanın gönüllü askerleri bu toplumun birliğini bozmak için fitne ve fırsatlarına devam edecektir.  

Toplumun ahlaki yapısını, kültürünü dejenere etmek için bütün tuzaklarını ortaya koyacaklardır. Önemli olan bizim bu fesat şebekesine karşı millet olarak dimdik ayakta durarak mücadele vermeye devam etmemizdir.

Hak bildiğimiz yolda, bu milletin inancına, millî değerlerine saygı duymayan, bu milletle kavgalı olan kör ideolojiye karşı verilen mücadelede asla merhamet gösterilmemelidir.  Unutulmaması gereken bir şey var ki,  canavara merhamet göstermek onun iştahını artırır. Korona bize bir çok şeyi hatırlattı.  Belki ailenin değerini, özgürlüğün ne kadar önemli olduğunu. 

Ancak vatan, millet ve din düşmanlığı genlerine işlemiş olan kör ideolojinin müntesipleri düşmanlıklarına devam edecekler.

Bu ideolojik virüs umutsuz vaka gibi. 

.....................................

Hak ve hakikat için yaşayanlara selam olsun.
 

Yazarın Diğer Yazıları