Kerem Yıldırım

Dünya hayatı bir aldatmacadır

Kerem Yıldırım

“Dünya” kelimesi, insanın ölümden önceki hayatı ve bu hayatı yaşarken ilişkili olduğu varlıklar, bunlarla ilgili eğilimleri, tutum ve davranışları için kullanılan bir kelimedir. “Yakın olmak” veya “en yakın” manalarına gelir. Bu bağlamda, Kur’an-ı Kerim’de altmış bir yerde, ahiret ve ahiret hayatının karşılığı olmak üzere “yakın hayat” anlamındaki “el-hayâtü’d-dünyâ” ifadesi kullanılır.

Dolayısıyla “ahiret” kavramı, bu yakın hayatın ardından gelecek olan “sonraki hayat”ı ifade eder. Ayrıca dünya kelimesinin, “denâet” kökünden gelip “alçaklık, kötülük” anlamlarını da barındırdığı belirtilir. (Bkz. Diyanet İslâm Ansiklopedisi, X, 22)

Dünya hayatının cazibesi genellikle insanları asıl hedeflerinden uzaklaştırmaktadır.

Bu durum tam olarak balın cazibesine kapılarak ondan bir parça yiyebilmek için bal dolu kaba konan sonrada ayakları bala batarak can veren pervaneleri hatırlatıyor.

Bir yanda geçici hazlarıyla insanı kendine doğru cezbeden yalan dünya, diğer yanda ise ebedi bir hayat ve kurtuluş reçetesi sunan ahiret hayatı durmaktadır. Akıllı olan ve aklını kullanan Müslüman tabii ki ebedi olanı (baki), geçici (fani) olana tercih etmelidir.

Dünya ve ahiret hayatı mukayese edilirken dünyanın kötülenmesi ve değersizliğine vurgu yapılması, insan için süslü kılınan dünya nimetlerine aldanılmasından dolayıdır. Ayet-i kerimelerde dünya nimetlerinin bu özelliğine şöyle vurgu yapılmaktadır: 

“Kadınlar, oğullar, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insanlara süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılacak güzel yer Allah’ın katındadır.” (Âl-i İmran 14)

“Mallar ve evlatlar dünya hayatının süsüdür. Kalıcı olan sâlih ameller ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı hem de ümit bağlamaya daha layıktır.” (Kehf 46)

Yüce Rabbimiz (cc) dünya hayatının ne kadar aldatıcı olduğu konusunda bizleri ikaz ederek şöyle buyurmaktadır;

“Bilin ki dünya hayatı, bir oyun, bir eğlence, bir gösteriş, aranızda bir övünme, mal ve evlâtta birçokluk yarışından ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibi ki bitirdikleri çiftçileri imrendirir, sonra kurumaya yüz tutar, bir de bakarsın ki sararmıştır, ardından da çerçöp haline gelmiştir. Âhirette ise ya çetin bir azap yahut Allah’ın bağışlaması ve hoşnutluğu vardır. Dünya hayatı sadece aldatıcı bir yararlanmadan başka bir şey değildir.” Hadid;20 ayet

“Fakat siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz! Oysa ahiret daha hayırlı ve daha süreklidir.” (A’lâ 16-17)

İmam Gazalî hazretlerine göre insanlar, Kur’an-ı Kerim’de dünyanın süsü olarak tanımlanan bütün bu dünyevî varlık ve imkânlara karşı takındıkları tavra göre üç gruba ayrılırlar:

Ahirete iltifat etmeksizin yalnızca dünyaya bağlananlar.

İnsanların büyük bir kısmının bu gruba dahil olduğunu belirten İmam Gazalî, bunların Kur’an-ı Kerim’de, “Tâğût’un kulları ve yaratıkların en şerlileri” (Mâide 60) olarak tanıtıldıklarını belirtir.

İlk zümrenin tam aksine, bütün çabalarını ahirete yönelten ve dünyaya iltifat etmeyenler.

Dünya ve ahiretin hakkını verenler.

Peygamberlerin de dahil olduğu bu son zümre insanların en faziletlisidir. Çünkü din ve dünya işlerini gerektiği gibi yürüten kimse “Allah’ın halifesi”dir. Allah Rasulü (s.a.v.)’in buyurduğu üzere insanların tamamı Allah’ın iyâli (Allah Tealâ’nın gözetiminde ve himayesinde) olduğuna göre (Müslim, Itk, 16) onlara hizmet etmek de ibadetten, hatta en faziletli ibadetten sayılır. (Gazalî, Mîzânü’l-Amel, 58)

----------------------

Ey insan, bu geçici ve aldatıcı dünyanın peşinden koşarak gitme
Zira bu gidiş sonu uçurumla bitecek bir hüsranın habercisidir
Anlık zevk-ü sefaya dalarak ebedi hayatını bir heves için heder etme 
Rabbine kulak ver, zira seni kurtaracak olan imanının sesidir.

Nice bilge kişiler dünyaya meylinden dolayı berhava olup gitti
Nice krallar, nice hakanlar geçici hayat için kendini feda etti
Yalan dünya aldatırken insanları, dünya hayatında cenneti vadetti
Hakiki bir imanla Hakka yönelmek mü‘minin en büyük sermayesidir. 

Yorumlar 1
Mesut EKİCİ 28 Eylül 2020 21:51

Hocam ağzınıza ve kaleminize sağlık.

Yazarın Diğer Yazıları