Kerem Yıldırım

Hakkın, Batıla Diz Çöktürdüğü Yer Çanakkale

Kerem Yıldırım

Çanakkale'de ehli salibe karşı yapılan destansı mücadelenin (Cihad'ın) ne uğruna yapıldığını İslam şairi Mehmet Akif Ersoy en veciz şekilde şöyle tasvir ediyor: 

Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor 
Bir Hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor 

18 Mart, vatanımızı işgal etmek amacı ile birleşen Haçlı ittifakının bütün güç ve imkanlarıyla yaptıkları saldırılara karşı, şahadetleri dinin temeli olan Ezanın bu gök kubbede ilelebet yankılanması için yüz binlerce şehit vererek kazandığımız, enginlere sığmayıp taşan milletimizin yeniden varoluş destanı yazdığı Çanakkale Zaferi'nin 105. yıl dönümü.

Milletimizin İstiklali ve İstikbali için can veren şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyorum. 

105 yıl önce, bin yıldır bu toprakları Vatan edinmenin bedelini kanı ve canı ile ödemiş milletimizi tarihten silmek isteyen emperyalist güçler dünyanın dört bir yanından topladıkları birlikleriyle devletimizin tam kalbine hançer saplamak için var güçleriyle Çanakkale'ye dayandılar.

Silah, para ve teknoloji üstünlüğüne dayanan güçlerine çok güveniyor en geç bir iki hafta içinde Çanakkale'yi geçip İstanbul’u işgal edeceklerinin hesabını yapıyorlardı. Fazla beklemeden Osmanlı'ya son öldürücü darbeyi vurmak için harekete geçtiler. 

Mehmet Akif'in tasviriyle;

Ölüm indirmede gökler ölü püskürmede yer 
O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer 

Tam bir kıyamet yaşanmaktadır. Kısa sürede emellerine ulaşacaklarını sanan emperyalistler milletimizin göğsünde çelik kafesleri parçalayacak İman gücünü, imkansızı başaracak kararlılığını hesap edemediler.

Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz 
Bu yol ki hak yoludur dönme bilmeyiz yürürüz
 
Diyen bir millet yaşlısından gencine, kadınından erkeğine, doktorundan mühendisine, hocasından öğrencisine kadar vatanın İstiklal ve istikbalinin söz konusu olduğu bu zor zamanda bütün dünyevi hesapları elinin tersiyle iterek silaha sarıldı ve tam bir inanmışlıkla  'Çanakkale Geçilmez' diye haykırdı.

Evet, Çanakkale geçilemezdi.  Çünkü Çanakkale imanın, İslam’ın ve İnsanlığın son diriliş hattıdır.

Çanakkale, Hilal'in haçı paramparça ettiği, yedi düveli dize getirdiği yerin adıdır.

Çanakkale, isimsiz kahramanların destanlaştığı, Mehmetçiğin ehli salibe dünyayı dar ettiği, İslam’ın küffara diz çöktürdüğü yerin adıdır.

Hakkın batıla galip geldiği mücahadenin ser levhalarından biridir.

Çanakkale, ümmetin kabul olmuş duasıdır.

Mazlum milletlerin cesareti, en karanlık gecelerde aydınlık sabahların rüyasıdır. 

Çanakkale, ümittir, hayattır ve İstikbaldir.

Çanakkale'de şehadete yürüyenler bize bir hayat armağan ettiler. Onlar geri dönmemek üzere tarihin şerefli sayfalarında yerlerini aldılar.  Bizlere düşen tarihe dayanan gücümüzle şehitlerimizin uğruna can verdikleri Hak yolunda yürütmektir.

Bir hilal uğruna batan güneşler; asla batmayacak bu Hilal'in ışığı çağları aşan iman, aşk ve azim olarak yolumuzu, ufkumuzu daha da önemlisi kalbimizi, ruhumuzu ebediyen aydınlatmaya devam edecektir.

Milletimiz bu bilince sahip olduğu sürece yenilmeyecek ve asla tutsak edilemeyecektir. Biz millet olarak bu gerçeği 15 Temmuz 2016'da işgal ve ihanet girişimini canımız ve kanımız pahasına püskürterek bir kez daha yedi düvele gösterdik.

Milli, manevi ve tarihi hassasiyetlerimize son derece önem vererek, vatanımızı, istiklalimizi ve istikbalimizi muhafaza etmek için Çanakkale ruhunu hep canlı tuttuk, tutmaya devam edeceğiz Allah'ın izniyle.

Bu vesile ile bir kez daha başta Çanakkale'yi Geçilmez yapmak için canlarını hak uğruna feda eden 300 bin şehidimiz olmak üzere tüm şehitlerimize yüce Rabbimden rahmetler niyaz ediyorum.

Tarihimizin şeref ve iftihar tablolarını ve bu tabloların kahramanları olan şehitlerimizi unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.

Mazimize sahip çıktığımız müddetçe istikbalimize güvenle yürümeye devam edeceğiz.
 

Yazarın Diğer Yazıları